bölüm 23*

1.9K 199 316
                                    

Gözlerimi açtığımda ilk işim acıya rağmen doğrulmaya çalışmak olmuştu. Nerede olduğumu bilmiyordum, en son ne olduğunu tam hatırlamıyordum. Kendimi çok kötü hissediyordum.

Elimle başımı tuttuğumda gözlerim vücuduma doğru kaymıştı. Tişörtüm parçalanmış haldeydi ve...

Sağ tarafım neredeyse tamamen yaralıydı.

Acı ve korkunun karmaşasıyla kendime bakarken ağlamaya başlamıştım. Tutamıyordum kendimi hiçbir şekilde. Odada tanıdık bir enerji hissetmemle gücümü kullanıp saldırmam bir olmuştu. Bu canımı daha da yakmaktan başka bir işe yaramamıştı.

"Şu halde bile saldırmaya çalışmana anlam veremiyorum."

"Y-yaklaşma bana... Neden beni kaçırdın? Bıkmadın mı bana el koymaktan?" Dedim bağırabildiğim kadar. Dizlerinin üzerine çöktü. Akan gözyaşlarımı umursamadan ona bakmaya başladım, o da bana. Gram mimiksiz bir şekilde.

"Hatırlamıyorsun anlaşılan olanları." Dediğinde kaşlarımı çattım. Gerçekten de hatırlamıyordum.

"Shigaraki gücünü kullanıp senin sağ tarafını tuzla buz etti."

Hala hatırlamıyordum. Bu nasıl mümkün olabilirdi..? Kimse nasıl oldu da engel olamamıştı bu duruma?

En son alışveriş merkezinde kostümüm için alışveriş yapıyordum...

Doğru... Çıktığımda kargacık burgacık yazıyı okumaya çalışırken...

"Hatırladın çok şükür. Ayrıca geçen sefer kendi ayağınla geldin. Defalarca sana el koymuşum gibi konuşma."

"Neden öldürmedi beni?" dediğimde başka bir tarafa baktı.

"Ne bileyim ben?"

"Burada olduğuma göre gayet biliyorsun." dediğimde bana döndü.

"Bilmiyorum, burada olduğunu o bile bilmiyor ayrıca." dediğinde gözlerimi irleştirdim.

"E al işte kaçırmışsın beni el koymak ile kaçırmak aynı şey değil mi?!" dediğimde ayağa kalktı.

"Çeneni kapatmazsan ikisinin üzerindeki farkı uygulamalı olarak göstereceğim." dedi sert bir şekilde.

Bu mümkün olamazdı, bu bir rüya olmalıydı. En başına dönmeli ve gelmemeliydim buraya. Japonya'ya. Beladan toplayamıyorum kendimi.

Yarama bakmaya başladım. Kendime geldiğimde anlayamamıştım ancak yaramın üzerinde sargı bezlerinin ve dikişlerin olduğunu fark etmiştim şu anda. Dokunmadan bakmaya başladığımda yine anlam verememiştim.

Hala nasıl yaşadığıma da anlam veremiyordum.

"Ben sardım, ben diktim, ben yaptım işte neyine bakıyorsun hala?"

Şaşkın bakışlarımı ona yönlendirdiğimde bana bakmadığını görmüştüm. Bir doktor kadar iyi sarmıştı yaramı. Ancak o kadar kan kaybetmiştim ki sargı bezlerinin üzerinden görünüyordu görünmemesi gerekenler.

"Daha iyi öldürebilmek için mi? Sonuçta o kadar şey biliyorum hakkında, yaşamam imkansız olmalı şu durumda."

Cevap vermedi dediğime. Ben de uzatmadım ve yarama baktım tekrardan. Bana doğru uzandığını anladığımda bir hışımla ona döndüm.

"Ani tepki verme." Dediğinde gözlerimi belerttim. Yarama doğru uzandı ve sargı bezlerine baktı. Dokunduğu anda hafifçe inledim. Yüzüme baktı birkaç saniye. Tekrardan yaraya döndü.

"Çabuk toparlamışsın, hem de çok çabuk."

"Ah, özür dilerim bunun için." Dedim gözlerimi devirerek.

Bird Set Free (BNHA Fanfic) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin