Etraf karanlıktı ama yine de biri kırmızı biri sarı parlayan iki çift gözü fark edebiliyordum. Etrafta ışığı arasamda bulamamıştım. Bir küfür savurup daha dikkatli bakmaya başladım. Teşekkürler lanetin getirdiği lütuflar! Artık Dave ve Benjamin'i görebiliyordum. Dave'e baktığımda gördüğüm şeyle donakaldım. Dave... inanamıyorum. O dönüşmüş mü? Jack'in sırtımdan hafifçe dürtmesiyle ilerledim. Elimi duvarda gezdirerek ilerliyordum. Işığı bulduğumda tam açmıştım ki Jack beni engelledi.
"Yapma! Dave'e bak. Yeni dönüşen bir vampir için ışığın tehlikeli olduğunu benden daha iyi bildiğine eminim." Ona dönmeden kafamı onaylarcasına salladım. Elimi ışıktan çektim. Yavaş adımlarla ilerlemeye başladık. Şu ana kadar bizi fark etmemiş olmalarına şaşırıyordum. Benjamin ve Dave birbirlerine bakıp dişlerini gösteriyorlardı. Yine de bakışlarında ya da hareketlerinde bir düşmanlık olmadığı için rahattım. Biraz daha öyle durduktan sonra ilk hamleyi Benjamin yaptı. Dave işinin ehli olarak hamlesinden kaçtı. Sonra Benjami'e hareket alanı bırakmayacak şekilde üstüne gitti ve midesine yumruğunu geçirdi. Fazla sert olduğunu ben bile hissetmiştim ama Benjamin yalnızca birkaç adım geriledi. Bir süre ikisi de bu şekilde devam ettiler. Ya savunuyorlar ya da atak yapıyorlardı. Beş altı dakika kadar sonra Benjamin atılarak Dave'in dizinin arkasına tekme attı. Dave dengesinin bozulmasıyla geriye sendelerken Benjamin büyük bir adım atarak yumruğunu midesine geçirdi. Dave yere düştüğünde Benjamin üzerine çıktı. Yumruğunu yüzüne geçirecekken Dave kafasını çevirerek kurtuldu. Benjamin'e yeni bir yumruk fırsatı bırakmadan yüzüne yumruğu geçirdi ve arkadan diziyle sırtına vurdu. Benjamin'i üzerinden attı ve kafasına savurduğu tekmeyle bayılmasını sağladı. Bunlar olurken benim tek yapabildiğim ağzım açık olanları izlemekti. Dövüşün sonunda Dave'in tekrar insan haline gelmesini fırsat bilerek hızla ışığı açtım ve Benjamin'in yanına koştum. Dışarıdan bakıldığında pek bir şeyi yok gibi gözüküyordu. Derin bir nefes aldım ve Dave'e baktım. Ona kızmak istesemde bunun eğitim için gerekli olduğunu bildiğimden bir şey demedim.
"Hadi, yardım edin de salona taşıyalım. Yarım saate kendine gelir." Sözlerimle beraber Jack yanıma geldi ve Benjamin'i kolundan tutarak kaldırdı ve bir koluna o diğer koluna Dave girdi. Beraber bodrumdan çıkıp salona gittik. Benjamin'i büyük koltuğa yatırdılar. Ben de mutfağa giderek uyandığında kendine gelmesinde yardımcı olması için eti ve kanı hazırlayarak salona döndüm. Dave ve Jack televizyon izliyorlardı. Elimdekileri sehpaya bıraktıktan sonra yine Dave'in kucağına oturdum. Bana dönmeden alnıma bir öpücük bıraktı. Bende onu çenesinden öptüm. O televizyon izlerken ben onu izliyordum. Bir süre sonra bana döndüğünde hızla dudağından öpüp çekildim. Dudağının bir kenarı kıvrılmıştı. Ona şirin gülümsememle bakınca gülümsemesi genişledi.
"Şımarığım benim." diyerek saçlarımı karıştırdığında yüzümü buruşturdum.
"Sensin o!" Dil çıkardığımda kahkaha attı. Öksürük sesiyle kafamı Jack'e çevirdim.
"Dostum, biz sap olduğumuz için mi yapıyorsunuz bunu? Kıskanın dercesine?" Kıkırdayarak tekrar Dave'e döndüm.
"Bebeğim, bence Jack'e birilerini bulmalıyız. Tanıdığın iyi aile kızı, helal kan emmiş bir vampirella var mı?" Dave gülmeye başladığında Jack'te dayanamayarak güldü. Hatta ne zaman uyandığını fark etmediğim Benjamin bile gülmeye başladı. Aslında söylediğim o kadar komik olmasa da onların gülmesiyle bende gülmeye başladım. Hepimiz deli gibi gülüyorduk. Sonunda susmayı başardığımızda Dave'e baktım.
"Eee bugünkü antrenman nasıldı? Dönüştüğünü gördüm. Nasıldı? Ne hissettin? Benjamin nasıldı? Eminim iyidir. Sonuçta o bir melez. Biz melezler mükemmeliz. Bilirsiniz, özeliz falan hani." Nefes almadan konuşmama Dave ağzımı kapatarak son verdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MELEZ
VampireGenç bir kız için hayat yeterince zordur. Sevgili olayları, okul, dersler, sınavlar... Bunlar bazılarına zor gelebilir. Ama melez bir kız için hayat çok daha zor ve tehlikelidir. Hem de peşinde avcılar varsa ve bir tedavi bulmaya çalışıyorsa.