bölüm 52*

924 101 56
                                    

"Bana bir açıklama borçlusun. Bir açıklama değil bin açıklama hatta."

"K-Kisara sana yemin ederim ki-"

"Etme, Keigo. Etme. Defter dedin, kanıt dedin, al, okudum." dedim defteri ona doğru fırlatarak. Bütün yazdıklarım onunla ilgiliydi. Ama o ısrarla bu durumu inkar ediyordu.

"Değiştirilmiş bu!"

"Kendi duyguların değişmiş bence!" dedim sesimi yükselterek. Başından beri onunla ilgili her şey farklıydı. Tüm anılarım duruyorken onunla olanların hasar alması bir tek... Yarım yamalak olması.

"Korktun değil mi yaşananlardan sonra..."

"Kisara bir şey yaşanmadı..."

"Ama burada her şey yazıyor, açık açık üstelik! Birisinin değiştirme imkanı yok çünkü defterimi alan kişi okuyamaz anladın mı! Her şey İtalyanca yazıyor!"

"Profesyonelce çalışılmış ve aklıma-"

"Sakın bana Aizawa'yı suçlama! Suçlu arıyorsan dönüp bir kere aynaya bakabilirsin. Şimdi..." Dedim güçlerimi kullanarak.

"Seni camdan atmadan önce git buradan."

Anlamadığım bir anda, aşırı bir serilikle yanıma ulaştı ve tuttuğu gibi beni kapalı olan kapının arkasına yasladı. Nefesim kesilmiş bir şekilde ona bakarken yüzünde hiç olmadığı kadar bir ciddiyet görmüştüm.

"Gitmeyeceğim." dedi kelimesini bastıra bastıra. Yutkundum. Uzaklaştırmak istesem de o gücünü kullandı ve beni tuttu.

"İstediğin zaman, istediğin kişinin kim olduğunu görebiliyorsun değil mi? İki kişi olunca da aynı enerjiyi paylaşan kişilerin kimliğine kadar görebiliyorsun herhangi bir temas olduğunda?" dedi soru sorarcasına. Ağzımı açmadan başımla onayladım dediğini.

"Öyleyse dokun bana."

"A-ama..."

"Yap dediğimi Kisara. Başka yolu olmadığını anladık." dedi beni bıraktığında. Yavaşça gitti ve yatağıma oturdu. Bir süre baktım ona çünkü bunu yapmak istemiyordum.

"Y-yapamam..."

"Neden? Korkuyor musun?" dedi yandan gülerek. Bir şey demedim ve ışığı kapattım. Daha sonra tereddüt ede ede yanına gidip oturdum.

"Eğer... Bunu yaparsam... İstemediğin şeyleri de görebilirim..."

"Biliyorum, ve bu umrumda değil farkındaysan."

Bir şey demedim. Usulca elini tuttum. Bir şey göremedim. Biraz daha bekledikten sonra diğer elini de tuttum ancak ellerini tutmam bir sonuç vermedi. Yanağına dokundum. Yine bir şey yok. Alnına bile dokundum ama hiçbir şey göremedim.

"G-göremiyorum... Herhangi bir şey göremiyorum..."

"Çünkü Kisara, kalbine dokunan kişi ben değilim. Görülecek bir şey de haliyle yok."

"H-hayır... D-defterim..."

"Senin değil o defter... Anlaman lazım artık ama ısrarla anlamıyorsun." dediğinde işaret parmağımı dudağına götürdüm sussun diye.

O anda gözümde şimşekler çakmaya başladı, kalp atışlarım hızlandı. Belirli belirsiz görüntüler geldi gözümün önüne.

Beni koruyor, birine karşı. Ama ben o görüntüde o birine gidiyorum.

Biri hakkında yaşanılanları anlatıyorum ona. Kimseye anlatmadıklarımı. Ama o biri... Yine yok...

"Y-yok... Yok seninle hatıralarımızı görüyorum ama o kişi yine yok!"

Bird Set Free (BNHA Fanfic) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin