bölüm 18*

2K 200 66
                                    

Bölüm Şarkısı: Sia-Big Girls Cry

Sia'nın şarkılarından esinlenerek bu hikayeyi yarattım, evet.

Zaman... Benim için hiç bu kadar uzun süreli durmamıştı. Etrafımdaki insanlar hareket etmiyordu, etrafımda hiçbir şey olduğu gibi gitmiyordu. Buna ben de dahil.

Durdu zaman, durdu dünya ama bitmedi rüya.

Vücudum... Hiç olmadığı kadar titriyor.

Bu hissi, bu his...

Hiç yabancı gelmiyor aslında.

Etrafta ağlama seslerini işitir gibiyim ya da düşüncelerim kafamın içinde ciyak ciyak bağırıp duruyor.

Görüntü desem... Yaşamamış, görmemiş olmayı dilerdim.

Ve de yaşanmamış olmasını.

Korkuyorum, hem de çok.

Sıkıyorum kendimi ağlamamak için ancak

Faydası yok...

Gözlerimi nihayetinde yavaş da olsa kırpıştırabilmiştim. Bedenimi hala hissetmiyor gibiydim, etrafımı da. Yürüyemeyen, nefes bile alamayan bir ruhtum şu anda. Kalkmak istiyor, içten içe çabalıyor ama başaramıyordum bir türlü.

Biraz daha vakit geçtiğinde tutulduğumu hissetmiştim, sıkıca. Görüşüm bulanıktı, bedenim yorgun. Acaba bütün bu olanlar kabus muydu..?

Görüşüm netleşmese bile vücudumun kontrolü biraz da olsa bana geri gelmeye başlamıştı. Sert bir şeye yaslandığımı anlamıştım. Bir göğüs, bir omuz?

Başımı yavaşça yukarı kaldırdığımda beni sımsıkı tutan kolları görmüştüm. Hiç olmadığı kadar endişe ile baka bakıyordu, gözleri ıslaktı, dudakları aralık. Ona baktığımı fark ettiğinde nefesini tuttuğunu hissettim. Bir şey diyemedi, yapamadı da. O anda gözyaşlarından biri usulca dudağıma düştü. Tuzlu bir tat hissetmemle dudaklarımı oynattım.

"15... 15 dakikadır kendinde değilsin..." dedi beni tutan ses.

O kadar olmuş muydu? Nasıl olur da bu kadar uzun bir his verebilirdi bana?

"N-ne oldu sana..?" diye ekledi ardından, oldukça titrek bir sesle. Gözlerimi iyice açabildiğim anda doğrulmak istedim, bunu fark etmiş olacak ki bana yardımcı oldu. Oturduğum zemine bakarken sağ elimi başıma götürmüştüm.

Ve o anda bakışlarım bileğime kaymıştı.

Olanlar bir film şeridi gibi hızlıca gözümün önünden geçip giderken ayağa fırlamıştım aniden. Benimle beraber o da fırlamıştı ayağa.

"Ani hareket etme!" diye bağırdığında bakışlarım tekrar ona dönmüştü, şaşkınlıkla yüzüne bakmış tekrardan bileğime bakmıştım.

Şu anda bileğimin acısı hissettiğim en az acıydı vücudumda.

Binanın olduğu tarafa bir şekilde geri dönmüştük. Döner dönmez bizi bekleyen ambulanslarla karşılaşmıştık. Ben içeri doğru ilerlerken omzumda bir kol hissetmemle tutan kişiye dönmüştüm.

"Hastaneye gitmeliyiz." dedi kolunu çekmeden. Omzumu geri çekmemle bana şaşkınca baktı.

"Dokunma." dedim usulca. Hareketime şaşkınlıkla bakarken Aizawa başıma gelmişti.

"Ne oldu?" dedi bana bakarak. Bakışlarım yerdeydi ve yine vücudum olağandışı tepkiler veriyordu.

"Uyumak istiyorum..." diye mırıldanıp gözlerimi kapattığımda bedenimin kontrolünün yine benden bağımsız olduğunu hissetmiştim. Beni yakalan bir çift kola bırakmıştım kendimi.

Bird Set Free (BNHA Fanfic) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin