Onu görmek bana ne hissettirmişti? Daha 2 hafta geçti sonuçta üzerinden. Ne hissettiğimi bilmiyorum. Hem sinir hem mutluluuk. Özlemişim onu. Ben öylece ona bakarken onun gözleri gözlerimi bulmuş bana gülümsüyordu. O an fark ettim. Vampir olmuştu! Bir avcı, vampir olmuştu! Gözlerimi ondan kaçırarak eğitmene baktım. Burda olması beni ilgilendirmiyordu. Ondan uzaklaşmak için gelmiştim. O buradaysa ben giderdim. Onun burdan çıkması o kadar kolay değildi. Ben Melezim! İstediğimi yapabilirdim aslında. Ama o bir çaylaktı. Kendini kontrol etmesini bilmediği için onu bırakmazlardı. Bu düşünceyle gülümsedim. Onu sevmem gitmem için sebep değildi. O beni öldürmek için gelmişti! Şu an burda olmasının sebebinin beni öldürmek olmadığını nerden bilecektim? Eğitmenin sesiyle kendime geldim. Zaten bu cırtlak ses duyularımla dahada çekilmezdi ya!
"EVET VAMPİRLER! ŞİMDİ ARANIZDAN BİRİNİ ÇAYLAĞI EĞİTMESİ İÇİN SEÇİYORUM! İTİRAZ İSTEMİYORUM! EĞER KARŞI ÇIKARSANIZ GÜNEŞİN ALTINDA KALIRSINIZ!" Vay canına! Tehdit etme stiline hayran kalmıştım. Ama benim için sorun olmayacağından rahattım. Eğitmen sınıfta göz gezdirmeye başlayınca biraz geriye çekilmeye çalıştım. Ama tam o sırada gözleri üzerimde durdu ve ben lanet savurmaya başladım. ŞANS BANADA UĞRASAN?!
"Shadow. Buraya gelir misin? Bu çaylak artık sana emanet." OLAMAZ OLAMAZ OLAMAZ! Eğer bana bırakırsa Dave çaylaklıktan çıkana kadar ben bu okuldan ayrılamazdım! Kim olursa olsun, o kişiye bir görev verildiyse bitene kadar kalmak zorundaydı. Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım ve ileri çıktım. Bu lanet kadın neden bana taktı?! Bakışlarını görünce biraz daha ilerleyip yanında durdum. Bu görevi istemiyorum! Kesinlikle istiyorun. Kendini kandırma Shadow. İlk aşkınla yan yanasın. İç sesim bile bana karşı! Eğitmenin yüzüne bakmıyordum. Eğer bakarsam yumruk atacağımdan emindim çünkü.
"Evet Shadow. Görevin başladı. Çaylak gerçek bir vampir olana kadar onu eğitmek senin görevin." Yine yüzüne bakmadan başımı salladım. Eğitmen yanımızdan uzaklaşınca görüş alanıma siyah botlar girdİ. Kafamı kaldırınca karşımda Dave'i buldum. Bana bakarak gülümsüyordu. Çok masum bir gülüştü ama kanmayacaktım.
"Ne var?!" Sinirli çıkan sesimle yüzündeki gülüş soldu.
"Shadow, bak sakin olmalısın. Seninle bir şey konuşmak istiyorum."
"Shadow değil."
"Ne?"
"Shadow değil diyorum. Efendim diyeceksin. Burda çaylak olan sensin unutma." Aslında bende konuşmak istiyordum ama burda olmazdı. Lanet olsun vampirlerin yanındaydık! Ne kadar kısık sesle konuşsakda bazı davetsiz misafirler bizi duyabilirdi. Şaşkın bir şekilde bana bakıyordu.
"Hadi gel. Seni eğitmeye başlasak iyi olur. Ne kadar çabuk öğrenirsen o kadar çabuk senden kurtulurum." Gerçekten iğrenir gibi konuşmuştum ve açıkçası buna ben bile şaşırmıştım. Ne kadar şaşkınlığından kurtulamamış olsa da ben hareket etmeye başlayınca Dave'de peşimden geliyordu. Dışarı çıkıp asansöre binince rahat bir nefes aldım. Asansör en güvenli yerdi konuşmak için. Durma düğmesine basıp Dave'e döndüm.
"Ne yapmaya çalışıyorsun?!" Bu sefer gözleri tamamen büyümüş bir şekilde bana baktı.
"Vampir olmakta ne demek?" Ne yapmaya çalışıyorsun sen?!" Bana yaklaşınca geriye çekildim. Asansörün büyük olması işime geliyordu. Ben geriye gidince o da durdu.
"B-ben.. Sadece seni görmek istedim." Beni görmek istemişmiş! Hah!
"Beni görmek istedin öyle mi? Neden öldürmeden önce son kez dalga geçebilesin diye mi? Sana soruyorum Dave! Neden. Vampir. OLDUN?!" Gözlerimin renginin değiştiğini hissetsemde kendime hakim oldum. Onu döverek sinirimi çıkartabilirdim ama aynı zamanda ceza da alırdım ve buna hiç niyetim yok.
"Bak Shadow. Açıklamama bile izin vermedin. Gerçekten seni görmek istediğim için burdayım. Seni aramak istedim ama hattını değiştirmişsin. Lütfen Shadow,açıklamama izin ver. Ondan sonra bana ne istersen yapabilirsin. Yemin ederim. Ama sadece dinle. Lütfen." Onu dinle Shadow. En azından bunu hak ediyor. Hadi ama. Merak ediyorsun. Dinle. Evet, dinlemeliydim. "Anlat." Bunu söylememle gözlerinin aydınladığına yemin edebilirim. Bana yaklaşmaya çalışsada yine geriye gittim.
"Bak Shadow. Biliyorum bana kızgınsın ve haklısın. Evet ilk başta avcı olarak geldim. Bana verilen görev seni öldürmekti. Sen Melezdin. Tehlikeliydin. Yinede ne kadar zor olabilir diyerek kabul ettim. Okula ilk geldiğimde, arkadaş olmaya çalıştığımızda ve mekana gittiğimizde amacım seni kandırmak belkide senden yararlanmaktı. Sonra ise öldürecektim. Ama seni öptüğümde... Her şey değişti. Biliyorum çok klişe ama gerçekten. Seni öptüğümde senden hoşlandığımı anladım. Ama bu benim için kötüydü. Çünkü sen benim görevimdin. Ama kendime engel olamadım. Ben sana söyleyecektim. Yemin ederim. Ama korktum. Uzaklaşmandan. Ben daha karar veremeden sen öğrendin bile. Ama yemin ederim seni öptükten sonra öldürmek aklıma bile gelmedi. Hatta senin insan olup olamayacağını bulmaya çalışıyordum. İnan bana lütfen. Seni seviyorum."
~Dave~
İşte her şeyi anlatmıştım. Şimdi Shadow'a bakıyordum. Oysa ifadesizce suratıma bakıyordu. Beni affetmesi için ne gerekiyorsa yapardım. Zaten onu unutmak için artık çok geçti. Seni seviyorum demiştim. İlk defa birine seni seviyorum demiştim! Ben daha ne olduğunu anlayamadan Shadow harekete geçti. Bana sarılacağını sanarken gözüme yediğim yumrukla gözlerim karardı. Bir tanede karnıma yumruk yememle yere düştüm. Zaten ondan sonrası zifiri karanlık.
SELAM! Arkadaşlar. Yeni bölümü yazdım sizin için. Ama gerçekten sadece 6 kişiden yorum istiyorum ama yok! Yorum yapanlara teşekkür ediyorum! <3 Ne kadar uzun oldu bilmiyorum. Ama bu bölümü nedense sevdim. Umarım sizde sevmişsinizdir. Bu sefer gerçeken 6 farklı kişiden yorum gelmezse yb gelmez. Unutmadan 9.1K olmuşuz! Bu beni cidden çok mutlu ediyor! Sizi seviyorum! <3 Öptüm bebekler :* :* :*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MELEZ
VampireGenç bir kız için hayat yeterince zordur. Sevgili olayları, okul, dersler, sınavlar... Bunlar bazılarına zor gelebilir. Ama melez bir kız için hayat çok daha zor ve tehlikelidir. Hem de peşinde avcılar varsa ve bir tedavi bulmaya çalışıyorsa.