"Oh, misafirler varmış." Hâlâ şaşkınca kapıya bakarken Jisoo'nun gözleri birden beni ve Lalisa'yı bulmuş, kaşları usulca yukarı kalkmıştı. "Jennie ve Lalisa?" Burada olmamıza, onun burada olmasına şaşırdığımız gibi şaşırmışken, saçlarını geriye atarak mutfağa adımlamadan önce sözlerine devam etti; "Hiç selamlaşmak için ayağa kalkmayınız, sadece yemek alıp odama çıkacağım. Ben yokmuşum gibi davranmaya devam edin."Odama? Jisoo burada mı kalıyordu yani? Aklım sürekli yeni sorular üretirken gözlerim, Bayan Jeon'u bulduğunda Jisoo'ya gülümsemiş, ardından ona ayırdığı tabağın masanın üstünde olduğunu söyleyip, mutfağa gidişini izlemişti.
Annemde en az benim kadar şaşkındı.
"Oldukça güzel bir kızmış." diye gözlerini Jisoo'nun bıraktığı boşlukta gezdirip, Bayan Jeon'a çevirdi bakışlarını annem. Biliyordum, kim olduğunu sormaktan çekiniyordu. Çekingeçliğimi ondan almış olmalıydım.
"Öyledir." Diyen Bayan Jeon, annemin daha fazla soru sormasını engelleyerek Jisoo gelmeden ki konuşmalarına devam etmişti.
Bu sefer irislerim yanımda oturan Lalisa ve onun yanında oturan Somi'ye kaymıştı. Lalisa güzel kaşlarını çatarak yeri inceleyip bir şeyleri anlamaya çalışıyordu, buna emindim.
Derin bir nefes aldım. Bayan Jeon'un Jisoo'yu bir evlat gibi sahiplenmesi hoş bir hareketti, fakat Jisoo'nun kardeşi olan Taehyung'a da böyle bir tavır sergilemesi gerekmiyor muydu? Ya da biz mi denk gelmemiştik. Gerçi, sanki kaç kere gelmiştim evlerine...
"Sıkıldınız sanırım, isterseniz Jisoo'nun yanına gidip orada takılabilirsiniz." Bayan Jeon, içimizi okumuş gibi konuştuğunda Lalisa bu fırsatı kaçırmayarak hızlıca kafa sallamış, ayağa kalkmıştı.
"Olur," Somi de ayaklandığında Lalisa bileğimi kavramış, ayağa kalkmam için beynime sinyallerini yollamayı başarmıştı. Katlanan elbisemi düzelterek bende ayaklandığımda, Somi Jeongguk'a bakmış küçük bir kız çocuğu gibi mızmızlanıp, onunda bizimle gelmesini istiyordu.
Zira, Jeongguk kalkıp odasında video oyunu oynacaktı.
Sıkıntılı bir iç çekerek kafa sallayan Jeongguk'a karşı Somi büzdüğü dudaklarını düzeltmiş, yine düz bir ifade takılmıştı. O hep öyleydi. Hep soğuk kanlıydı, bazen sinir bozucu olsa da özünde iyi biri olduğunu düşünmekten alıkoyamıyordum kendimi.
Lalisa koluma girerken, Somiyle Jeongguk mutfağa doğru ilerlemeye başlamıştı. Biz de yavaşça arkalarından ilerlerken, Lalisa kulağıma yaklaşmayı ihmal etmemişti. "Tanrım, Bayan Jeon'un Jisoo'yu kabulleneceğini hiç düşünmemiştim."
Onaylar şekilde kafa salladığımda mutfağın içine ilk adımımızı atmıştım. Harelerim bir mıknatıs gibi hemen sandalyelerden birine oturmuş, boş boş duvara bakan Jisoo'yu bulduğunda, dudaklarımı birbirine bastırıp bende bir sandalye çekerek oturmuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
troublemaker
Fanfictionaynı anda hem iyi hem kötü nasıl hissettirebiliyorsun bilmiyorum, lakin bildiğim tek şeydir başbela oluşun. ;bu kurgu 'autumnofmay' adlı yazardan alınmıştır. tamamlandı.