ARKANDAN KOŞAMAM SAÇIM BOZULUR

İçimde Ölen Biri Var!

"Şimdi saat yokluğun belası... Sensiz gelen sabaha günaydın." 

 ***

Masal'dan 

"Masal Uçar'ım ben! Kaç kişiden ayrıldım! Buna mı üzüleceğim?" dedim salisede -saniyede değil salisede- bir 'İyi misin?' diye bana soran Dilan'a.

"Kimi kandırıyorsun Masal ya? Tutmasam 'Neden beni sevmedin? Neden bele (böyle) yaptın?' demek için Ulaş'ın kapısında bitiyordun!" dedi Bulut bağırarak. 

"Ne zaman?" dedim anlamamış gözlerle bakarak. Çünkü gerçekten anlamadım. 

"Şu sinir krizi geçirip 'O çocuk buraya gelecek!' naraları attığında!" dedi sinirle. 

"Uydurma! Hatırlamıyorum öyle bir şey!" dedim kızarak. 

"Bunu da hatırlamıyorsun değil mi?" dedi boynundan köprücük kemiğine kadar olan çiziği göstererek. Çiziği görmemle gözümün önünde bir kaç kare canlandı. 

"Bırak beni Bulut! Bırak! Dağıtacağım onun ağzını burnunu!" diye bağırıyordum Bulut'a. 

"Masal geç içeri!" deyip belimden çekerek beni zorla odaya götüren Bulut'un suratını kedi gibi tırmalıyordum. 

"Masal! Seni! ÖLDÜRECEĞİM!" diye bağırdı Bulut beni odaya atıp kapıyı üzerime kilitledikten sonra. 

"Anlamıyorum! Sen kimsin de benden intikam almak için çıkarsın ya? Kimim ben haberin var mı?" diye duvarlara bağırışım...  

"Hayır hatırlamıyorum!" dedim gözlerimi Bulut'un köprücük kemiklerinden alarak. 

"Dilan! Sana emanet! Ben çıkıyorum. Sakın bunu gaza getirip Ulaş'ın kapısına yollama!" diye Bulut Dilan'a öğüt vererek evden çıktı. Kardeşe bakar mısın ya? BENİ? BENİ? DİLAN'A EMANET ETTİ! Hayatının en büyük hatasını yaptın kardeşim...

YAPILACAKLAR:

1- Ulaş'ın kapısına gidilip ağzının ortasına yumruk yapıştırılacak. 

2- 'Sen kimsin ya!' deyip suratına tükürülecek. 

3- Havalı bir şekilde eve dönülecek. 

4- Yolun yarısında tekrar sinir krizine girilip geri dönülüp karnına uçan tekme savrulacak. 

5- Ağzı burnu yamulmuş bir haldeyken Amerikan edasıyla 'Sana değmez bile lanet olası pislik' denilip eve girilecek. 

6- Gazeteye ev ilanı olarak Ulaş'ın telefon numarası verilecek. 

7- Kaçırılıp, damatlık giydirilip 49 yerinden bıçaklanarak ormana bırakılacak. 

"Ulaş'a damatlık giydirip 49 yerinden bıçaklayıp ormana bırakmayı düşünme bile!" diyen Dilan'ın sesiyle düşüncelerimden sıyrıldım. 

"Nereden biliyorsun? Zihin mi okuyorsun?" dedim alnımı kapatarak -ne alaka bilmiyorum- 

"Sesli düşündün!" dedi Dilan yanıma oturarak. 

"Saçmalamayı kes de ne yapacaksın onu düşün." dedi Dilan ciddi bir şekilde. 

"Onu düşünüyorum zaten. GEBERTECEĞİM ONU!" deyip yerimden fırlamıştım ki Dilan'ın beni çekmesiyle koltuğa sert bir şekilde oturdum. 

"MASAL!" dedi sinirle. 

"Ne var ne!" dedim bende bağırarak. 

"Ulaş'ın ne kadar pislik birisi olduğunu farkettin, onun için mi burada kalacaktın? O okulu kabul et artık! Sakın intikam planları kurma!" diye bağırdı bana. Dilan bana bağırdı. Bana ya bana! İlk defa! Anam bağırmamış be bana sen kimsin?!