6; içi sen dolu kalplerin, sen çukuru.

1K 185 120
                                    

"Cha Na!"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"Cha Na!"

Şuan tam anlamıyla, annemin Jeongguk'un annesine koşmasını izliyordum. Hayatımda görüp görebileceğim en kamyon çarpmışa çeviren görüntülerin yanı sıra, birazdan daha da şok verecek sahnelerin birini izliyordum.

"YooNa!" Jeongguk'un annesi de, anneme sanki kırk yıllık dostuymuş gibi sarıldığında, Lalisa bir bana bir de Jeongguk'un şaşkın yüzüne bakmış, ardından yeniden daha ağır küfürler ederek geriye adımlamıştı.

Annem ve Bayan Jeon ayrıldığında, telaşla konuşmaya başlamıştım. "Tanışıyor musunuz?" Annem gülerek kafa sallamış, daha da yaklaşmıştı Bayan Jeon'a. "Çocukluk arkadaşıyız biz." dediğinde daha üstünden bir kaç dakika geçmeyen benzetmemin gerçekleşmesi beni dehşete düşürmüştü.

"Siz, tanıyor musunuz Cha Na'yı?"

Lalisa ve bana attığı imaya cevap veremeyecek kadar çaresizken, Bayan Jeon bizden önce cevap vermişti. "Ah, biz de biraz önce tanıştık." Annemin kaş kalemiyle özenle çizilmiş kaşları yukarı kalkarken, bize ufak bakışlar atıyordu.

Daha sonra gözleri Somiyle, Jeongguk'u bulmuş kocaman gülümsemişti. "Ne kadar çok büyümüşler Cha Na! Jeongguk'un boyuna posuna bak bir..." Gözlerini Bayan Jeon'a çevirip devam etti. "-...Hâlâ ilk çocuklarımızı evlendirme kararını unutmadıysan, Jennie ile Jeongguk'u bir göz önünde bulunduralım."

Bayan Jeon, ağzını açtığında onu durdurmak için her türlü yolu düşünmeye başladım. Zira Jeongguk ile sevgili-öyle olmasakta- söyleyebilirdi. Fakat o, bunu demek yerine beni övüp ne kadar büyüdüğümü söylemiş, içime soğuk sular serpiştirmişti.

"YooNa, asıl sen bir Jennie'ye bak. Onu tanıyamadım bile! Eminim Jeongguk ondan daha iyi bir kız bulamaz." Attıkları kahkahalar, bana kendimi şu ortamdan uzaklaştırma isteğimi zorlarken, Jeongguk kafasını bana çevirerek alay eden bakışlarının harelerim ile buluşmasına izin vermişti.

Eğer şuan annesi ve annem olmasaydı, erkekliğine kocaman bir tekme yiyecekti.

Lalisa, arkamda bağladığım elimi elleri arasına alırken, kulağıma doğru fısıldamıştı. "Sıçtık demekten yoruldum, başka bir küfür bulalım." Bir şey demek yerine omuzlarımı kaldırıp indirmiştim.

Şuan, ne yeni bir küfür keşfetmek ne de nefes almak istiyordum, sadece Bayan Jeon'un ötmemesini ve eve gitmeyi istiyordum.

-

"Anne, saçmala lütfen!"

Eve gelmiştik, ve sanırım bugün ne kadar kötü şey yaşasam da hala şansım vardı ki, Bayan Jeon şu sevgili olayı ile konuşmamıştı. Fakat daha kötü şeyler olmuştu.

"Annenle nasıl böyle konuşuyorsun sen? Lalisa'nın annesine böyle bir tavır takındığını görmedim hiç!" Lalisa annemin onu yüceltmesi ile gülümserken, annem ve Bayan Jeon'un aldığı karardan onu vazgeçirmeye çalışıyordum.

"Anne, konumuz bu değil."

"Hayır Jennie, tam olarak bu. Yılda bir kez bir şey istiyorum senden. Lütfen çevirme beni."

Açtığı dolabımda ki, en arkalarda ki görmek bile istemediğim pekte şirin(!) olan tozpembe elbisemi çıkarıp göz ucuyla bakarken, konuşmasına devam etti.

"Hem biraz konuşur, tanışırsınız. İstemezseniz zorlayacak değiliz. Sadece bir kahve?"

Elbiseyi masamın üstüne koyarak, yatağın üstünde oturan Lalisa'ya baktı. "Haksız mıyım Lali?" Olumsuz cevap vermesi için Lalisa'ya sert bakışlar atarken, o şirince gülümseyip 'haklısın YooNa teyze.' demiş, annemin yıldızlı listesine bir kez daha büyük isimlerle adını yazdırmıştı.

Konuyu kapatıp, annemin şu kahve olayını unutması için ilk adımımı bugün okula neden geldiğini sormakla başlamışken, hazır cevaplılığıyla bu konuyu da kapatmıştı.

"Dedim ya Jennie, işten erken çıkmıştım, tam da sizin çıkış saatinize denk gelmişti, eve tek gitmekse sizinle gitmek daha iyi diye okula gelmiştim, iyi ki de gelmişim. Şimdi şu koca poponu kaldırıp, elbiseyi dene."

Ne kadar yalvarıp yakarsamda, ağzından çıkan tek şey; "Yarın Jeongguk'la o randevuya çıkacaksın." olmuştu.

Lalisa ne demişti; Sıçtım demekten yoruldum, başka bir küfür bulalım.

Sıçtım demekten yoruldum ama son zamanlarda ki durumları tek kelime kurtarırdı.

'Sıçtım.'

Yorum istiyorum, sabah kalkıp bir yandan canlı dersi dinleyip bir yandan okuyup gülümsemek isteyeceğim yorumlar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yorum istiyorum, sabah kalkıp bir yandan canlı dersi dinleyip bir yandan okuyup gülümsemek isteyeceğim yorumlar.

troublemakerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin