bölüm 40*

1.2K 114 97
                                    

"Çok heyecanlı, çok heyecanlı!"

Özellikle kızlar yeni görevimizi duydukları için fazla heyecana bürünmüşler ve bunu da dışarıya müthiş şekilde yansıtmayı başarmışlardı.

Bana gelecek olursak... Kafamı meşgul edecek her türlü olaya, işe razıydım. Yeter ki düşüncelerim ile baş başa kalmayayım.

Nüfusu yaklaşık 1000 kişiden oluşan bir adaya gidip orada kendi ajansımızı kuracaktık. Suç oranı neredeyse ufak tefek şeylerden oluşan bu adada resmi olarak ilk kahramanlık görevimizi yerine getirecektik. Başımızda kimse olmadan, bir başımıza.

Bu daha da sorumluluk demekti açıkçası. O yüzden çok eğlence tarafına bakamıyordum diğerleri gibi. Eğlenmeyi bilmiyor değildim. Ama bazen sınıftakiler ile eğlence anlayışımız uymuyordu.

"Shoto acaba sen gelmesen mi..?" Dedim yan tarafıma dönüp. Buz gibi bir ifadeyle bana baktı.

"Saçmalama Kisara sizi niye yalnız bırakayım?"

"A-ama daha yeni-"

"Ben iyiyim, emin ol bu bana da iyi gelecek." Dediğinde bir süre ona baksam da bir şey demedim. Yarın sabah yola çıkacaktık. O yüzden öğleden sonra olan derslerimiz iptal olmuştu.

Odama gittiğimde hızlıca eşyalarımı hazırlamıştım. Zaten fazla bir eşyam olmadığından bunu yapmak kısa bir zamanımı almıştı. Cep telefonumu çıkarttım ve Touya'ya bir mesaj attım.

"Birkaç haftalığına şehirde olmayacağım, şehri yakmaya kalkışma."

Mesajı gönderdikten sonra masamda duran günlüğümsü defteri de aldım ve çantama koydum. Titreyen telefonuma döndüm ve elime alıp mesajı okur okumaz gözlerimi devirdim.

"Şehri yakmak için en uygun zaman bence."

Cevap vermedim ve geri bıraktım telefonu. Aradan beş dakika kadar bir süre geçti ve tekrardan telefonum titredi.

"Nereye gidiyorsun?"

Cehenneme, gelecek misin..? Gerçi dur, zaten oradayız.

"Kahramanlık işleri, bu seni aşar. Ben sana hiç işlerini soruyor muyum?"

"Sorduğum soracağıma pişman ettirdin beni ufaklık."

Hızlıca cevap vermişti ve bu cevabı beklediğimden gülmüştüm yazdığına.

"Beni özle ama yokluğumda cidden şehri alevlere verme. ;)"

Yazdığı şeyi okuduktan sonra ben odayı alevlere verme kararı aldım, ya da oda alev aldı, bilemiyorum.

"Kendini çok özlettirirsen 'keşke şehri alevlere verseydin.' Diye söylenen sen olacaksın ;)"

Göz de kırpmış, ben mesajı aldım, yanmaya devam ediyorum.

"Uhm tamam..."

Bunu diyebildim çünkü elimden gelenin en iyisi idi bu.

Mesajlaşma üzerinden biraz daha atıştıktan sonra erken kalkacağız diye direkt olarak yatağa gömülmüştüm. Erken uyanmayı çok sevmezdim.

*****

"Denki sen gücünü mü kullandın?" Dedim gemide yanıma yerleşmiş olan çocuğa bakarak.

Bird Set Free (BNHA Fanfic) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin