Caroldan :
Çığlık seslerim ormanda yankılanıyordu. Son söylediği söz elveda Carol Alonzoydu. Son anına kadar ismimi sayıklamıştı. Buna engel olamamıştım. Benim için atlamıştı. Hayata bizim için gözlerini yummuştu. Sözümü tutamamıştım. Son anıma kadar onunla birlikte olamamıştım. Göz yaşlarım durmaksızın akıyor ,esen rüzgar bile canımı acıtıyordu. Gözlerimi kapatıp yere uzanmıştım. Olanlara inanamıyordum. Sevdiğim kadının öldüğüne.En son uçurum kenarındaydı. Bizi durdurmaya çalışıyordu. Ben arkamı döndüğümde ise atlamıştı. O anı görmemi istememişti.
Her şey benim yüzümden oldu. Hepsi benim yüzümden.
Evet! Her şey senin yüzünden oldu. Tüm hayatım alt üst oldu. Sevdiğim kadın senin yüzünden hayatını kaybetti.
Ben ben böyle olsun istememiştim. Onu sadece sevmiştim.
Hayır Dark sen onu sadece sevmemiştin. Her zaman sevdiklerinden ayırmıştın. Benim yerime geçmek için bile beni öldürmeye kalkmıştın. Onun bu olaya katlanıp katlanamıyacağını bile düşünmemiştin. Sen aslında onu hiç sevmemiştin.seni öldüreceğim Karımı senin yüzünden kaybettim.
Üstüne çıkıp boğazını sımsıkı sıkmıştım. Nefesi yavaşça kesiliyordu. Elini dahi kaldırmamıştı. Çünkü asıl suçlu bu sefer oydu. Hayatımızın tek katili oydu. Uçurum kenarından sesler gelmeye başlamıştı. Yoksa o hala yaşıyormuydu. Hızlıca kalkıp aşağıya doğru indim. Baygın bedeni yerde yatıyor sadece ses çıkarıyordu. O hala yaşıyordu.
Hanna beni duyabiliyor musun?
Elini kıpırdattı. O gerçekten yaşıyordu. Sevdiğim kadın hala hayattaydı.cebimdeki telefonu zorlukla çıkartarak doktor josepi aradım.
Josep?
Carol ne oldu?
Hanna...
Hannaya ne oldu?
İntihar etti
Nereden?
Uçurumdan
Hemen geliyorum carol. Sakin olmaya çalış.
O yaşıyor mu?
Herşeye ve herkese rağmen evet.
Yavaşça konuşmaya çalışıyordu. Ellerini hafifçe kaldırarak suratıma dokundurdu. Minik elleri suratımda adeta ürperti uyandırıyordu. Gözleri hala ilk günkü gibi parlıyor her şeye rağmen yaşamaya çalışıyordu. Carol dedi ince bir ses tonuyla.
Hanna neden böyle bir şey yaptın, beni hiç düşünmedin mi hadi beni geçtim ya Alanisi onu hiç sevmedin mi?
Sevmez olur muyum carol ben onu herkesten çok seviyorum.
Tamam sakin ol. Doktor josep birazdan burada olucak.
Ben iyiyim carol sen merak etme.
Bunu söylerken bile sesi acı çekiyor bir şekilde zorlukla çıkıyordu. Hiç bir şeyi belli etmemeye çalışıyordu ama o çok kötü bir durumdaydı. Bedeni adeta baygın bir şekilde yerde yatıyordu. Saçları darmadağandı. Ellerimle saç tellerini yavaşça yüzünden çektim. Kafası kanıyordu. Kahretsin taşa çarpmıştı. Kafası kanlar içindeydi. Şok geçiriyor olabilirdi. Bunu farketmemiş olmalı. Doktor josep uçurumu zorlukla indikten sonra yanımıza gelebilmişti.
Bilinci yerinde fakat durumu ağır hemen sedye ile onu buradan çıkarmalıyız. Yalnız ben taşıyamam daha yeni bir ameliyat geçirdim.
Kahretsin ki ona bu sefer cidden ihtiyacım vardı. Bunu Hanna'nın hayatı için yapmalıydım ondan yardım istemeliydim.
Dark seni pislik buraya gel ve şu yaptığın iş için yardım et.
Hızlı bir şeklide aşağıya gelmişti. Bedeni kurt görünümündeydi. Normal haline dönmüştü.
Dark senin ne işin var burada?
Bunları sonra konuşuruz josep şu anda sırası değil!
