MELEZ

6. Bölüm

~Dave~

Shadow kollarını boynuma dolayıp dans etmeye başladığı andan itibaren beynimi hissedemez oldum. Ne vardı o kadar içecek? Bugün onun ölüm günü olmalıydı, dans edip coşma günü değil! Bu meleze nasıl uydum ben? Bir dakika? Yoksa etkiledi mi? Ama öyle olamaz çünkü mine içiyorum. WTF? Şu an düşündüğüm şeylerin saçmalığından dudaklarımda hissettiğim nefesle sıyrıldım. Shadow nefesini dudaklarıma vererek düşünmemi engelliyordu.

"Nereye daldın öyle? Burda ben varken?" Zaten korkusuzca ağzına geleni söylediği için sarhoşken hiç düşünmeden konuşuyordu. Ben de sarhoş olduğum için ağzımdan çıkanlara engel olamadım.

"Zaten seni düşünüyordum bebeğim." Söylediklerime gülerek bedenini daha çok yasladı. "Ne düşünüyordun bilmiyorum ama ben düşündüklerimi gerçekleştirmek istiyorum." Sırıttım.

"Gerçekleştir o zaman." Gözlerim dudaklarına kaydı ve yavaşça ona eğildim. Benden cesaret alarak parmak uçlarında yukarıya uzandı ve dudaklarını dudaklarımla buluşturdu. İnledim. Tadı çok güzeldi, sanırım çilekli. Leziz! Bir elimi belinden çekip yüzüne götürdüm. O da bir elini enseme görtürüp saçlarımı çekti.

Daha sonra birinin omuzlarımdan sarsmasıyla kendime geldim. Karşımda gördüğüm Shadow'du ama bu sefer mekan yerine bir evdeydik. Gözlerimi açtıktan sonra yattığım yerde doğruldum. "Hey, neresi burası?" Söylediğimin komikliğiyle gülmesiyle ben de güldüm. "Bunu genelde kadınlar der, ama neyse. Bu arada evimdesin. Akşam ikimizde sarhoş deli gibi dans ediyormuşuz, Jack mekana geldiğinde bizi bulmuş ve eve getirmiş." Jack şu yanında olan çocuk olsa gerek. Aslında şu anda sinirlenmem gerekir. Sonuçta kızı öldüremedim. Acaba silahlara ne oldu? Silahlar! Aşağı baktığımda pantolonum yerindeydi, gömleğimde öyle. Fark etmemiş olduklarını umdum. Yataktan kalktım ve banyo olduğunu tahmin ettiğim yerin kapısını açtım. Doğru tahmin. İçeri girip kapıyı kapadım ve belimi kontrol ettim. Hepsi yerindeydi, zehirlerde öyle. İhtiyacımı giderdikten sonra banyodan çıktım. Shadow odada değildi, ben de odadan çıkıp merdivenlerin başına geldim. Aşağıdan sesler geliyordu ama ne konuştuklarını seçemiyordum. Geldiğimi belli edercesine gürültü çıkararak aşağı indim. Shadow beni görünce gülümsedi. Ne kadar hoş bir gülümsemesi var. Ne? Hoş değil yani, kötü hoş. Evet öyle!

"Şeeey ben gitsem iyi olur. Bu arada bizi getirdiğin için teşekkürler dostum."

"Senin için yapmadım. Ama önemli değil. Eğer istersen bırakabilirim? Hem dost oluruz ha?" Söyledikleri beni tedirgin etmişti ama kabul ettim.

"Zahmet olmasın ama iyi olur dostum. Ben de tanışmak isterim." Kafasını salladı ve yanındaki masadan anahtarları alıp kapıya gitti. Shadow'la peşinden gittik. Tam çıkarken Shadow'a döndüm. Yanağından öpüp göz kırptım. "İyi akşamdı bebek. Kabul et, eğlendin. Yani arkadaşız!" Cevap vermesine fırsat bırakmadan arabaya binen Jack'in yanına gittim. Camdan Shadow'a baktığımda şaşkınca bana bakıyordu. Jack arabayı çalıştırdıktan sonra göz kırptım. Biraz uzaklaştığımızda Jack konuştu. "Shadow'la neden arkadaş olmak istedin bilemem. Ama eğer ona bir şey olursa, eğer onu üzersen ölümün benim elimden olur dostum. Onunla arkadaşsan benimle de arkadaşsın. Şimdi in ve kendi yoluna git. Sonra görüşürüz arkadaşım." Arabayı yolun kenarına çekti ve kapımı açtı. Mecbur arabadan indim ve toz olan arabanın arkasından baktım. Bu oyunda Jack oldukça işim uzayacak anlaşılan.

~Shadow~

Sabah uyandığımda kafam sert bir şeyi yastık olarak kullanıyordu. Gözlerimi açıp baktığımda yastığımın Dave olduğunu gördüm. Hemen yataktan kalktım ve Dave'e baktım. Buraya nasıl gelmiştik? Odaya giren Jack yanıma geldi. "Sizi ben getirdim. Dans ediyordunuz ve sarhoştunuz. Bir şey olmasına izin vermeden getirdim." Memnun bir şekilde ona gülümsedim. O da gülümsedikten sonra odadan çıktık. Aşağıda hazırlanan kahvaltı masasına oturduktan sonra sessizce kahvaltımızı ettik. 1 saat sonra kahvaltıyı bitirip masayı topladıktan sonra Jack'e Dave'i uyandıracağımı söylerek yukarı çıktım. Hala uyuyan Dave'e seslensem de kalkmıyordu. Sonunda omuzlarından sarsmaya başladım. Uyandığını anladıktan sonra geri çekildim. Yatakta doğrulup sorular sordu ve cevaplarını verdim. Daha sonra aklına bir şey gelmiş gibi aşağı baktı. Rahatlamış bir şekilde kafasını kaldırdı ve banyoya doğru yürüdü. İçeri girip kapıyı kapatınca şaşkın bir şekilde aşağı indim. Jack kafasını kaldırarak bana baktı.