23. Bölüm

6.5K 378 21
                                    

Yatağa uzanmış tavana bakıyordum. Bundan sonra Benjamin benimle konuşmak ister miydi acaba? Lanet olsun! Ondan özür dilemeliydim. Yatağımdan hızla kalktım. Ya şimdi yapacaktım yada hiç yapamaycaktım. Kapıya doğru koşar adımlarla ilerledim. Tam çıkıyordum ki telefonumdan gelen sesle durdum. Geri dönüp yatağa fırlattığım telefonu alıp arayana baktım. Dave! Telefonu açıp kulağıma götürdüm.

"Alo?" 

"Hey!"

"Bebebğim, nasılsın?" Ona bebeğim demek değişik bir his ama hoşuma gitti.

"Şey, sanırım biraz aç gibiyim. Ama onun dışında gayet iyiyim. Sen nasılsın güzelim? Ve şey, yanıma gelecek misin?" Onun bu çekingen tavırları beni güldürmüştü.

"Tabii ki geleceğim. Ama ondan önce Benjamin'e uğramam gerek. Bilirsin kurt meseleleri."

"Tamaaam. O zaman seni bekleyeceğim." Dediğine gülümsedim ve ona beklemesini söyleyip telefonu kapadım. Telefonu cebime koydum ve odadan çıkıp hemen yanımdaki Benjamin'in odasına ilerledim. Kapı aralık duruyordu. Birden telaşlandım. Neden aralıktı kapı? Yoksa başına bir şey mi gelmişti? Sonra ne kadar saçmaladığımı fark ettim. O bir melez! Ona bir şey yapabilecek tek kişi başka bir melez ve o da benim! Kafamı iki yana sallayarak kapıya yaklaştım ve kapıdan içeri kafamı uzattım. Ortalıkta kimse gözükmüyordu. Kaşlarımı çattım. Eğer odada kimse yoksa kapı neden öyleydi? Arkamdan biri omzuma dokununca çığlık attım. Arkamı dönünce bana bakıp salak gibi sırıtan bir Benjamin görmeyi beklemiyordum tabii.

"Shade bebeğim, neden odamı dikizliyorsun? Yoksa beni giyinirken gizlice izlemek istedin de hayal kırıklığına mı uğradın?" Gözlerimi devirdim. Ben bunun boğazını fazla sıktım da beynine oksijen mi gitmedi acaba? Ah, doğru ya! Tam da aynısını yapmıştım! 

"Seni değil ama bir gün şu egonu öldürmenin bir yolunu bulacağım. Emin olabilirsin!" Gülerek cevap verdi.

"Hey hey hey. Az önce beni öldürmeye çalışan kıza bakın! Senin şu anda ayaklarıma kapanarak özür dilemen gerekmiyor muydu?" Gözlerimi kıstım. Zaten özür dilemeye gelmiştim! Ama insanda kafa mı bıraktı sanki.

"Kes sesini! Az önce biraz fazla sinirlenmiş olabilirim. Ve ben cidden üzgünüm. Yani öyle yapmak istememiştim ama sen öyle üstüme gelince birden oldu. Yani isteyerek yaptığım bir şey değildi. Refleks gibi düşün. Hani birden dizine vurduklaırnda tekme atarsın ya aynen öyleydi senin benim üstüme gelmen dizime vurman gibiydi ve bende refleks olarak sana vurdum. Yani bir nevi kendini savu-" Ağzıma kapanan ellerle susmak zorunda kaldım. Nefes almadan konultuğum için nefes nefeseydim. Benjamin ağzımı kapattığı için burnumdan derin bir nefes aldım ve Benjamin'in elini ağzımdan çektim.

"Şey kendimi kaptırdım sanırım. Pardon." Sevimli bir gülümsemeyle ona bakıyordum.

"Her neyse. Bak ufaklık, sana kızmadım. Üstüne gelen bendim haklısın ve seninde kendini savunmada ne kadar iyi olabileceğini gördük. Ve eğer kendine gelmeseydin beni öldürebilecek kadar kızgın olduğunu da. Ama dediğim gibi sana darılmadım bebeğim. Ama kabul etmeliyim ki senden korkmaya başladım." Dediğine ikimizde güldük. Böyle rahat olması içime su serpmişti. Gerçekten kızdığını düşünmüş ve kendini paralamıştım. 

"Teşekkürler Ben! Gerçekten, bir daha olmayacak. Ama sinirlendirirsen... Bilemem." Hafifçe gülüp boynuna sarıldım. Kollarını belime dolayarak karşılık verdi. Kısa süre sonra geri çekildim.

"Her neyse. Artık gitmeliyim. Sonra görüşürüz Ben!" Odasına girdiğini gördükten sonra Dave'in odasına ilerledim. Heyecanlanmıştım. Sanki çok uzun zamandır görüşemiyorduk. Kapının önüne gelince iki kere tıklattım ve cevap gelmesini beklemeden kapıyı açıp içeri girdim. Tam o sırada Dave üstüne sadece iç çamaşırı ile masanın önünde bir şeylerle uğraşıyordu. Onu görünce yanaklarımın kızarmaya başladığını hissettim. Geldiğimi fark edip bana döndü. Gözlerim istemsizce kaslarına kaydı. Lanet olsun! Bu çocuk... Fazla.. Fazla... Ah seksi işte! Onu süzdüğümü fark edince kıkırdamaya başladı ve bu ses bile fazla erkeksiydi. O tam anlamıyla inanılmazdı ve benimdi! Bu gerçeği fark edince gülümsedim. Benim yakışıklı erkeğim bundan sonra sonsuza dek benim olacak. Bu düşüncenin biraz psikopat olduğunu fark ettim. Her neyse. Bakışlarımı kaslarından çekip yüzüne odakladım. Yanakları hafif içeri çökmüş gibiydi. Bunu fark edince yüzümü buruşturdum. Onun yakışıklı yüzüne her şey yakışıyordu ama hasta gibi durmasını sevmiyordum. İlk günleri olduğu için sık sık acıktığını tahmin ediyordum ama şu anda onu gönüllülerden birine götürmeme imkan yok.

"Bebeğim, aç mısın?" Bunu sormamla gözlerindeki damarların çıkması bir oldu. Sanırım bizim küçük yaratığımız fazla aç kalmış.

"Üzgünüm ama şimdilik gönüllülerle beslenemezsin. O yüzden sana başka bir çözüm bulmamız gerekiyor..." Bu sefer yüzünü buruşturan o oldu.

"Hayır! Sakın bana bankadan kan verme çüknü avlanırken diğer vampirlerin onlardan nasıl iğrendiklerini hatırlıyorum." Kafasını iki yana salladı. Haklıydı. O şeylerin tadi cidden iğrenç!

"Merak etme hayatım. Zaten sana o şeylerden vermeyi düşünmüyordum. Ben daha çok... Kendimden söz ediyordum." Gözlerinin kocaman açılmasını izlemek komikti. Şaşırdığının farkındayım. Ama başka çare yok. Hem kanımı içmesi.. Şey bunu söylemek sapıkça gelebilir ama hormonlarıyla oynayabilir ve belki biz şey yapabiliriz... Şey işte! Gerçekten ilkimi ona vermek istiyorum ve bunu bekletmek saçmalıktan başka bir şey değil.

"Shadow güzelim, bundan emin misin?" Sesi tedirgin çıksada gözlerinden bunu istedğini anlamak zor değil. Cevap vermek yerine tişörtümü çıkarmayı seçtim.

"Kesinlikle bebeğim! Hadi daha ne bekliyoruz. Açlıktan ölmeni istemeyeiz değil mi?" Gözlerinin koyulaşmasına aldırmadan yatağa ilerledim ve üstündeki dağılmış yorganı yere atarak yatağa uzandım. Bana böyle arzudan koyulaşmış gözlerle bakarken utanıyordum. Ama onu seviyordum ve beni sevdiğine artık emindim. Bu yüzden onun olmamda bir sakınca yoktu.

"Hadi ama Dave! İç artık şu kanı!" Uyarım üzerin hızla tişörtünü çıkardı. Kaşlarımı kaldırarak ona baktığımı görünce sırıttı.

"Kan olmasını istemeyiz değil mi?" Amacını anladığımda gülümsedim. Sanırım oyunuma dahil olmakta bir sorun görmüyordu.

"Elbette istemeyiz." Bunu dedikten sonra gözlerimi kapadım ve Dave'in gelmesini bekledim. Sadece birkaç saniye sonra yatak hafifçe sarsıldı ve boynumda hissettiğim dişlerle ağzımdan ufak bir inleme kaçtı. Sanırım bu iş düşündüğümden daha hızlı gelişecek.

Selam selam selam ^^ dşsgkşdlg Bakın dediğim gibi bu hafta yb geldi! ^^ Bu bölüm biraz saçma olmuş olabilir ama öyle birden yazdım. Hızlı hızlı. Yani bilmiyorum işte oldu bir şeyler jlgsfos Sizden yorum istiyorum. Lütfeeen! Ve bu arada 19K okuyucu olmuş!!! Gerçekten bu beni inanılmaz sevindiriyor! Sizi çok ama çok seviyorum!!! Unutmayın yorum istiyorum! <3 <3 <3

MELEZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin