"Tanrı, şeytanlarını üzerimize salıyor olmalı." Lalisa geriye doğru adımlarken, gözlerim bize doğru attığı her adımda korkudan altıma işettirecek adam Taehyung'daydı. "Neden burada?" diye fısıldamama kalmadan yanımıza ulaşmıştı. Üçümüzde birbirimize beklenti ile bakarken, Taehyung konuştu.
"Jennie ve..." Lalisa'ya dönüp adını söylemesi için beklerken, Lalisa boğazını temizlemiş kısaca adını bahşetmişti. "Jennie ve Lalisa! Merhaba." Aynı şekilde ona karşılık verdiğimizde, görünüşünün tersine, bir çocuğun sevinç dolu bakışları, şuan onun gözlerindeydi.
"Tanışmıyoruz sanırım, ama Jennie'in beni gördüğünü biliyorum! Fakat Lalisa beni hiç görmedi, bu yüzden ben Taehyung, Kim Taehyung."
Anlamsızca gülümseyerek kafa sallayıp, neden bu kadar neşeli olduğunu anlamaya çalışıyordum. Lalisa 'memnun oldum' diye ona karşılık verdiğinde, Taehyung bir kez daha dudaklarını aralamıştı.
"Gözlerinde ki bakışlardan anladığım kadarıyla, neden burada olduğumu bilmiyorsunuz."
"Sonunda anladın." Lalisa'nın karnına dirsek atarak, zoraki bir gülümsemeyle karşıladım Taehyung'u. O da iki büklüm olan Lalisa'ya ardından bana dönmüştü.
"Be-"
"Buraya geleceğini biliyordum!"
Arkamızda ki sinirli sesin sahibini gördükten sonra, gerçekten de kendimi bir film sahnesinde hissediyordum. Bir korku filminde!
"Sana da merhaba Jeongguk, bu kadar zeki olacağını sanmamıştım." Taehyung'un biraz önceki çocuksu tavırlarını, alayla harmanlanmış üşengeç konuşma tarzı almıştı. Hâlâ Lalisa'yla ağzımız açık, olacakları beklerken Jeongguk bir kaç adımda yanımda bitmişti.
"Aptal herif, ne diye buradasın?" Taehyung, Jeongguk'un kelimelerine yarım ağız sırıtmış, omuzlarını silkmişti. "Sen ne diye buradaysan, bende bu yüzden buradayım."
"Bu aptal tartışmaya ne zaman son verirsiniz, sıkıldım zira." Üçüncü sesin sahibi Jisoo, okul bahçesinin duvarına yaslanmayı bırakıp bize doğru ilerlediğinde bedenim buz kesmişti.
"Jeongguk ne zaman susarsa, o zaman tartışma bitecek."
Onlar kendi aralarında hâlâ sözsel kavga ederken, Lalisa'nın elimi kavrayıp ona dönmemi sağladı. "Jennie, şampiyonlar ligine düşmüşüm de, sağ çıkamamışım gibi hissediyorum. Buradan tüyüp kaçalım bence, ne dersin?"
Lalisa sanki içimden gelenleri söylemişti. Gözlerim istemsizce Jisoo, Jeongguk ve Taehyung'a kaydığında, bizden bağımsız bir şekilde konuşmalarına devam ettiklerini görmüş, " Sessizce gidelim. " diye Lalisa'yı geriye doğru çekmeye başlamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
troublemaker
Fanfictionaynı anda hem iyi hem kötü nasıl hissettirebiliyorsun bilmiyorum, lakin bildiğim tek şeydir başbela oluşun. ;bu kurgu 'autumnofmay' adlı yazardan alınmıştır. tamamlandı.