sonbahar Akşamı

534 274 22
                                    

Bir sonbahar akşamıydı.Rüzgar saçlarımı savururken verdiği o duygu ile kapatmıştım gözlerimi.Hayal etmiştim carol ve beni.

Hayalerim o kadar güzeldi ki yaşadığım tüm acı olaylar yüzüne unutulmuştu hepsi.Sanki hepsinin üzerine çizgi atmıştım sonsuza dek.Ama işte o anda canlandı hepsi tekrardan hayal ettim.Acaba olur mu diye acaba gerçekleşir mi ?ya da yaşanır mı hepsi.

Bunu bilemeyiz.insan ne olursa olsun hayallerinin peşinden gitmeli.5 yıl önce 11 yaşındaydım.eski evdeydik ailemle.Hep birlikte bir hayal kurmuştuk.Annem çok inanırdı bir gün tüm hayallerin gerçekleşeceğine.Hep derdi ne olursa olsun hayallerinin peşinden git diye.Bu güzel anıları düşünürken kahve kokusu ile açılmıştı gözlerim.Nimeta t. kahve yapmış ve getirmişti.işte o anda yanıma geldi ve benimle birlikte hayal kurmaya başladı ve anlattı.

"küçükken 7 yaşında iken aynı şu anda olduğu gibi hayal kurmuştuk Alexisle.yine bir sonbahar akşamıydı.Rüzgar bayağı bir şiddetli.Etraf biraz ıssız .karanlıktı her yer.Aynı hayatımız gibi.yine de o karanlığa inat iyi ve güzel hayaller kurardık.Tüm karanlık bedenimizi sararken kurduğumuz hayallerle aydınlanırdı etraf.En çokta Alexis severdi hayal kurmayı.inanırdı birgün gerçekleşeceğine yıldızlara bakarak gözlerini kapatır ve şu cümleleri söylerdi:

"inanıyorum inanıyorum inanıyorum"derdi bir gün gerçekleşeceğine.o anda yıldızlara baktım gözlerimi kapattım ve şu cümleleri tekrarladım: "inanıyorum ..."Nimeta t. bana bakıp Alexis demişti.Bir anda çocukluk anıları canlandı aklında ve bana Alexis diyerekten sarıldı. Gözyaşlarına boğuldu.Benim öyle demem onu düşünmesine sebep olmuştu.koşar adımlarla aşağıya indi.Belkide onu biraz yalnız bırakmalıydım.Belkide onu düşündükçe kötü oluyordu kim bilirdi.sonbahar gelmişti artık ağaçlar yapraklarını dökmeye başlamıştı.küçükken hep ağaçların üzerindeki yaprakları göz yaşlarına benzetirdim sonbahar geldiğinde ise ağladıklarını düşünürdüm.çocuk aklı işte.Hiç çocukluğunuza dönmeyi istediniz mi?o duyguları tekrardan yaşamayı ben çok istedim.Hemde çok.Birde ölümsüz olmayı isterdim .Tüm insanların ölümsüz olmasını ne güzel olurdu değil mi.sonsuza dek yaşamak onunla birlikte olmak .

carol aramış ve evin önünde olduğunu söylemişti.çatı katından baktığımda yaprakları dökülmüş ağaçların orada ki bankta oturuyordu.Hızlıca üzerimi değiştirip aşağıya inmiştim.Elinde büyük bir paket vardı.yanına gittiğimde paketi bana doğru uzattı ve açmamı söyledi.Merak edercesine hızlıca açmıştım.Bu bir resim albümüydü.Ailemle olan resimlerim,carolla,sam ile ,Helenayla,tüm sevdiğim resimler vardı içerisinde.sayfaları çevirerek incelemeye başlamıştım.Her sayfada farklı bir anım vardı .carolla partideki resmimiz,ailemle tatildeki resimlerimiz ve bir çok daha resim.Tüm anıları tekrardan yaşatmıştı bana.Tüm duyguları yeniden hissetmiştim.o anda hızlıca carola sarılmıştım.çünkü bana hayatımda aldığım en güzel hediyeyi vermişti.

Hava hafif yağmurlu ve rüzgarlı olduğu için hemen eve geçmiştik.salona geçtik ve şömineyi yaktık.o sırada Nimeta t. geldi ve bize çok ilginç bir hikaye anlattı.

"1950 yıllarında josep Bred adında bir genç varmış.Bir gün ormanda tek başına turlamaya başlamış.Değişik sesler geliyormuş.Bu sesi merak edercesine ilerlemeye başlamış.ses daha netleşmiş ve anlaşılır hale gelmiş.yüksek bir sesle"kan kan kan"diye bağırıyorlarmış.Ellerinde meşaleler ve gözleri kıpkırmızı ağacın arkasından izlemeye devam etmiş .Burası bir kiliseymiş.kilisenin çanları çalıyor ve kan diye bağırıyorlarmış.Dış görünüşleri insana benziyormuş fakat göz renkleri her an değişebiliyormuş.ses tonları biraz kalınmış ve hepsinin üzerinde bir pelerin varmış.daha yakından incelemek istercesine biraz daha ilerlemiş fakat onlar iyi duyma yeteneğine sahip oldukları için hemen farketmişler ve direk saldırmışlar.peki bunlar kimmiş diye sorduğumda korkutucu bir ses tonuyla vampirler yani kan emiciler dedi.ee peki sonra ne olmuş dedim ve anlatmaya devam etti.

HANNAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin