19. Bölüm

2.3K 205 204
                                    

İyi okumalar.

Ve unutmadan medyadaki şarkı bölümde geçiyor.

*

Cumartesi sabahı kalkınca kısa bir duş alıp boğazlı siyah bir kazak giydi. Kazağın üstüne siyah ceketini geçirdi, altına da aynı renk pantolonunu da giyince sarı saçlarını yandan ayırıp tarakla düzgünce taradı. Aynada yansıyan düzenli görüntüsüne dikti gözlerini.

Hazır olunca saate baktı. Kahvaltı devam ediyordu ama, son iki haftadır olduğu gibi, iştahı yoktu. Odadan çıkıp mutfağa uğradı, oradaki ev cinlerinden yeşil elma istedi. Alınca çantasına atıp kütüphaneye doğru ilerlemeye başladı. Kütüphaneye gelince çantasını boş bir masaya bıraktı direkt. Ardından aradığı kitabı bulmak için raflarda dolaştırdı bakışlarını. Kendi bulunduğu rafın öbür tarafında iki tane kızın Katie Bell hakkında konuştuklarını duyunca dikkat kesildi hemen:

"Zavallı kız, yapan kişi bulunsa bari." dedi sesi fazlasıyla ince olan kız. Öbür kızdan da bir iç çekiş yükseldi.

"Durumu nasıl acaba?" Bu kızın sesi öbürüne göre daha tok ve kalındı.

"Buradaki halinden biraz daha iyi olduğunu duydum ama hala iyi sayılmaz." dedi ince sesli olan hüzünle.

Onları göremese de bu hallerine göz devirdi Draco. Katie lanetlenmeden önce de bu kadar umursuyorlar mıydı acaba onu? Hiç sanmıyordu.

"Kim ona böyle bir şey yapmak ister ki?" diyerek sessizliği bozdu tok sesli olan. "Hiç bir fikrim yok."

Konu değiştikten sonra onları dinlemeyi kesti Draco. Hala hedefin Katie Bell olduğunu sanıyorlardı. Oysa Katie sadece bir araçtı. Draco dışında olaya şahit oldukları için Harry, Ron, Hermione ve Leanne de biliyordu hedefin başkası olduğunu. Yutkundu Draco, bu işi iyice eline yüzüne bulaştırmaktan korkuyordu. Az daha masum birinin ölümüne sebep olacaktı!

Aradığı kitabı bulunca çantasını bıraktığı masaya geçti. Çantasından kül grisi renginde, mat defteri çıkardı. Önceden aldığı notlara bakındı önce. Sonra temiz bir sayfa açtı. Kütüphaneden aldığı kitabı açıp zehirlerle ilgili olan bölümüne geldi.

Eğer o lanetli gerdanlığı doğru kişiye ulaştırmayı başarabilseydi hem Katie okulda olurdu hem de kendi canıyla tehdit edilmezdi. Yaptığı planda kusurlar vardı, elbette, ve şimdi de o kusurların bedelini ödüyordu.

Panzehiri daha zor bulunabilecek olan zehirleri özenle seçip gri defterine notlar almaya başladı. Eğer doğru zehri bulup bir içeceğe yerleştirip sonra da onu gerdanlığı ulaştırmaya çalıştığı kişiye, biri arayıcılığıyla, verdirmeyi başarabilirse kurtulacaktı, en azından şimdilik.

Bir saat kadar zehirlerle ilgili araştırma yaptıktan sonra kahvaltı etmediği için acıktığını fark etti. Çantasından yeşil elmasını çıkarıp bir ısırık aldı. Tekrar kütüphaneden aldığı kitaba dönerken karşısında hareketlilik hissedince refleks olarak kitabı da gri defteri de kapattı hızla.

Kafasını kaldırınca karşısında kapattığı kitaba ve deftere kaşlarını çatarak bakan Hermione ile karşılaşmayı beklemiyordu. Bakışlarından rahatsız olunca gri defteri de kütüphaneden aldığı kitabı da çantasına tıktı. Hermione'nin bakışları daha yeni Draco'yu fark etmiş gibi onu buldu. "Bir şey mi soracaktın, Granger?"

Ne diyeceğini kafasında kuruyormuş gibi düşündü Hermione. "Neden Harry'nin fikrini değiştirmek için çaba harcamıyorsun?" diyebildi sonunda. Samimiyetten uzak bir gülüşle omuz silkti Draco. "Doğru şeyi düşündüğü içindir belki?" dedi rahat bir tavırla arkasına yaslanırken. Kollarını da göğsünde, çiçek olma pozisyonunda, birleştirmişti.

Flowers On My Skin | DrarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin