Celebra:burası büyülü orman bundan asırlar önce yüce büyücü burada yaşıyordu.
Ve korunmak için de bu ormanı büyülemişti. Orman gizemli olaylar ve esrarengiz sırlarla dolu.
Çok dikkatli olmalısınız. Eğer ki başaramazsınız bir daha bu ormandan çıkamazsınız. Dikkatli olun ve adım adım gidin. Hiçbirşeye ve Hiç kimseye kanmayın çünkü bu orman kara büyülerle dolu.
Burada yaşayan ruhlar insan kılığına girip sizi hemen kandırabilirler. Attığınız adıma bile dikkat edin demişti.
Büyülü ormana yavaş adımlarla girmiştik. Burası çok güzel bir yerde çok güzel ağaçlar rengarenk kuşlar ve daha birçok şey neredeyse celebra'nın anlattığı hiçbir şey yoktu. hayatım boyunca görmediğim hayvanlar vardı rengarenk kelebekler ve bir sürü kuşlar. ilerlemeye devam ediyorduk zaman su gibi akıp geçiyordu saat gece yarısına yaklaşmış gökyüzünü siyah bulutlar esir almıştı. etrafımızda olan ağaçlar ve hayvanlar yok olmuş onların yerini şekilsiz Ruhlar yer almıştı. işte macera şimdi başlıyordu Gök gürlüyor Yağmur Damlaları düşüyordu tam ilerlerken birden bire bir gölge görmüştüm bu koku Onun kokusuydu nasıl olur Bu annemin kokusu. birdenbire annem ve babam önümde belirmişti. annemin üzerinde doğum gününde giydiği beyaz elbisesi vardı ve beni cezbeden parfümünü sıkmıştı.
Alexis:Hanna gel kızım gel
Diyerekten elini uzattı.
Carol:Hanna sakın inanma ona biliyorsun ki annen ve baban öldü. Onlar şekil değiştirebilen kötü ruhlar.
Alexis:Yalan söylüyor Hanna Nimeta' nın dediklerini hatırla mıyormusun?
O anda Nimeta'nın söyledikleri aklıma gelmişti. Onlar gerçekten yaşıyordu. Anneme doğru ilerlerken bir el tüm bedenimi sarmıştı birden bire. Bu caroldu.
Bırak beni Carol diyerekten bağırmaya başlamıştım. Bırak bunca yıl kahroldum. Onlarsız yaşamak bana göre değildi belkide. Tek ve yalnız kalmak. Onlarsız geçen her günü sanki yaşamıyor gibiydim. Gözlerimi kapatıp açtığımda yine aynı karanlığı görüyordum. Yine kendimi boşlukta hissediyordum.
Hem Nimeta da demişti annen ve baban yaşıyor diye. O günden beri onlara kavuşmayı bekliyordum.
Şimdi beni bırak diyip ilerlemeye başladım.
Carol: Hanna bak acını anlayabiliyorum. Ama şu anda duygularını bir kenara atma sırası. Çünkü onlar senin ailen değil şekil değiştirebilen saçma sapan şeyler lütfen sakın onlara inanma.
carolu duymazdan gelip yine de ilerliyordum tam elimi tutacakken birden yok olmaya başlamışlardı.
Alexis:kahretsin dönüşüyoruz.
Demek gerçekten onlar ruhlarda carolu dinleyip duygularımı gerçekten bir köşeye atmalıyım
Carol: Hadi ilerlemeye devam edelim.
Hanna: peki carol.
ilerlemeye devam ediyorduk sonunda tüm engelleri aşmıştık. Tam kırmızı bölgeyi geçecekken kurtlardan lordy adlı grup etrafımızı sarmıştı.
Areks: sizi Ahmaklar kırmızı bölgeye geçebileceğinizimi düşündünüz çok yazık özellikle sen hanna baş vampir olduğun için tüm kurtlar ırkını yok edebileceğini sanıyorsun ama yanılıyorsun sen bizi alt edecek kadar güçlü değilsin.
Söyledikleri ile birlikte yüzüm Aniden şekil değiştirmişti Kaşlarımı çatmıştım bu kendini ne zannediyor acaba da benimle böyle konuşabiliyordu
Areks: alın bunları kırmızı bölgedeki şatoya götürün ve lidere gösterin.
kurtar bizi esir alıp şatoya Doğru yol almışlardı.
Hanna: Hey Siz ne yaptınız düşünüyorsunuz bizi şu anda derhal bırakın yoksa sizin için hiç iyi olmaz.
Areks: Duydunuz mu çok kötü şeyler yaparmış gerçekten çok komiksin Hanna.
Diyerekten ismimi vurgulamıştı.
Şatoya geldiğimizde bize liderin önünde diz çöktürmüşlerdi.
Lider:bunlar da kim areks?
Areks:vampirler efendim kırmızı bölgeye girmeye kalktılar.
Lider :ney atın bunları mahsene
Demişti. Lambaları yanıp yanıp sönen kolidorları geçip mahsene gelmiştik. Sam ile carolu başka mahsene beni ise tam karşı mahsene koymuşlardı.
Carol:korkma Hanna buradan kurtulacağız.
Areks :öylemi küçük adam demek buradan kurtulacaksın ha sevgilinden bayağa güzelmiş
Carol:ne diyorsun sen
Diyerek mahsenin demir parmaklıklarına sert bir tekme atmıştı.
Areks:şimdi çeneni kapat ve sakin ol
Bunlar daha kimlerle uğraştıklarını bilmiyorlardı herhalde. Gözlerimi kapatıp diğer ırklar la iletişime geçmeye çalışmıştım.
Areks:hey aklından bile geçirme ayrıca kırmızı bölgede güçlerini kullanamazsın diyerekten hafifçe gülümsemişti.
Al işte ya şimdi ne yapacağız. Carol merak etme hanna diğer ırklar izimizi sürecektir diyerekten beni yatıştırmaya çalışıyordu.
Ama Carol bir şeyi unutmuştu galiba ben çocuk değilim kimse izimizi felan da sürmeyecek biz bile bu kırmızı bölgeye zor girdik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HANNA
FantasíaO gün hayatının en güzel anını yaşıyordu. Yolda ki çiçeklerin kokusu, rüzgarın sesi o kadar güzeldiki o anı yaşamaya doyamıyordu. Taki o ana kadar. Babası direksiyon hakimiyetini kaybedip bir ağaca çarptı. Arabadan dumanlar yükseliyordu. Yardım bulm...