10. Bölüm

9.6K 524 12
                                    

~Dave~

Okula gittiğimde etraf kalabalıktı. Bana bakan gözlere aldırmadan sınıfa gittim. Okukda yeni olduğum için hala dik dik bakan gözler vardı. Shadow sırasına geçmişti. Ben de sırıtarak yanına oturdum. Barda onu eğlendirdiğime göre arkadaş olacaktık.

"Günaydııın." Neşeli söylemeye çalışmıştım.

"Günaydın." Yüzüme bile bakmadan soğuk bir şekilde cevap verince şaşırdım. Ne oldu şimdi?

"Hey, yanlış bir şey mi yaptım?"

"Hayır. Sadece henüz sabah. Bilirsin uykumu açamadım." Başka yalan mı yoktu güzelim. Sanki uykuya ihtiyacın varda.

"Hmmm. Peki." Kafasını kaldırıp bana baktı.

"Otur, merak etme ısırmam." o göz kırpınca bir an nefesimin kesildiğini hissettim. Sakin ol Dave! O sadece bir insan! Pardon, yaratık! İç sesimin şizofrenliğine ve kalbimdeki saçma hisleri duymazdan gelip sıraya oturdum.

"Ee güzellik. Neler yaptın görüşmeyeli?" Ona güzellik dememe şaşırarak cevap verdi.

"Jack'leydim. Sen neler yaptın?" Jack'le olmasına sinirlenmiştim. Kardeş olduklarını bimiyorlardı ve yakınlaşma olasıklıkları yüksekti! Dişlerimin arasından konuşarak sordum.

"Jack'le fazla yakın değil misiniz?" Kaşlarını çattı.

"Bunun seni ilgilendirdiğini sanmıyorum Dave! O benim kardeşim gibi ve ne kadar yakın olacağımızı sana sormam!" Sinirlendiğini hafif kırmızıya dönen gözlerinden anlıyordum. Hemen savunmaya geçtim.

"Tamam güzellik. Sakin ol. Ben sanırım... Kıskandım. Yani senden başka arkadaşım yok ya. Üzgünüm." Kıskanmak mı? Cidden mi? Salak kafam. Yani biraz sinirlenmiştim ama kıskanmadım! Evet, kendimle kavga etmeyi seviyorum! Shadow'un gözleri eski haline dönmüştü. Aklıma birden planım geldi. Acaba Suzan nerdeydi. Shadow'a tuvalete gideceğimi söyleyip dışarı çıktım ve Suzan'a mesaj attım.

Dave: "Nerdesin? Hemen tuvaletlerin olduğu yere gel!"

Suzan: "Hemen geliyorum."

Tuvaletin önünde Suzan'ı gördüm.

"Çocukla aynı sınıftasın değil mi?" sırıtarak kafasını salladı.

"Evet, ve açıkça söylemek gerekirse leziz bir parça. Vampir olması bir şey değiştirmez. Tehlikeli bölge değil, değil mi?" Kafamı hayır olarak salladım. O çocukla istediğini yapabilirdi. Yeter ki Shadow planım için oyalasın.

"Tamam. Onu bu gün oyala. Hatta gece bile. Shadow'la işim var."

"O iş bende." Konuşma bitince sınıfa gitmek için merdivenlere ilerledim. Aslında Shadow'u öldürmem mantıksız. Yani kimseye zarar vermedi ki. Ama Alfa'nın emri kesin! Keşke verdiği talimat dosyasını okusaydım. Görev verince öldürmemden başka ne istiyor diyerek dosyayı bakmadan kaldırmıştım. Tekrar sınıfa gidip sırama oturdum. Shadow'a bir şey söyleyecekken hoca girdi ve ben de kafamı sıraya koydum.

~Shadow~

Ders boyunca resim çizmiştim. Hayalimdeki avcıları çiziyordum. Aslında bu kendiliğinden oluyordu. Bazı görüntüler görüyordum ve elim sanki kendiliğinden yapıyordu onu. Resim bitene kadar yüzüne dikkat etmedim. Resmi bitirince yaşadığım şokla hareket edemedim. Kafamı kaldırıp Dave'e baktım. O olamazdı değil mi? Aslında hem yeni tanıştığım ve resmini çizdiğim o! Ama öyle olsa şimdiye kadar bile beklemezdi? Son ipucunu bekliyordum. Eğer herhangi bir şey daha Dave'i gösterirse, bu şehirdeki yaşamım biter. Kağıdı buruşturup çantama tıktım. Yeni bir kağıt çıkarıp bu sefer başka bir şeyler çizmeye başladım. Zil çaldığında Rolling Stones sembolü, sevimli bir kurukafam olmuştu. Kıkırdama sesiyle kafamı çevirdim. Dave kurukafaya bakıp gülüyordu. Tedirgin olsamda belli etmemeye çalışıyordum.

MELEZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin