Keyifli okumalar !
"Sevgim acıyor. Kimi sevsem, kim beni sevse."
Cemal Süreya
Caddenin orta yerinde Doğuş ve arkadaşları koşturuyor bende Doğuş'un arkasından gidiyordum. Hızla koşup önündeki çocuğun üstüne atlatmıştı. Tekmeliyor , yumruklar atıyordu. Hayretler içerisinde izlerken yanına gidip durdurmak istiyordum onu. Dövdüğü kadar karşı tarafta zorda olsa hamle yapıyordu. Yoldan geçen insanlar kavganın uzamasına izin vermeden ayırmışlardı. Ne olduğuna anlam veremeden olup bitmişti her şey. Bitmesine sevinmiştim. Doğuş omuzlarından düşen hırkasını düzeltmişti. Kısa boylu küçük yaşlarda bir çocuğun elinden okul çantasını alıp yolun karşısına geçmişti. Telaşlı ve korkmuş bir şekilde ona bakıyordum. Kafasını çevirmesiyle göz göze gelmiştik. Beni fark etmesiyle adımlarını yavaşlatmıştı. Kısa bir bakışmanın ardından kendini toparlayıp arkadaşlarının yanına gitmişti. Yanında olmak istiyordum. İyi olup olmadığını öğrenmek , kollarımı arasına alıp sımsıkı sarmak istiyordum. Ama sadece istiyordum. Olmuyordu daha fazlası.
Etraftaki herkes dağılmaya başlamıştı. Durağa doğru yürüyordum. Arkamdan gelen sesle olduğum yerde durmuştum.
'' Kumsal , bekle beni.'' Yiğit'in sesiydi bu.
'' Eve mi gidiyorsun ? ''
'' Evet.''
'' İyi, hadi beraber yürüyelim.'' Teklifini geri çevirmek ayıp olurdu. Hem Okan değildi , rahatlıkla gidebilirdim.
'' Senin ne işin var buralarda ? '' Merak etmiştim.
'' Arkadaşımla yürüyemez miyim ? Bir sorun mu var ? '' Söylediğine gülümsemiştim.
'' Tabii ki yürüyebilirsin. '' Gülümsemişti.
'' Bizim arkadaşlarla bir işim vardı oraya gidiyorum. Yolum ara sıra düşer buraya. Gideriz beraber. '' Diyerek açıklama yapmıştı. Buna gerek yoktu. Benimle her zaman konuşabilirdi ya da beraber yürüyebilirdik. Yiğit iyi biriydi. Okan'ın yaklaşımı gibi bir yaklaşım söz konusu değildi. Bunu hissediyordum, biliyordum da. İnsan kimin kime nasıl yaklaştığını az çok anlayabilirdi.
'' Senin neden canın sıkkın. Yanına da gelemedim. '' Bu konu hakkında konuşmak istemiyordum. Sonu Doğuş'a değecekti ve kimseyle bu konuyu konuşmaya hazır değildim.
'' Bu aralar pek yemek yemiyorum. Ondan oldu sanırım. Şimdi daha iyiyim. '' Diyerek iyi olduğuma inanması için içtenlikle gülümsemiştim.
'' İyi bakalım, dikkat et kendine. '' Kafamı onaylarcasına sallamıştım.
Aklım Doğuş'taydı yine. Kimin yanında olursam olayım hep aklımdaydı. Onu daha çok seviyor , her geçen gün daha çok âşık oluyordum. Bir şey yapmıyordu evet ama bu onu sevmeme engel değildi. Onu Doğuş olduğu için seviyordum. Dış görünüşü umurumda değildi. Bu yaşlarda her kız için önemli olabilirdi ama benim için öyle değildi. Bunu ilerleyen zamanlarda daha çok anlayacaktı herkes. Birini sevmek için kalbinin güzelliği , masumluğu yetiyordu. Seni mutlu edecek iki sözü dünyanın en şanslı insanı haline getiriyordu. Dış görünüşe önem veren insanlar sadece yanına yakışacak birilerini arıyordur bana göre. Bazı insanlar sevince sadece kalplerine bakıyorlardı birbirlerinin. Güven veren sözlerine , yanındayım der gibi bakan gözlerine. Her şey bu kadar kolaydı. Ama sevmek çok zordu. Herkes seviyorum diyordu ama kimse o kelimenin ne anlama geldiğini bilmeden söylüyordu. Basit olmamalı duygusallık. Sevmenin de âşık olmanın da bir ağırlığı olmalı. Seviyorum derken o kelimenin tam anlamıyla yüreğimize dokunduğunu hissetmeliydik. Gönülden gönüle gezen insanlığın yaşadığı durumun adı aşk , sevgi olmamalı. Herkes sevemez. Vakit geçirir , gönül eğlendirir ama kimsenin gücü yetmez o sevgiyi yüreğinde taşımaya. Sevmek güzel bir duygudur. Bunu Doğuş'u severek daha iyi anlamıştım. Birini seviyorsunuz ve o sevildiğini iliklerine kadar hissediyor. Biri tarafından sevilmenin mutluluğunu yaşarken siz onun bu haliyle mutlu oluyorsunuz. Bundan daha güzel bir duygu gördüğümü hatırlamıyorum. Sevmek güzel şey. Yormadan , yorulmadan sevelim. Karşımızdaki kişinin mutluluğu için sevelim. Aslında o mutluluk en çokta bizim mutluluğumuz. Seviyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kavuşamadığım
Novela JuvenilHayatta asla istemediğim bir durumdu iki erkek arasında kalmak. Şimdi anlıyorum ki başımıza gelmeden gitmezmişiz bu dünyadan.. Seni seveni mi ? Kendi sevdiğini mi ?