"Hadi ama, anlatmanızı bekliyorum, böyle birbirinize bakıp durmanızı değil."
Annemin bizden kuşkulandığı oldukça belli olurken, sadece masanın altından Jeongguk'un bacağına vurmuştum. Fakat o ağzını bile açmamıştı. Yan tarafımda oturan Lalisa, yalan söyleyemeyeceğimi fark etmiş, dudaklarını ıslatarak konuşmaya başladı.
"Ben tanıştırdım!"
Lalisa'ya minnet kokan bakışlarımı atarak yüzüme belli belirsiz bir gülümseme yerleşirip kafa salladım. "Öyle," diye kelimelerimi dışarı çıkardığımda orta düzeyde tutmuştum sesimi. "Lalisa tanıştırdı bizi."
"Ah, Somi'in hakkını yeme lütfen! Onun da bunda büyük bir yardımı var." Lalisa'nın olaya Somi'yi katması üzerine, Somi önce şaşırmış fakat çaktırmadan gülümsemişti. "Evet, Lalisa ve biz tanıştırdık."
Annem hepimizin yüzüne tek tek bakmış, en son Jeongguk'un rahat yüzünde oyalanmıştı bakışları. Ardından irisleri tekrardan Lalisa'yı bulmuştu.
"Sen Jeongguk'u nereden tanıyorsun ki?" Annemin sormasına kalmadan konuşan Bayan Jeon'un sesine, Lalisa, 21. yüz yılın oyuncularını kıskandıracak düzeyde sakinlikle, elini Somi'in elinin üstüne koyarak iki kez patpatlamıştı. "Somi sayesinde."
Bayan Jeon, onaylar mırıltılar bırakarak yarım bıraktığı yemeğini yemeye dönerken, annemde fazla üstelemeden konuyu kapatmıştı. Somi, elinin üstünde ki Lalisa'nın elini kenara ittirerek ona iğrenmiş bakışlar atıp önüne döndüğünde, Lalisa hızlıca kafasını bana uzatmış heyecanla fısıldamıştı. "Gerçekten çok iddialı, bunu sevdim."
Anlamsızca suratına bakarken, gülümseyip önüne dönmüştü.
Tanrım, asla düzgün bir hayatım olmayacaktı. Gerçi, uslu bir kız olup, hayatımı oldukça sakin bir şekilde geçirseydim, hayatım düzgün olurdu. Suçu başkalarında aramak yerine, kendimde aramak en iyisiydi.
Önümde ki daha yarısı yenilmemiş yemeklere baktım. Yiyecek iştahı kendimde bulamıyordum, canım istemiyordu. Zira bugünkü annemin soracağı veya sormak için hazırlandığı tüm sorular iştahımı kovmaya yetmişti.
Bu yüzden, sandalyemi geriye doğru ittirdiğimde çıkan ses ile masada ki tüm gözler bana dönmüştü. Bu diken üstünde hissetmemi sağlarken, konuşmaya başladım.
"Yemekler için oldukça teşekkür ederim, hepsinin tadı birbirinden güzeldi. Daha fazla yemek isterdim fakat gelmeden önce de bir şeyler yemiştim." Bir kaç yalana kanan Bayan Jeon gülümsemiş, dudaklarının arasından küçük bir 'afiyet olsun.' dedikten sonra, böylece masada oturmak yerine onları içeri de bekleyeceğimi söyleyip çıkmıştım mutfaktan.
İçimde hâlâ, annemin Jeongguk'a soru soracağı korkusu vardı. Eve gittiğimizde aynı soruları annem bana sorarsa, farklı cevaplar vererek başımız zaten büyük bir yalanla doluyken, biraz daha fazlası gelecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
troublemaker
Fanfictionaynı anda hem iyi hem kötü nasıl hissettirebiliyorsun bilmiyorum, lakin bildiğim tek şeydir başbela oluşun. ;bu kurgu 'autumnofmay' adlı yazardan alınmıştır. tamamlandı.