ARKANDAN KOŞAMAM SAÇIM BOZULUR

Geçmişe Dönüş

Ulaş'tan

Masal'a neden mi kötü davranıyorum? Beni reddetti. Ne zaman mı? Ana sınıfındayken. İlk aşkımdı Masal benim. Hani derler ya çocuğun aşkından ne olur diye, o ön yargıyı kıracak türden bir sevgiydi benimki. Sırf Masal çikolatalı süt seviyor diye her gün masasına çikolatalı süt koyardım. Masal'ın saçını çeken çocukların oyuncaklarını kırardım. Yazmayı ilk öğrendiğim kelime Masal'dı. Küçük bir çocuğun yapabileceği ne varsa yapardım. Masal'ın peşinde dolanan salaklardan biriydim. Hatta itiraf bile ettim. Masal'ın ilk öpücüğünü de ben verdim ama nafile. Ona göre sınıftaki çirkin yüzlülerden biriydim. Ona nasıl mı aşık olmuştum? 

Ana sınıfına ilk başladığım gündü. Sarı saçları ve yeşil gözleri dikkatimi çekmişti ilk. Saçları örülüydü. Bir de harika sesi vardı. Gizliden gizliye izlerdim onu. Halinden sürekli rahatsız olurdu. Onun istendiği şey yapılmayınca aksilik çıkarırdı. Öğretmenimiz oyun saatinde eğer Masal uyuyorsa uyandırmazdı Masal'ı. O derece bıktırmıştı herkesi. 48'li pastel boya setimden sadece iki renk kullanır olmuştum. Sarı ve yeşil. Çocukluk ya onun resmini çizdim -çizdiğimi sanıyordum- üstüne de MASAL yazıp kalp çizmiştim. Nasıl koydum hatırlamıyorum ama bir şekilde boyama kitabının arasına koymuştum. Ders başladı herkes kitabını boyuyor, Masal gitti öğretmenin yanına. 

"Burada ne yazıyor?"dedi. Öğretmen biraz göz gezdirdi ve sevecen bir tavırla.

"Birisi seni seviyormuş Masal'cım." dedi. Masal sınıfa göz gezdirdi ve kendini beğenmiş bir şekilde:

"Bizim sınıftan mı?"dedi.

"Evet."dedi öğretmen bana bakıp gülümseyerek.

"Ama bizim sınıftakileri sevmedim ben."dedi. İçime bir öküz oturdu resmen. Ama ben durur muyum yine peşinden dolandım Masal'ın. Oyun saatinde yine uyuyordu.Bende bir şekilde içeri kaçıp Masal'ı izlemeye başlamıştım. O kadar güzel duruyordu ki annemin izlediği dizilerden gördüğüm kadarıyla   -insaf be kadın insan hiç çocuğunun yanında romantik dizi izler mi- Masal'ın dudağından öptüm.Masal'ın gözlerini açmasıyla masayı benim üzerime yuvarlaması bir oldu. Bu gümbürtü içinde öğretmenimiz de sınıfa girmişti beni o halde görünce masayı üstümden kaldırıp Masal'ın babasını aradı. Sonra da gittiler. Başka bir anaokuluna kaydettirmişler Masal'ı öyle duymuştum.

İlk aşkım böyle sona ermişti. Bu yüzden bu kadar soğuk davranıyorum Masal'a. Ya insan tokat falan atar kızım masa yuvarlamak ne? Bu kadar gücü nereden buluyorsun? Hem dizideki kız çok mutlu oluyordu aptal mısın sen? Masal'dan sonra reddedilme korkusuyla kimseyle çıkmadım. Bir kıza da bağlanmamaya çalıştım. Bu yüzdende okulun popüleri oldum. Yakışıklı ama kimseyle çıkmayan sessiz çocuk oldum. Yalnızlar prensi... İşte bana verdikleri ad buydu. 

Masal'dan 

Sonunda eve gelmiştik. Hemen odama koşup kendimi yatağa attım. Gözüm yavaş yavaş kapanırken bir ses duyuldu.

"Masal yemek yiyoruz." Bunu diyen Bulut'tu. Demek Ulaş Bey'imiz artık bana da yemek hazırlıyordu. Hemen kalktım aynaya bakıp kendime çeki düzen verdim ve odadan çıktım. Mutfaktan gerçekten harika kokular geliyordu. Mutfağa girdim ve ne göreyim yine ikisi yiyor bana bir şey yok! 

"Hani yemek yiyorduk?"dedim sinirle.

"Yemiyor muyuz?"dedi Bulut gülerek.

"Siz yerken bakayım diye mi çağırdın beni?" 

"Al." dedi Ulaş -bana ayırdığı- tabağı önüme doğru sürüklerken.

"Sağol." deyip yemeye başladım. Tek kelimeyle HARİKA! Çocuk benden daha iyi yemek yapabiliyor. Öyle erkek mi olur lan? Kimseyle çıkmamış. Beni beğenmiyor. Bir kızla aynı evde olmasına rağmen gram etkilenmiyor. Benden güzel yemek yapıyor. KESİNLİKLE GAY!