Etrafımdaki insanlar... Beni hiç tanımamalarına rağmen güvenmiş ve inanmıştı. Bunun sonucunda sevgili rehber hocamızı biraz da olsa iyi konuma getirebilmiştim. Nabzı artık yok denecek kadar az atmıyordu. Gözlerimi açtığımda daha iyi bir görüntü ile karşılaşmayı beklemiyordum ancak daha kötüsünü de beklemiyordum.
All Might'ın geldiğini duymuştum, gelmesiyle ortalığın yeniden savaş alanına dönmesi bir olmuştu. Ayağa kalkmış ve gücümü kullanarak Aizawa-sensei'yı olduğu yerden kaldırmıştım.Hem hareket etmemiş oluyordu hem de olası bir şeye karşı korunaklıydı şu anda.
"Della Robbia-san!" Bana doğru hızla gelen Iida'yı gördüğümde durmuştum. Aizawa'yı görmesiyle yüzünün aldığı hal...
"Aizawa-sensei iyi olacak mı?!" dedi endişeyle. Bir süre baktıktan sonra başımla yavaşça dediğini onayladım.
"Zamanla..." dedim daha sonra da. Hızlı bir şekilde çıkışa doğru ilerledim. Öğretmenlerin hepsi alana gelmişti.
"Aman tanrım..." dedi bir kadın Aizawa'ya bakarak.
"Ben Recovery Girl'üm. Böyle tanışmak istemezdim. Onu hemen buradan götürmeliyim." dediğinde gücümü kullanmayı bıraktım. Birkaç kişi daha Aizawa'yı aldığı gibi olduğumuz bölgeden ayrıldı. Arkalarından bakarken sarsıntıyla olduğum yerde savrulmuş, sarsıntının geldiği yöne bakmıştım. All Might'ın dayanacak gücü kalmamış gibi görünüyordu. Devasa şeylerden birini yenmişti. Ama gücü gerçekten tükenmiş görünüyordu. O anda Midoriya'nın atlayıp All Might'ı gelecek darbeden kurtarması onun gücünü görmeme neden olmuştu.
Çok güçlüydü, neredeyse All Might'ın gücüyle benzer bir güç...
Ancak gücünü kullanması onu etkisiz hale getirmişti. Perişan halde görünüyordu. Kurogiri ona saldıracağı esnada oldukları yere varmadan bir kalkanla onu korudum.
"Çok canımı sıkıyorsun biliyor musun?"
Sesin sahibine döndüğümde o mavi saçlı olduğunu görmüştüm. Yüzünde el vardı ve kim olduğu görünmüyordu.
"Biraz daha sıkayım o zaman." dedim ve tüm gücümü yere yönlendirmeye karar verdim. Bana saldıracağı esnada ayağımı yere vurmamla bütün enerjim zemine gitmiş, zeminden ona ulaşarak arkasında bulunan yapay gölümsü şeye düşmesine neden olmuştu.
Uzun zamandır bu kadar gücümü kullanmamıştım, bana... Eski günlerimi hatırlatmıştı. Savaşmaya alışık olduğum günlerimi.
"Genç Della Robbia!" All Might'ın seslenmesiyle adımlarımı ona yönlendirmiştim ancak Kurogiri buna engel olmuş, beni başka bir tarafa savurmuştu.
"Gücünü fazla harcamıyor musun?" dedi bana bakarak. Başımı sağa doğru eğdim ve kısık gözlerle ona baktım.
"Hayır?" dedim soru sorarcasına ve cevap vermesini beklemden büyük bir enerji topu yaratıp onun olduğu yere doğru fırlattım. Bunu bekliyordu, beklediğini biliyordum ama tekrar gücümü kullanıp All Might'a ulaşmak için tek çözüm buydu.
"Ortalığı tozutmayı seviyorsun anlaşılan." dedi tozlar uzaklaştığında. Ama dediği tarafta ben yoktum ve çoktan All Might'ın yanına ulaşmıştım.
"Mi-Midoriya..." dedi ve öksürdü. Öksürür öksürmez ağzından bir öbek kan gelmişti. Bakışlarım Midoriya'nın olduğu tarafa yönelmişti. Gücümü kullanarak onu yakalamış ve olduğumuz yere getirmiştim.
"B-ben iyiyim..." demişti ama hiç de iyi görünmüyordu.
"Kolunun biri kırık. Farkındasındır umarım." demiştim koluna baktığım esnada.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bird Set Free (BNHA Fanfic)
Fanfic"Bir kere beni sinirlendirmesen olmuyor değil mi?" "Ateşle oynamak hoşuma gidiyor."
