"Siz birbirinizi tanıyor musunuz?" dedi Ulaş şaşkın gözlerle ikisine bakarak.
"Masal! Bu düğün olmayacak! Doğru benimle Amerika'ya geleceksin sende!" dedi annem kolumdan tutup beni eve götürmeye çalışırken.
"ULAŞ! Ben bu kadından kız istemem!" diye bağırdı Sedef Teyze de.
"Bende zaten sana kız vermem!" dedi annem de bağırarak.
"Ne saçmalıyorsunuz siz! Adam gibi bize de anlatın şu olayı!" diye bağırdım annemin kolundan çıkarak.
"Kız haklı, bize de anlatın nolduğunu." dedi Tekin Amca herkesi sakinleştirmeye çalışırken. En sonunda hepimizi Sedef Teyzelerin evinde otururken bulduk.
"Bu evlilik olmayacak bunu bilin!" dedi annem sözü kimseye vermeden.
"NEDEN?" diye bağırdım.
"Bu kadının oğluyla evlenmektense kız kurusu ol daha iyi!" dedi annem de bana bağırarak.
"Aranızdaki sorun ne?" dedi Tekin Amca sakin bir ses tonunda.
"Lisede sınıf arkadaşıydık, aramızın iyi olduğu da pek söylenmez." dedi annem Sedef Teyze'ye sinirli bir şekilde bakarak.
"Sınıf arkadaşıymış..." diye mırıldandı Sedef Teyze de.
"Düşmanlığınızı çocuklara niye yansıtıyorsunuz?" dedi Tekin Amca orta yolu bulmaya çalışırken. Yemin ediyorum şu an odada kafası çalışan tek insan Tekin Amca!
"Evliliğe mani olacak bir neden yok bence." diyerek lafını devam ettirde Tekin Amca.
"Bu evlilik asla olmayacak!" diye annem ile Sedef Teyze bağırmaya başladı.
1 HAFTA SONRA
Uyumamalıyım! Uyumamalıyım! Uyu... AH! HAYIR UYUMAMALIYIM! 1 haftadır annem beni kimse ile görüştürmüyor, telefonuma el koydu. Bilgisayarıma, tabletime... Pencereye -özellikle de balkona- bile çıkartmıyor. Utanmasa yemeğimi odama getirecek sonra kapıyı kilitleyip gidecek. Aranızda ne var da bu kadar abartıyorsunuz? Ama bir yolunu buldum -Bulut'a yalvara yakara- Ulaş'a ulaştım. Bugün saat sabah 11'de uçak kalkacak bu yüzden bende sabah 6 gibi kalkıp Ulaş ile buluşacağım ve buna bir çare bulmadan da geri dönmeyeceğim. Erken uyanamam diye hiç uyumamaya karar verdim ama bu gerçekten de zor. Daha kaç saat var Allah aşkına? Acaba ne giysem? Herhalde ne bulduysam gitmeyeceğim, güzel giyinmeliyim. Kim bilir belki de son görüşüm olur?
'He kesin son görüşün olur, sen Masal'sın lan ne yapar ne eder o buluşmada nikah bile kıydırttırırsın sen o çocuğa!' diyen iç sesime hak verip saate baktım. Saat 5'i bulmuştu. Son 1 saat! Hadi Masal! UYUMA!
***
"Masal, Masal kalk! AH BU SALAK! Ben olmasam ne yapacak acaba? Masal kalk!"
Bu sesleri duymamla yataktan fırladım. Etrafıma bakındıktıktan sonra uykulu gözlerle bana bakan Bulut'u gördüm.
"Saat kaç?" dedim telaşlı ve sessiz bir biçimde.
"6'ya 10 var." dedi saatine bakarak. Ve odadan çıktı. Hemen yataktan fırlayıp artık elime ne geldiyse onu giydim. Büyük lokma ye büyük konuşma diye boşuna dememişler anlaşılan.
Söslönöp gödöcöğöm, gözöl ölmölöyöm. HE! OLDUN GÜZEL! Kendime söylene söylene odamdan çıktım. Şimdi iş zor olan kısımda sadece 2 dakika boyunca annemin uyanmaması gerek sadece iki dakika! Evet! Çok az kaldı! Tamam! Tamam! VE ZAFER ANI! Evden çıkmamla hemen aşağıya inip koşmaya başladım. Buluşacağımız yere geldiğimizde Ulaş'ın beni beklediğini gördüm. Beni görmesiyle hemen sarılmaya başladı. Çok sıkı sarılıyor be! Kaybetmekten korkar gibi... Sen Masal Uçar'ın gerçek yüzünü görmemişsin be sevgilim. Bende Masal isem bugün Amerika'ya gitmeyeceğiz ve kesinlikle evleneceğiz!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARKANDAN KOŞAMAM SAÇIM BOZULUR
RomanceElindeki tek şey güzellik olan bir kız... Kızımıza çirkin diyen bir erkek... Kızımız inatçı. Güzel olduğunu kabul ettirmek zorunda ama bilmediği bir şey var. Erkek de aynı oranda inatçı. İnatçı olmasının ise sebebi var... Kızımız güzel olduğunu kabu...