"Ciddisin," Kantinin en köşesinde sanki kimsenin bizi bulmamasını istiyormuşcasına Lalisa'yla otururken, sürekli ses desibeli şaşkın çıkıyordu. "Evet, ciddiyim. Belli olmuyor mu Lalisa?"
Bakışları yüzümde gezindikten sonra eliyle alnını sıvazlayarak bilmem kaçıncı kez derin bir nefes verdi. "Demek Jeongguk'un babası, onları yanında istiyor." Biraz önce anlattığım olayın özetini kendince böyle çıkarmıştı.
Dün, Jeongguk'un ağzından sadece bir kaç kelime alabilmiş, beraber hiç bir kelime etmeden eve kadar yürümüş, ne kadar onu eve davet etsemde gelmemişti. Bense, eve girer girmez Lalisa'ya anlatmıştım her şeyi, fazla anlamamış olacak ki üçüncü anlatışımda analiz çıkarmaya çalışıyordu.
"Somi bu yüzden okula gelmedi," Aniden doğrulan kafasıyla göz devirdim. Bu kız tam bir aptaldı.
"Ne olacak şimdi?"
"Bayan Jeon Taehyung'u, Jisoo'yu, Somi'yi ve Jeongguk'u vermemekte kararlıymış, Jeongguk öyle söyledi. Ki zaten babası dişli bir insan değilmiş, Bayan Jeon biraz daha sert olursa bir daha böyle bir şey söylemeye cesaret edemeyeceğini söyledi."
Lalisa onaylar şekilde mırıltılar eşliğinde kafasını kantinin çıkışına çevirdiğinde bir süre durmuş ardından, dolgun dudakları aralanmıştı.
Bende gözlerimi, baktığı yöne çevirdiğimde gür sarı saçları yukarıdan fazla düzgün olmayan bir topuzla toplanmış, okul kıyafetleri yerine gündelik giyinip, çökmüş göz altları ve elinde ki beyaz kağıdıyla karşıladı Somi bizi.
Lalisa hızlıca elini buraya gelmesi için sallarken, Somi'nin önce ağladığını zannetmiş fakat sonra grip olduğunu anlamam ile derince iç çekip yanımıza gelmesini beklemiştim.
Boş olan sandalyeyi kendine doğru çekip oturmuş, ardından elinde ki kağıdı masanın üzerine koymuş, gözlerini yüzümüzde misafir etmişti.
"İyi misin?" Benden önce davranıp, ona nasıl olduğunu soran Lalisa'yla aynı fikirde olduğumu göstermek için yavaşça kafa sallamıştım.
Somi boğazını temizleyerek, normal rengini kaybedip solmuş dudaklarını araladı. "İyiyim, sadece nezle olmuşum." Verdiği cevapla Lalisa omuzlarını düşürmüş, gülümsemişti.
"Bende kötü bir şey oldu sandım." Kastettiği şeyin, babası olduğunu fark etmem ile masanın altından Lalisa'nın bacağına vurup, acıyla açılan ağzından kısık bir küfürün çıkmasına neden vermiş, Somi'ye geçmiş olsun dileklerimi altın bir tepside sunmuştum.
"Bu kağıt ne?" Masanın üzerinde ki kağıda kayan bakışlarımı, konuşan Somi'ye çevirdim.
"Biraz daha devamsızlık yaparsam sınıfta kalacağımı söyleyerek, rapor aldı Taehyung. Onu vermeye gelmiştim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
troublemaker
Fanfictionaynı anda hem iyi hem kötü nasıl hissettirebiliyorsun bilmiyorum, lakin bildiğim tek şeydir başbela oluşun. ;bu kurgu 'autumnofmay' adlı yazardan alınmıştır. tamamlandı.