"Ailem yok. Ben 10 yaşlarında falandım. Annemle aram çok iyi olmasına rağmen babamdan çekinirdim. Bir gün babam yine eve geç gelmişti. Sarhoş olduğu belliydi. Anneme bağırıyordu. Aralarına girmeye çalışıyordum. Babam sinirlenerek beni ittirdi ve bağırmaya başladı. Son günün. Zarar görmeden gitmek istiyorsan odana git! Ne dediğini anlamasamda uzaklaşmıştım. Annemi de bırakmıştı. Ertesi sabah kalkıp salona gittiğimde bir kaç tane adam beni bekliyorlardı. İçeri girdiğim anda ellerinde eşyalarımla kolumdan tuttukları gibi dışarı çıkardılar. Arabaya bindirdiler. Bağırmalarıma aldırmıyorlardı. Beni bir adamın yanına götürdüler. Beni alma amacını anlamasamda 8 yıldır yanında yaşıyorum. Her şeyimle ilgilendi. Ben de yaşadığım hayatın tadını çıkarıyorum."
Duyduklarıma şaşırmamak elde değildi. Her ne kadar neden orda olduğunu bildiğine inansamda ısrar etmedim.
"Bebeğim... Ben ne diyeceğimi bilemiyorum." Gülümsedi.
"Bir şey demene gerek yok. Ee hadi artık dinlediğine göre gidebiliriz. Hava soğudu, üşütebilirsin." Ben üşümem demek istesemde onayladım ve ayağa kalktık. Yine el ele tutuşarak arabaya gittik. Dave benim kapımı açınca tebessüm ederek bindim. Kapımı kapattı ve kendi yerine geçti.
"Seni eve bırakayım." Gitmesini istemiyordum.
"Dave, bu gece benimle kalsan? Yarın zaten tatil. Lütfen?" Beni gülerek onayladı.
"Harika!" Tekrar güldü ve arabayı eve sürdü. Eve gelince aklıma gelen şeyle durdum.
"Üstündekilerle rahat edebilecek misin?" Kapının önünde durup bana baktı.
"Sorun yok güzelim. Hadi girelim artık." Kapıyı açıp içeri girdik. Salonda ışık yanıyordu. Birden tedirgin oldum. Temkinli adımlarla salona gittiğimde televizyon izleyen Jack'i gördüm. Ah benim salak kafam! Avcı gelmiş olsa ışık yakar mı?! Dave arkamdaydı. Jack kafasını çevirip bize baktı ve gülmeye başladı. Sarhoş bir Jack. Harika! Buraya nasıl geldi kim bilir.
"Aaa bakın burda kimler var? Barda beni bırakıp giden en yakın arkadaşım!" Birden gülmeyi kesti. Ben mi suçluyum şimdi? Beni bırakıp kıza giden oydu!
"Bana kızamazsın Jack! Beni bırakıp kıza gitmeseydin!" Kendimi savunmaya geçince önüne döndü.
"Her neyse!"
"Bencede HER NEYSE! Dave bizde kalıyor. Senin eşyalarından veriyorum."
"Tamam!" Dave'in elinden tutarak yukarı çıkardım. İlk başta Jack'in odasından eşofman ve tişört aldıktan sonra benim odama geçtik. Dave'e eşyaları verdim ve yatağımın üstünden kıyafetlerimi aldım.
"Ben banyoda giyiniyorum." Banyoya girip kapıyı kapadım. Eşyaları lavaboya bırakıp üstümü çıkardım ve tişörtü giydim. Rahatlamıştım. Altımıda çıkarıp pijamamı giydim ve kıyafetleri katlayarak banyodan çıktım. Dave giyinmiş, yatağa uzanmış beni bekliyordu. Kıyafetleri dolabımdan çok eşyam olan sandalyemin üstüne bıraktım ve yanına uzanıp yorganın altına girdim. Elini belime atarak beni kendine çekti. Kafamı göğsüne yasladım. Cidden merak ediyorum, acaba bunca sene beni vampirim diye kandırdılar mı? Bu kadar çok uyuyan tek ben varım! Ama dönüşmeden öncede uyku aşığıydım. Dave'in göğsünde mayışmaya başlamıştım. Daha fazla sokuldum ve gözlerimi kapatarak Dave'in kokusuyla uykuya daldım.
~Dave~
Shadow uykuya daldıktan sonra başını yastığa bırakarak ayaklandım. Odasını karıştıracak ve dönüşümleri ile ilgili bilgi bulabileceğim bir şeyler var mı bakmam gerek. İlk önce masasının çekmecesini açtım. Burda hiçbir şey yoktu. İkinci çekmeceyi açtım. Eski olduğu belli fotoğraflar vardı. Yerlerine geri koydum. Çekmecelerde bir şey bulamayınca kitaplığa yöneldim. Bütün kitaplara tek tek bakmama rağmen bir şey bukamayınca yatağa geri döndüm ve cenin pozisyonunu almış olan Shadow'a sarıldım. Onu insan yapmanın bir yolunu bulacaktım. Hoşlantıdan fazlasıydı benim için ve gerekirse ben dönüşecektim.
~Shadow~
Sabah uyandığımda kafam sert bir yerdeydi. Yerde mi yatıyorum diye kafamı kaldırınca Dave'in göğsüne kafamı yasladığımı anladım. Kasları artık nasılsa yerdeyim sanmıştım.
Yavaşça doğrulup yüzüne baktım. Dudağını büzmüştü ve inanılmaz tatlı görünüyordu. Uyanmayacağını umarak küçük bir buse kondurdum. Geri çekilmeden belimden tuttu. Öpücüğü uzattı. Nefesim kesilmeye başlayınca geri çekildim.
"Imm günaydın öpücüğü. Sevdim bunu güzellik." Göz kırptı ve doğrulup yataktan kalktı.
"Bana kahvaltı yok mu?" Kaşlarımı çattım. Kalkar kalmaz yani.
"Yeni uyandım, aşağı inelim hazırlarım." Yataktan kalktım ve odamdan çıkmadan banyoya girip yüzümü yıkadım. Banyodan çıkıp odama girdim. Dave yoktu. Üstümü değiştirdim ve aşağı indim. Jack yoktu. Mutfağa girdim. Dave dolaptan bir şeyler çıkarıyordu. Yanına gittim.
"Bebeğim peyniri çıkarır mısın?" Kafasını kaldırmadan eliyle tamam işareti yaptı. Bende çıkardığı salatalıkları yıkamaya başladım. Tam domatesleri geçeceğim sırada kapı çaldı. Domatesi tezgaha bırakıp kapıyı açmaya gittim. Elimi üstüme sildim ve ıslaklığını giderip kapıyı açtım. Kapıyı açmamla öylece kaldım. Burada işi ne?
Sanırım buda kısa oldu :/ Ama cidden sadece tek kişiden yorum var. Biraz fikir verseniz iyi olur. Lütfen. Sizi seviyorum :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MELEZ
VampireGenç bir kız için hayat yeterince zordur. Sevgili olayları, okul, dersler, sınavlar... Bunlar bazılarına zor gelebilir. Ama melez bir kız için hayat çok daha zor ve tehlikelidir. Hem de peşinde avcılar varsa ve bir tedavi bulmaya çalışıyorsa.