25.Bölüm

6.2K 363 20
                                    

Dave'i de peşimden sürükleyerek yanına gittim.

"Lanet olsun! Burda ne işin var? Yani, benim için sorun yok, ama ne işin var!" Gözlerini kıstı.

"Bende seni özledim Shade. Gerçekten, buraya bu çocuk yüzünden gelip, sonra onla barışman ve beni unutmana rağmen seni özledim!" Kendimi berbat hissettirmekte usta olanada bakın!

"Jack, ben çok çok özür dilerim. Biliyorum, seni aramalıydım. Ya da en azından mesajlarına cevap vermeliydim. Ama gerçekten çok fazla şey oldu ve ben hepsine yetişmeye çalı-" Ağzıma vurmasıyla sustum.

"Biliyorum Shade. Sadece şaka yapmıştım. Üstelik şu Benjamin denen çocukla konuşuyoruz. Sevdim onu. Neler olduğunu biliyorum.  Sorun yok, tamam mı?" Gülümsediğinde rahatladığımı hissettim. Bana kırgın olmasını istemiyordum. Gülümsedim ve Dave'in elini bırakarak Jack'e sarıldım. Gerçekten bunu özlemişim. Gerçi çekildim ve tekrar Dave'in elini tuttum. Muhtemelen bana şu an kızmıştı. Yani elini bırakıp Jack'e sarılmama falan. Ama Jack benim için çok ama çok değerliydi. Uzun zamandır görmemişken bunu yapmam doğaldı. Umarım ilerde çok sorun çıkarmazlar. Kavga istediğim bir şey değil. Özellikle dışarı çıkmam ve bulmam gereken bir tedavi varken.

"Jack, bizde Dave'le müdüre gidiyorduk. Ama sanırım odama çıksak iyi olur. Sizle konuşmam gereken bir şey var." İkisininde beni onaylamasıyla merdivenleri geri çıkarak odama gittik. İçeri girdiğimizde başka kimseye yer bırakmamak için yatağa atladım ve deniz yıldızı gibi kollarımı ve bacaklarımı açarak yatağı kapladım. Dave kenarda duran pufa Jack ise masanın üstüne oturduğunda pozisyonumu bozmadan konuştum.

"Evet çocuklar. Dediğim gibi Dave ile müdürün yanına gidiyorduk. Onun eğitim alması için falan konuşacaktım. Ama bunu yapmamamız gerektiğine karar verdim." Dave hemen atladı. Bunu bekliyordum.

"Nasıl yani? Güzelim, bir çömezim. Sencede bir öğretmen iyi olmaz mıydı?" Elimi kalbimin üstüne koydum.

"İşte, şimdi beni çok kırdın yakışıklı prensim. Burada kaç yıllık melez duruyor ve sen hala başka öğretmen mi istiyorsun? Kalbim buna dayanamaz işte." Jack küçük bir kahkaha attı.

"Shade, senden iyi oyuncu olur bebek." Sırıtıp ona öpücük gönderdim.

"Melez olmanın getirdiği muhteşemlikler işte." Dave nerden bulduğunu bilmediğim bir yastığı suratım fırlattığında en kötü bakışlarımı ona gönderdim.

"Neyse, konumuza dönsek iyi olur. Öğretmenin ben ve Jack olacağız. Çünkü bir an önce burdan çıkmalıyız. Dışarda bir tedavi var ve ben onu bulmalıyım. Dostum, sonsuza kadar yaşamak güzel ama ben çocuk istiyorum! Cidden bu yüzden tedavi aramam saçma gelsede, olay bu. Çıkıp o tedaviyi bulacağım. Ve sizde benimle olacaksınız. Yani, öyle umuyorum?" Son sözlerim daha çok soru anlamındaydı. Jack ve Dave kısa bir an için birbirlerine baktılar ve bana döndüler. Sanki konuşmadan gözleriyle bir antlaşma onaylamışlar gibi hissediyordum. Jack konuştu.

"Bak Shade, sen benim uzun yıllardır arkadaşımsın. Hatta kardeşimsin ve senden başka kimsem yok. Yani, öyle umuyorum demendeki saçmalık için seni dövebilirim. Elbette yanındayım! Ölene kadar. Hatta bu tedaviyi ararken avcılar tarafından öldürülme riskimiz fazla olsa bile." Yatakta doğruldum ve dudağımı büzerek Jack'e baktım. Biz kardeş bakışmamızı yaşarken Dave konuştu bu sefer.

"Shadow, güzelim. Biliyorum çok büyük bir piçlik yaptım. Ama gerçekten pişman oldum. Yani, hadi ama! Senin için vampir oldum! Bu çok büyük bir özür bence. Neyse. Bunca şeyi yapmışken, seni yarı yolda bırakırsam beni öldür. Tamam mı? Tabii ki yanındayım! Seni seviyorum bebeğim!" Bu sefer yataktan kalktım ve odanın ortasına gittim. Jack ve Dave'e elimle gelmelerini işaret ettim. İkiside yanıma geldiklerinde bağırdım.

"Grup kucaklaşması!" Onlar daha ne olduğunu anlamadan ikisininde boynuna atladım.

"Sizi seviyorum ahmaklar." Ve aynı şekilde onlar olayı çözemeden ayrıldım ve Dave'i kendime çekerek dudağına tam anlamıyla yapıştım. Birkaç saniye sonra kendine gelerek karşılık verdi. Jack kusarmış gibi sesler çıkardı ve yatağa atladı. Yatağın kapılmış olmasını umursamadan elimi Dave'in saçına geçirdim. Bu hareketimle ikimizden de bir inleme sesi yükseldi.

"Lanet olsun! Burada başkalarıda var dostum! Sap kaldım lanet!" Jack'in sesiyle ikimizde gülerek birbirimizden ayrıldık. Dave'den ayrıldım ve dolabıma ilerledim. Dolabı açıp içinden bavulu çıkarıp yere koyduktan sonra tekrar çocuklara döndüm.

"Evet çocuklar, gitme vakti! Ve Dave, git odana, eğer eşyan varsa buraya getir. Bavuluma koyarız. Jack sende Benjamin'e haber ver. Madem onunla "bff" oldunuz. Onunda bizimle gelmesini istiyorum. Hadi, oyalanmayın!" Ardından son hızla eşyaları bavula tıkmaya başladım. Kapının açlıp kapanma sesini duyunca gülümsedim. Harekete geçmeleri 10 saniyeyi bulmamıştı. Kendi kendime güldüm. Asıl maceraya başlıyorduk ve şimdiden heyecanla beraber içime korku dolmaya başlamıştı bile.

Son 2 bölüm biraz kısa oldu farkındayım. Özür dilerim. Bu arada yorum istiyorum. Sadece "yb" olarak değil. Gerçek bir yorum. Yorum olmadan yeni bölüm gelmez. Bu arada 29K olmuşuz. Cidden çok mutlu oldum! ^^ Sizi seviyorum <3

MELEZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin