14. Bölüm

2.9K 227 162
                                    

Ertesi gün Katie, St Mungo Sihirsel Hastalıklar ve Rahatsızlıklar Hastanesi'ne kaldırılınca, lanetlendiği haberi tüm okulda çalkalanıyordu. Harry ise etraftan soyutlanmış, tabağıyla oynarken aklında dönüp duran düşünceleriyle boğuşuyordu. Kafasını kaldırıp yemeğini yiyen Ron ve Hermione'ye döndü, "Lanetli gerdanlığı Katie'ye Draco Malfoy verdi, asıl hedef Katie değildi elbette," Sesini biraz daha kısarak devam etti, "Birini öldürmeye çalıştı."

Hermione hızla Harry'ye döndü. "Harry, o senin sevgilin. Böyle bir şey olsa sana yaklaşamazdı. Biraz ona güvenmeyi denesen fena olmaz."

"O gerdanlığı dört yıl önce Burgin & Burkes'te gördüm, Draco Malfoy ve babasından saklanırken. Draco o gerdanlığa uzun uzun baktı. Sadece zamanını bekliyormuş işte, yazın gidip gerdanlığı aldı ama yanında taşımadı ona dokunmak istemediği için ve şimdi de kullanma vakti geldi."

"Dostum, sanki biraz paranoyaklaştın. Kim-Olduğunu-Bilirsin-Sen yanında 16 yaşında bir çocuğu istemez, ne işine yarayacak ki? Öyle olsa bile bu sene okulda tedbirler arttı fazlasıyla. Karanlık bir eşyayı okula sokamaz." dedi Ron bıkkınlıkla. Bu durumu Harry'ye kaçıncı kez anlattığının saymayı bırakmıştı.

"Anlamıyorsunuz ama göreceksiniz, biliyorum ben."

Hermione ve Ron cevap vermeyip önlerine döndüler çünkü ne derlerse desinler Harry haklı olduğunu savunuyordu.

Kahvaltı bitince dersi olmadığı için yatakhaneye doğru ilerlerken boş ve ıssız olan koridordan ona doğru uçan kağıttan kuşu yakaladı hızla. Kuş halinde olan kağıdı açarak normal kağıt haline getirdi;

Bu gece yarısı Quidditch Sahasında.

D. Malfoy

Kağıdı cebine atıp koridora girdi. Duvara yaslanmış onu gören Draco'yu görünce sarıldı sıkı sıkı, kafası kalbine geliyordu yine. Her ne kadar onunla ilgili şüpheleri olsa da anın tadını çıkarmak istiyordu. Haklı olmadığını bilmek istiyordu. "Özür dilerim." diye mırıldandı Harry önceki gün, Hogsmeade'de, olanları kastederek.

"Sorun değil, bende abartılı tepki verdim sanırım." Cümlesini bitirir bitirmez Harry kollarını Draco'nun beline daha sıkı sarınca sırıttı sarışın olan. "Bakıyorum beni çok özlemişsin Potter." dedi ses tonuna yerleştirdiği alayla. Harry kafasını Draco'nun göğsünden çekip yüzüne baktı, bunun için kafasını birazcık yukarı kaldırması gerekmişti. "Sana sarılınca hızlanan kalbin de bana aşık olduğunu söylüyor Malfoy." dedi Harry gülerek. Draco da gülümsemesine eşlik etmişti. Elini cebine atıp kuş şeklinde katlandığından buruşmuş kağıdı aldı. Draco'ya gösterdi, "Bu kuşlardan daha çok istiyorum Malfoy. Başına bela aldın diyebiliriz."

Harry, Draco'yu duvarda yaslamıştı. Tıpkı Draco'nun her öpüşmelerinde onu duvarla arasına alması gibi, ama boyu Draco kadar uzun olmadığından, Draco o ve duvar arasında kaybolmuyordu. Draco elini Harry'nin beline yerleştirmişti, Harry de ellerini Draco'nun omzuna çıkarmıştı ve her elini omzunda hareket ettirişinde karşısındaki adamın eridiğinden habersizdi.

"Kendin yapmayı bilmiyor musun Dandik Pottah?" dedi Draco saklayamadığı gülümsemesiyle. Harry de onun dördüncü sınıftayken yapılan Dandik Potter rozetlerine gönderme yaptığını anlayınca kıkırdadı. "Bilmiyorum, daha önemli şeylerle uğraşıyorum; Okulu kurtarıp, kahramanlık yapmak falan." dedi günlük rutininden bahsediyormuş gibi.

"Aptal Gryffindor cesareti işte, Dandik Potter'lık yapıyorsun kısaca." diyip duraksadı, "Öğretirim bir ara belki sana." dedi Harry'nin saçından öperken. Harry de gülümseyerek kafasını sallarken parmak ucunda yükselip dudaklarını Draco'nun dudaklarına bastırdı yavaşça. Draco da bunu bekliyormuş gibi karşılık vermeye başladı. Öpücükleri tutkudan uzak, sevgi dolu, olsa da refleks olarak iki elini Harry'nin kalçasına yerleştirmişti Draco. Nefessiz kalınca dudakları ayrılsa da Harry kafasını geri çekmemişti. Parmak ucunda durmak zorlaşınca normal boyuna geldi Harry yeniden. "Elin çok yanlış yerlerde Malfoy." dedi sesindeki imayı saklamaya gerek duymadan.

Flowers On My Skin | DrarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin