30.Bölüm

4.8K 268 19
                                    

Salona girdiğimizde Jack ve Benjamin bilgisayardan bir şeyler okuyor gibi görünüyorlardı. Dave'in elini bıraktım bilgisayara odaklanmış olan Benjamjn ve Jack'in yanına gittim.

"Neye bakıyorsunuz?" İkisi de başlarını kaldırıp ekrandan biraz uzaklaştılar. Onlar uzaklaşınca Dave ile ekrana eğildik. Bu bir kristaldi. Altında ne olduğunu anlatan gerçekten uzun bir paragraf vardı. Okumak zor geldiğinden başımı kaldırdım ve Jack'e döndüm.

"Bu da ne?"

"Bir kristal?" Gözlerimi devirdim.

"Kristal olduğunu görebiliyorum. Demek istediğim neden bize gösteriyorsunuz?"
"Burada yazanlara göre kristalin iyileştirici etkisi varmış. Çok tuhaf olan hastalıkları olan insanlar bunun sayesinde iyileştiklerini söylüyorlar." Kaşlarımı çattım.
"Ve sizde buna inandınız? Yapma ama! Kristal nasıl iyileştiriyor olabilir ki? Ayrıca bizim durumumuz bir hastalık değil?"
"Tamam! Sadece göstermek istedim. Belki merak edersiniz diye. Hiçbir şey söylemedim say!" Sözlerinden sonra hışımla salondan çıktı ve merdivenlere giderek gözden kayboldu. Bir süre arkasından öylece baktım. Önüme döndüğümde gerçekten kötü hissediyordum. Bizim için çabaladığının farkındayım ve üstüne gidiyorum. Kesinlikle özür dilemeliyim. Yerimden kalkarak merdivenlere yöneldim. Merdivenleri çıkıp Jack'in odasının kapısına geldim. Girmeden önce durdum ve kapıyı çaldım.
"Gir." Jack'in sesini duyduktan sonra kapıyı hafifçe aralayıp içeri girdim. Jack yatakta uzanmış telefonuyla ilgileniyordu.
"Jack?" Kafasını telefondan kaldırdı.
"Evet?" Yanına ilerledim ve yatağın ucuna oturdum.
"Özür dilerim."
"Neden?"
"Neden mi? Çünkü... Biliyorum sen de uğraşıyorsun ve ben seni tersledim. Saçmaladım. Cidden. Üzgünüm." Jack yerinde doğruldu ve beni dirseğimden yutup kendine çekerek sarıldı.
"Asıl şimdi saçmalama. Bir şey yaptığın yok. Sadece bugün biraz kızgınım. Bilirsin sinirimi çıkaracak bir şeyler arıyordum."
"Neden sinirlisin? Ne oldu?"Onu göğsünden itip biraz uzaklaştım ve yüzüne baktım.
"Bilmiyorum. Sanırım kütüphanede Melanie'yi görmemle ilgili." Kaşlarımı kaldırdım.
"Melanie mi?!" Melanie, Jack'in eski sevgilisiydi. Jack için diğerlerinden farkı yoktu. Benim için de aslında. Sıradan ve kesinlikle bir sürtük. Jack kızın onunla sadece para için çıktığını öğrenince kıza tekmeyi basmıştı. Ama bu kullanılmışlık hissini değiştirmiyor sonuçta.
"Bir saniye. O kız kitapların varlığını bilmeyen biri. Orada ne işi var?" Bilmem anlamında omuzlarını silkti.
"Yanında biraz inek tipli bir çocuk vardı. Çocuk muhtemelen zengin. Onu etkilemek için zeki kız gibi görünmeye çalışıyordur." Güldüm.
"Zeki kız rolü onun için zorlayıcı olacaktır." İkimizde söylediklerime güldük. Sonra Jack'in yanağından öptüm ve kapıya gittim.
"Ben aşağı iniyorum. Geliyor musun?" Kafasıyla hayır deyince kapıyı açtım.
"İyi geceler bebek." Öpücük atıp odadan çıktım. Kapıyı kapatırken kafasını iki yana sallayarak güldüğünü gördüm. Tekrar aşağı inmeden önce odama gittim ve üstümü değiştirdim. Odamdan çıkıp merdivenlere yöneldiğimde Dave yukarı çıkıyordu. Olduğum yerde durdum ve gelmesini bekledim. Dave yanıma geldi ve belimden tutarak kendine çekti.
"Nereye, bebeğim?" Kollarımı boynuna sardım.
"Yanına geliyordum." Belimden kaldırarak etrafında döndürmeye başladı. Kahkahalarım koridoru kaplıyordu.
"Dave... Ahaha... Yeter lütfen. Başım döndü." Beni yavaşça bıraktı ve kolunu omzuma atarak odama ilerlemeye başladı.
"Hadi, güzelim. Odana geçelim." Adımlarına uyarak yürümeye başladım. Odama girip kapıyı kapadı ve kolunu çekerek dolabıma yöneldi. Dolabı açıp tişörtlerinden iki tane aldı ve dolabı kapadı. Gözlerimi kıstım ve iki tane tişörtü ne yapacaksın der gibi baktım. O da bana biri senin için bakışı attı ve tişörtü bana fırlattı. Tutmama zaman kalmadığı için yüzüme çarptı. Tişörtü yüzümden aldım ve Dave'e kötü bakışlarımı attıktan sonra kendi üstümü çıkarıp onunkini giydim. O da hızla üstünü değiştirdi.
"Sana çok yakıştı." Saçlarımı geriye attım ve kafamı yana çevirdim.
"Biliyorum." İkimizde güldük. Yatağa uzandım ve Dave de yanıma geldi.
"Dave, sence iksir nasıl bir şeydir. Ya da iksir midir?"
"Imm... Bilemiyorum. Ama öyle bir şey gerçekten var mı o bile kesin değil. Biliyorsun şu an sadece zevk amaçlı arıyoruz. Bu sırada işimize yarayacak başka bilgiler de buluyoruz."
"Haklısın. Bu arada, umarım yarın beni çok zorlamazsın."
"Dedi melez olduğu için biz mükemmeliz diyen kız." Dave gülerek konuşmuştu.
"Hey! O telaş anında oldu sen de biliyorsun!" Kızmaya çalışsam da bende gülüyordum.
"Biliyorum." Başıma küçük bir öpücük kondurduktan sonra gözlerini kapadı. Muhtemelen uyumayacaktı ama ona uyarak gözlerimi kapadım. Bu akşam hiç uyuyasım yoktu. Sabaha kadar ses çıkarmadan kalp atışlarını dinledim.