1 2 3 sedyeyi kaldırıp onu uçururum boyunca yukarıya doğru taşımıştık bu bayağı zorlu bir süreçti
Hava kararmaya başlıyor Rüzgar ise şiddetini arttırıyordu. Onu bay josepin kliniğine getirmiştik yavaşça yatağa yatırdıktan sonra muayene etmeye başladı.Dediğim gibi çok yüksekten düşmüş durumu oldukça kritik. Ölüm yaşam arasında. Her an her şey olabilir. Buna hazırlıklı olun. Kalp atım hızı oldukça yüksek şok geçiriyor olabilir. Başını bir yere çarpmış ve oldukça ağır bir darbe almış. Bilinci her an kapanabilir. Elimden ne gelirse yapacağım. Siz yinede fazla ümitlenmeyin.
Duyduklarımdan sonra dışarıya çıkıp derin bir nefes aldım. Yaşadığımı o anda tekrardan hissettim. Durumu oldukça kritikti. Her an her şey olabilirmiş. Hepsi bizim yüzümüzdendi. Saçma sapan çocuk gibi hareketler yapıp onu çıkmaza sokmuştuk o ise benim için bir dakika bile düşünmeyip hayatını göze almıştı. Arkamda birinin bedenini hissettim. Nefes alıp verişi oldukça hızlıydı. Bu kişi Darktı.
Çok özür dilerim carol. Saçma sapan takıntım yüzümden hayatınızı mahvettim. Her zamanki gibi yine kötülüğü seçtim. Başım sıkıştığı anda, yalnız kaldığım anda her anımda sadece kendimi düşündüm. Kim ne yapar kime ne olur hiç bunları önemsemedim. Ben onu gerçekten sevseydim bunu onları yapmazdım. Onu seviyorum sanıyordum. Meğerse yaptıklarımdan sonra bakıyorum da ben ona acı çektirmekten başka hiç bir şey yapmamışım. Gerçekten özür dilerim.
Özür dileyip durma Dark Çünkü hatanı şimdi anlaman bana sevdiğim kadını geri getiremiyecek. Sende duydun durumu çok kritik. Her an hayatını kaybedebilir. O giderse ben ölürüm anlıyor musun beni onsuz yaşıyamam.
Seni en çokta ben anlıyorum carol. Babam önceden annem ile boşandıktan sonra başka bir kadınla evlenmişti. Kadın oldukça narin ve güzeldi. Ama annemin yanında adeta hiçmiş gibi kalıyordu benim için. Bir gün çok hastalandı ölücekti babam ise onun için kalbini feda etti. O gün ondan nefret etmeyi bıraktım biliyor musun. Her şeyin değeri kaybedilince anlaşılıyor. Bu yüzden seni çok iyi anlayabiliyorum.
Ellerini omuzuma koyup adeta beni teselli ediyormuşçasına dokunuyordu. Yaptıklarından oldukça pişmandı. Ama o pişmanlık hiç bir şeyi düzeltmiyordu. Sevdiğim kadını bana geri getiremiyordu. Bay josepin seslenişi ile irkildim. Hızlı bir şekilde odaya doğru ilerledim. Hanna yavaşça ellerini kıpırdatıyordu.
İyileşiyor mu?
Bilmiyorum dediğim gibi her an her şey olabilir. Senin ismini sayıkladı. Yavaş yavaş kendine geliyor galiba.
Yanına doğru diz çöküp ellerini tuttum. Göz altları mosmor bir şekilde yatıyordu. Sanki ölmek üzereydi. Zorlukla dudaklarını kıpırdatmaya çalışıyordu. Bana bir şey söylemek istiyordu.
Carol?
Sözcükler zorlukla ağzından çıktıktan sonra ona cevap verdim.
Efendim Hanna.
Carol ben...
Evet Hanna hadi biraz gayret et söyleyebilirsin
Carol ben son kez Alanisi görmek istiyorum.
Sakın bir daha öyle konuşma olur mu? sen yaşıyacaksın ve her zaman kızını görüceksin.
Söylediklerinin üzerine Alanisi almak için yola çıktım. Ona yaşıyacağını söyleyip ayakta tutmaya çalışmıştım ama bu söylediklerime kendim bile inanmıyorum. Oldukça yıpranmış görünüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HANNA
FantasyO gün hayatının en güzel anını yaşıyordu. Yolda ki çiçeklerin kokusu, rüzgarın sesi o kadar güzeldiki o anı yaşamaya doyamıyordu. Taki o ana kadar. Babası direksiyon hakimiyetini kaybedip bir ağaca çarptı. Arabadan dumanlar yükseliyordu. Yardım bulm...