16. Bölüm

7.4K 462 17
                                    

"Samara?" Burada ne arıyordu bu kız?
"Shadow, ben şey.. özür dilemeye geldim. Ben.. ben.. yapmak istememiştim. Biliyorsun. Beni affet." Bu sürtük neden bahsediyor? Zaten adı yüzünden onu sevmezdim. İyi anlaşamazdık. Ne yapmıştı yine?
"Kızım sen neden bahsediyorsun?" O da benim gibi vampirdi.
"D..dave... adı bu olmalı. Avcılar en tecrübelisini senin üstüne salmışlar. Sinirle söylediğim bazı şeyler yüzünden. Ben çok üzgünüm. Sadece uyarmaya geldim." Ben bir şey söyleyemeden çekip gitti. Dave mi? Tecrübeli avcı mı? Daha fazla bekleyemem. Artık Dave'le konuşma vakti! Hızla kapıyı kapatıp mutfağa girdim. Dave tezgahta biber kesiyordu.
"Dave!" bağırmamla sıçradı ve elindeki biberle bıçağı bırakarak bana döndü.
"Shaw, güzelim. Niye bağırıyorsun?"
"Kapa çeneni! Söyle bana. Sen avcı mısın?" Gözleri irileşti ve birden gerginleştiğini hissettim. Dikkat kesilince kalbinin hızla attığını duyabiliyordum.
"Shadow.. s..sen ne saçmalıyorsun?" Kekelemesinden bir şeyler olduğu anlaşılıyordu.
"Bana yalan atma Dave! Açıkça söyle. Sen avcı mısın?!" Gözlerim değişmeye başlamıştı. Gözlerimi görünce kalbi daha hızlı atmaya başladı.
"Bana cevap ver!"
"B..ben Shadow, bak aslında ilk başta öyleydim. Yani öldürmek için geldim ama son-"
"Yeter! Yalanlarını dinleyecek değilim! Defol Dave! Neden yapmadın bilmiyorum, ama öldürmemen senin sorunun! Keşke sadece öldürseydin! Duygularımla oynayacak kadar şerefsiz olmasaydın!" Gözlerimden yaşlar akmaya başlamıştı. Sinirden dişlerim çıkıyordu.
"Ama-" Hala açıklamaya çalışıyor!
"Kes Dave! Daha önceden öldürmen gerekirdi! Şimdi zarar görmek istemiyorsan DEFOL!"
"Shaow, açıklamama izin ver."
"Dönüşmeye başlıyorum. Ben sen değilim. Zarar görmeni istemem
Şimdi git! Zaten bir daha beni göremezsin!" Dişlerimi görmüş olacak ki hızlı bir şekilde evden çıktı. Kapının kapanma sesini duymamla yere çökmem bir oldu. Gözyaşlarımı durduramıyordum. Kim demiş vampirlerin, kurtadamların hisleri yok diye? Bizde hissediyoruz! Hıçkırarak ağlıyordum ve yanımda kimse yok! Lanet olası Jack nerde sabah sabah?! Ağlamaya devam ettim bir süre. Sonra farkındalık hissiyle ayağa kalktım. Eğer Dave beni öldürmediyse görevini yerine getirememiş demektir. Bu da demek oluyor ki yerine başka biri gelecek? Acaba ona bu yüzden zarar verirler mi? Ah, banane! O benim katilim olacaktı! Çöktüğüm yerden kalkıp odama geçtim. Dolabımı açarak bulduğum bavula hızla eşyalarımı yerleştirmeye başladım. Burdan gitmem gerekiyordu. Yeteri kadar eşya aldığımda bir poşet alıp mahsene indim ve bir süre yetecek kadar kan torbası aldım. Gitmeyi planladığım yerde kan bankası vardı. Tamam olduğuma inanıp hazırladıklarımı aldım ve kapının önüne bıraktım. Jack! Lanet olsun, onu unuttum! Hemen telefonu çıkartarak Jack'i aradım. Açmıyordu! Gerizekalı kim bilir nerede? Onu bekleyemezdim! Hemen gereken kişilerin numarasını bir kağıda yazıp pantolonumun cebine sıkıştırdım. Dave istese beni kartımdan bulacağı için onu evde bırakacaktım. Yeni bir hat alınca Jack'i onla arayacaktım. Yerimi söylesem bile olanlardan sonra Dave'e değil söylemek onu öldürebilirdi bile. Kartımı çıkararak masanın üzerine bıraktım ve garajda duran yedek araba anahtarlarını aldım. O kadar uzak yere vampir hızıyla bile olsa yürüyemezdim. Güvenli bir yerdi. Avcıların orada bana ulaşamayacağını umuyordum. Evden çıkmadan önce son kez baktım. Bir daha ne zaman dönerdim acaba? Kilide basıp arabayı açtım ve şoför koltuğuna geçip eşayaları yan koluğa bıraktım. İçimde hızlı olmamı söyleyen bir his vardı. Arabayı çalıştırarak anahtarın yanındaki garaj kapısı için olan düğmeye bastım. Garajdan çıkınca normal bir şekilde bir alışveriş merkezine sürdüm. Yeni bir hat gerekiyordu. Merkez gelip hattımı aldıktan sonra hemen telefona taktım. Jack'i sonra arayacaktım. Şehirden çıkana kadar normal hızla ilerledim. Orman yoluna gelir gelmez hızlanmaya başladım. Uzun bir yolum vardı.

***

2 gün olmuştu. Evden çıkalı 3 gün. Yola çıktıktan bir gün sonra eve varmıştım. Akademi gibi bir yerdi. Hem vampir hem kurtadamlar için kendi okulları olan bir akademi. Daha önce,ilk melez olmaya başladığım zamanlar, akademiyi aramıştım. Oraya gitmemi teklif etselerde Jack'i bırakmak istemediğimden olmaz demiştim. İstediğim zaman gelebileceğimi söylemişlerdi. Evden çıkarken amacım buraya gelmekti. Kabul etmeme gibi bir şansları yoktu. Hemen müdireyi görmeye gitmiştim. Seve seve kabul edeceğini söylemişti. Hem burada melez bir öğretmende varmış. Bana yardımcı olacakmış. Bunları anlattıktan sonra bana kalacağım odayı,öğretmenin yan odası, ve ders programımı göstermişti. İki gündür sırasıyla ilk önce kurtların bölümüne akşamda vampirlerin bölümüne giderek derslere girmiştim. Ve bu akşam melez öğretmenimi görecektim. Kimseyle konuşmuyordum. Öğretmenle görüşene kadar yalnız kalmakta kararlıydım. Kimse melez olduğumu bilmiyordu. Nasıl davranmam gerektiğini sormam gerekliydi. Kurtların olduğu bölümden çıktıktan sonra hızlı adımlarla odamın olduğu binaya girdim ve odama çıktım. Hazırlanmam gerekiyordu. Öğretmenin kadın mı erkek mi olduğunu bilmiyordum. Kadın olduğunu düşünerek akşamları giymemize izin verilen şortumu giydim. İyi ki iki türün okulu ayrıydı. Yoksa hem melezliğim ortaya çıkardı hemde giydiklerimin zıtlığıyla linç edilebilirdim. Kurtlara göre beyaz olan tenimide fondotenle kapatıyordum. Bu yüzden savaş derslerini özel olarak sabaha karşı görüyordum. Ama öğretmenden çekinmem gerekmediği için şortumun üstüne yarım gömlek giydim ve converselerimi ayağıma geçirdim. Yatağa uzanıp beklemeye başladım. Bu sırada düşünüyordum. Acaba Jack'i aramalı mıydım? Geldiğim gün arasamda 2 gündür konuşmuyorduk. Tam elimi telefona götürmüştüm ki kapı çaldı. Öğretmenin geldiğini düşünerek aramayı sonraya bırakarak yataktan kalktım ve kapıyı açtım. Benim yaşlarımda ya da bir iki yaş büyük bir çocuk duruyordu. Öğretmenin gelmemesine gıcık olmuştum. Bu saatte gelmeliydi. Ama çocuk fazla yakışıklıydı.
"Evet, kimi aradınız?" Gözlerini üstümde dolaştırdı ve gözleri memnun olmuş gibi parladı. Klasik sapık erkek modeli.
"Ben Shadow'a bakmıştım."
"Benim. Siz?" Kibar olmaya çalışsamda bu sapığın bakışlarına sinir olmuştum..Sırıttı.
"Ah, Shadow sen misin? Merhaba. Ben Benjamin. Yeni öğretmenin. Aynı zamanda türdeşin melez."

Selam millet! Bu bölüm nedensizce hoşuma gitti:D Umarım sevmişsinizdir. Yorum istiyorum bebekler. Sizi seviyorum! :)

MELEZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin