HANNA

Karanlık Odalar

Saat 03.00 dı. Hava sisli etraf karanlık çok eski yıkık dökük evler ve çok ilginç insanlar. Hepsi çok şaşırtıcıydı. Sonunda karanlık odalara gelmiştik.

Burası bir Şatoydu. Milyonlarca yıl eskiden kalmış bir Şato. çok eskiden bu Şato o zamanlarda çok ünlü bir büyücüye aitmiş ve bu büyücü tüm iksirlerini şarkı söyleyerek yaparmış.

Şatonun kapısını açmış ve içeri girmiştik. 1 ve 2. Bölümü geçmiştik sıra 3.bölümdeydi yoksa bir imkansızımı başaracaktık. odanın kapısını açtığımda her yer zifiri karanlıktı. Göz gözü görmüyordu. tam tamına 6 saattir odayı darma duman ediyorduk Ama ne yazık ki hiçbir şey bulamamıştık .

En sonunda pes edip diz çökerek duvara yaslanmış tım ve annemin bana küçükken öğrettiği şarkıyı söylemeye başlamıştım.

Hanna:"Etraf çok karanlık ama aydınlanır bir gün elbet gözlerini kapat ve aydınlığı hayal et ey karanlık aydınlan çöz şu gizemi 4 duvar arasında kaldım yalnız başıma hey hayal gücüm hayal et aydınlat şu odayı hey karanlık aydınlan ve yak tüm ışıkları."

Şarkıyı mırıldandıktan sonra birden bire birşeyler olmaya başlamıştı. Şato yıkılırcasına sallanıyordu.şatoyu koruyan adamlar birden bire yer yarıldı ve içinde karanlığa hapis oldular. Oda aydınlanmaya başlamıştı. Tüm duvarlarda ki karanlıklar yok oluyor ve oda aydınlanıyordu.

Her taraf aydınlanmış ve vampir iksiri ortaya çıkmıştı. Şimdi tek yapmam gereken bu iksiri alıp her tarafa yaymak. Birden bire etrafta ki aydınlıklar gitmiş ve dünya karanlık bir alana dönüşmüştü.

Dünyada insanlara ait tek birşey bile kalmamıştı. Artık burası bir vampirler dünyasıydı. İnsanların ürettiği tüm şeyler yok olmuş ve evlerin hepsi ortadan kaybolmuştu. Kiliseler hariç. Artık insanların yaşadığına dair tek bir belirti bile kalmamıştı.
Peki ya şimdi nasıl avlanıcaz ya da ne avlıyacağız?

İşte bu sorunun cevabını bilmiyordum. Artık cadılarla birleşme vakti. Onların iksir gücü ile birlikte bu dünya daha güzel hale gelecek. Cadılardan baş cadı gelmişti ve arkasında milyonlarca cadı. Ellerinde süpürgeleri ve şapkaları vardı. Çok ilginçtiler.Hepsi bir uçuş gösterisi yaptıktan sonra yavaşça aşağıya inmişlerdi.

Baş cadı:Merhaba baş vampir Hanna ben baş cadı Mildred cadıların yöneticisiyim.Bu aramızdaki bağ yıllar öncesine dayanıyor. Yani sizin kanınızda da cadılık var. Duyduğuma göre bizimle birleşmeye karar vermişsiniz. Ama bunun için bir anlaşma yapmamız gerekiyor.

Diyerekten elinde duran sözleşmeyi kürsüye koydu ve cebindeki sihirli kalemi çıkararak önce oku ve imzala dedi.

Baş cadı :Bundan 3 yıl önce kurtlar okumadan imzalamışlardı. Ondan sonra inkar ettiler o yüzden bende anlaşmayı bozdum. Senin gibi akıllı bir kızla da aynı şeyi yaşamak istemem.

1.madde
Cadılar ve vampirler için bir okul
2.madde
Ayrı ayrı avlanırız

Ve daha bir çok madde. Hepsini okuduktan sonra imzamı atmıştım. Artık birleşme vakti.

Hanna:evet şimdi işçi vampirler ve cadılar kalsın diğerleri gitsin.

Hanna:"evet işçi vampirler ve cadılar şimdi ilk işimiz bir okul yapmak. Bu okul hem cadılar hemde vampirler için olacak. Dış görünüşü bir şatoya benzeyecek. İçinde ise iksir ve kan odaları olacak.

Cadı ve vampir işçiler hemen işe koyulmuşlardı.

Mildred :evet Hanna biz cadılar dışarıdan göründüğü kadar sevimli değiliz. Özellikle de çocukların çizgi filmlerde izledikleri tatlı cadılardan hiç değiliz.

Hırslı, tehlikeli ve vahşiyiz. Özelliklede ihanete uğradığımız da. Ha bu arada ayrıcada yardım severizdir. Bu zamana kadar hiç kimseyi yarı yolda bırakmadık.

Hanna:bizde aynı şekildeyiz eminimki iyi anlaşacağız.

Mildred :bencede Hanna.

Şato yani okul yapımı bitmişti. Cadılar ilk derslerini görmek için sıralarına oturuyorlardı.bizde izlemek için sınıfa geçmiştik. Önlerinde bir sürü kazanlar ve malzemeler vardı. "kurbağa bacağı, karga tüyü, solucanlar, kurbağalar" ve daha birçok şey. Bayan Mildred konuşma yapmaya başlamıştı.

Mildred :sevgili cadılar bugünkü ilk dersimiz "yok olma büyüsü" şimdi herkes önünde duran iksirler kitabını açsın ve yazılı olan malzemeleri tek tek eklesin. Evet küçük Meybıl sen yap bakalım.

Meybıl :1 kurbağa bacağı,biraz görünmezlik tozu ve  1ağaç yaprağı birazda yosun. Karış iksir karış iksir olsun ve yok olayım.

Dedikten sonra birden görünmez olmuştu Meybıl. O gerçekten ileride başarılı bir cadı olacaktı.

Sıra vampirler için hazırlanan kan odasını gezmekteydi. İçeriye girdiğimde bir sürü kan şişeleri ve yeni gelecek olan öğrenciler için pelerinler vardı. Herşey harika gözüküyordu.