*****

Sabah Benjamin'in odaya dalması ile gözlerimi açtım.
"Hadi kalkın millet! Biz Jack ile araştırmaya gidiyoruz. Siz de antrenmanlara başlasanız iyi olur." Cevap vereceğim sırada Dave konuştu.
"Tamam dostum, siz gidin." Benjamin odadan çıkınca yatakta doğruldum.
"İki gündür Jack araştırmalara gidiyor. Çok yorucu olmalı." Dave de doğruldu.
"Belki de. Ama Jack şikayetçi olsaydı bize söylerdi. O yüzden endişelenme." Bir şey demeden yataktan kalktım ve Dave'e elimi uzattım.
"Benjamin haklı kalkmalıyız." Elimi tutmadan tekrar yattı.
"Ben çok daha güzel bir antrenman biliyorum. Üstelik yataktan çıkmamıza gerek yok." Sözlerine karşı yataktan bir yastık alıp kafasına vurdum.
"Pislik yapma Dave. Kalk artık!" Dave homurdanarak yataktan kalktı.
"İlk önce bir şeyler yiyelim." Onu onayladım ve birlikte mutfağa indik. Kan torbaları masada duruyordu. Benjamin veya Jack bizim için bırakmış olmalıydı. Torbalardaki kana bitirdikten sonra oyalanmadan bodruma indik. Akşamki minderler yerlerinde duruyordu. Minderin üstünde geçtiğimizde pozisyon aldı.

"Ne kadar yetenekli olduğunu biliyorum fakat yine de basit hareketlerle başlayacağız." sıkıntıyla oflasam da onayladım ve pozisyon aldım.

*****
"Dave öyle değil!" yarım saattir kendime Dave'e affettirmeye çalışıyorum. Konu oyunculardan açıldı ve ben Johnny Depp'in hayatımda gördüğüm en mükemmel erkek olduğunu söyledim. Ve bana trip atmaya başladı. Evet farkındayım en son antrenmanı yaparken konunun buraya gelmesi biraz saçma. Nasıl olduğunu anlamasam da, karıştırmadım.
"Her neyse! Sen Nicki'nin kalçalarından bahsedince ben böyle yapmıyorum!" Arkamı döndüm ve bodrumdan çıktım. Bu seferde Dave'in peşimden geldi hissediyordum.
"Bebeğim, tamam. İkimizde saçmaladık." olayı büyütmemek için durdum ve ona döndüm.
"Kesinlikle. Bu arada Benjamin ve Jack nerede?" Bilmem anlamında omuzlarını silkti.
"Arasam iyi olacak. Saat baya geç oldu." Salondan telefonumu aldım. Jack'i arayacağım sırada kapı çaldı. Geldiklerini düşünerek telefonu bıraktım ve kapıya ilerledim. Kapıyı açtığımda görmeyi beklediğim kesinlikle bu değildi!

Millet yeni bölüm sonunda geldi! Kısa oldu gibi, ha? Diğer bölümü daha uzun tutmaya çalışırım. Bu arada yeni hikayem "Dansın Büyüsü" ne de bir göz atabilir misiniz? Şimdiden teşekkürler! Sizi seviyorum!!! ❤

MELEZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin