Şeytanın Kızı

252 152 5
                                    

Kulağımda bir ses işittim.

Hey abrian neden uyanmıyor?

-Bilmiyorum efendim. Sizin dediğiniz gibi çok düşük bir dozda ilaç uyguladım.

Şimdiye uyanması gerekiyordu. Yoksa yoksa o yaşamıyormu.

-Hayır efendim imkansız. O hala hayatta eminim ki birazdan uyanacaktır.

Bu sesleri işittim. Bunlarda kimdi böyle. Gözlerimi hafifçe açmaya başladım. Karşımda 2 kişi duruyordu. Tam algılayamadım. Biri yavaşça kulağıma eğilerek

-Hadi şeytanın Kızı uyan dedi.

gözlerim birden kocaman olmuştu. Aynı bir ördek yavrusuna benziyordum.

Bu halimi görmüş olacak ki gülerek:

-sakin ol sana zarar vermiyeceğim.

Bu sözleri söyleyen kişi barda kavga ettiğimiz kişiyle aynıydı.

Hızlı bir şekilde ayağa kalkmaya çalıştım. Bir şey bana engel oluyordu. Kahretsin 2 elimde kelepçelenmişti.

Hey Carol nerede diye haykırmaya başladım. Parmağını yavaşça dudağıma dokundurarak.

-sakin ol ufaklık. Şu yanındaki kendini çok bilmiş ukalayı mı soruyorsun. Ona çoktan haddini bildirdim.

Hanna:ne ne yaptın ona çabuk söyle. Eğer onun kılına bile zarar verirsen...

-ee ne olur ufaklık ne yaparsın yoksa beni öldürürmüsün

Diyerek sinir bozucu bir kahkaha attı. Aşağıdan bir ses geldi.

-Abrian gidebilirsin.

Hanna:Hey nereye gidiyorsun?

-yoksa kalmamımı istiyorsun. Bir daha ki sefere ufaklık ben seni bulurum.

Diyerekten dışarıya çıktı. Kapıyı kapattığı anda elimdeki kelepçeler açıldı. Kurtuldum diye kendi kendime sevinirken asıl maceranın şimdi başlayacağını da nereden bileyim. Kapıyı açarak Yavaşça dışarıya göz attım burası bir labirent gibi bir yerdi. Etrafımda onca oda ve kapı vardı en tuhafıda etraftan çıt çıkmıyordu. Bu ya kıyamet öncesi bir sessizlikti ya da başıma büyük bir belanın geleceğinin habercisi.

aşağı kata göz gezdirerek ilerlemeye başladım. Bir odanın kapısı kendi kendine açıldı. İçimden ben nereye düştüm diye mırıldanırken bir ses duyuldu.

-şeytanın kızı hazırmısın?

Neye hazırmıyım? Dedim titreyerek.

Oyuna. Şimdi ben saklanacağım sen ise beni arayacaksın.

Bu ne türlü bir oyun ya. Bu labirent gibi bir yerde seni nasıl bulayım.

Başlıyoruz. 3 2 1 dediği anda kalpten gitmemem için hiçbir sebep yoktu.

Kulağımda hafif bir siren sesi yankılandı. Bir anda korku tüm bedenimi sarmıştı. Önümü arkamı her yeri kontrol ediyordum. Arkamdan hafif bir esinti geldi.

-Hey ordamısın?

Ses çıkmadı. Yine aramaya devam ettim.
"önüne bak" diye bir komut aldım.

Şimdi ise arkana.

Bu benle oyunmu oynuyordu. Doğru ya ben bir oyunun içindeydim. Hayat bana türlü türlü oyunlar oynuyordu.

Bir çocuk masumluğuyla "beni bulmazsın ki ha ha ha"
Diye kahkalar atıyordu.

Hadi ama çık dışarıya.

-Daha oyun bitmedi Hanna.

Ben artık oynamak istemiyorum diyerek mızmızlanmaya başladım tıpkı eski günlerdeki gibi.

10 sene önce:

Baba neredesin hadi çık dışarıya.

Olmaz Hanna daha oyuna yeni başladık.

Ya ama ben sıkıldım. Ayrıca neden hep ben seni arıyorum.

Çünkü sen çok çabuk yakalanıyorsun minik fare.

Of ya hadi çık artık. Pekala seni mızıkçı şey oyun bitti.

Gözlerimden 2 damla yaş aktı istemsizce. Ne de güzel günlerdi. Babam hep saklanır ben ise hep mızıkçılık yapardım. Şimdi ise aynı duyguları hissetmiştim. Kim bilir neredeydi şimdi. Yine ne kötülükler peşindeydi. Belki ölmüştü. Belki de hala yaşıyordu. Emin değilim. Ama birşeyden o kadar çok eminim ki hayat onu benden çoktan koparmıştı.

Pekala oyun bitti küçük kız dedi. Merdivenlerden ayak sesleri gelmeye başladı. Bir gölge göründü. Sonra ise kendisi. Ayağında siyah bir ayakkabı. Üzerinde kırmızı bir pelerin başında ise bir taç vardı.

İçimden o olamaz diye düşünüp o olmamalı diyordum. Yavaşça gözlerimi yukarıya doğru kaldırıp ona baktım. Evet o tahmin ettiğim kişiydi. O şeytanın ta kendisiydi.

-yaklaşma. Olduğun yerde kal. Beni buraya neden getirttin. Bunca yıl seni aradım. Yaptığın kötülüklerden sonra senin ruhunu hapis ettim. Ama sen yinede bir yolunu bulup kurtulmuşsun.

Şu anda ona tüm nefretimi ve acımı kusmak istiyordum. Bunca yıl yandığım gibi onunda bedenini yakmak.

-sakin ol Hanna. Şuanda çok yanlış yapıyorsun. Sen doğuştan kötüsün. Senin ruhunda bu var. Annen bir vampir baban ise bir şeytan. Sen dünyada görülmüş en özel türlerdensin. Şimdi inat etme ve benimle gel. Şeytanın Kızı olarak yanımda dur.

Hanna:Hayır seninle hiçbir yere geldiğim yok. Ben kötü biri değilim senin gibi de hiçbir zaman olmayacağım.

-ya şimdi gelip bizimle beraber olursun ya da ömür boyu kendi ateşin içinde yanarsın. Unutma ki sen şeytanın kızısın. Karanlıkların kraliçesi.

Ellerini bana doğru uzatarak :

-karanlık tarafta geç istesen de istemesen de sen oraya aitsin. Şeytanın kızı. Dedi.

HANNAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin