Itiraf Bölümü Part 1 ehehe
-
"Evet, evet! Hatırlıyorum! Hatta adı Elif'ti değil mi?" dedim heyecanla. "Sana şekerden yüzük verip 'evcilik oynarken beraber anne baba olmak ister misin?' demişti!"
İkimiz beraber güçlü bir kahkaha atarken, Sancak kahkahalarının arasında "Aldığım en romantik teklifti." dedi.
"Reis çıtayı çok yükseltmiş, kimsenin geçebileceğini sanmıyorum." dedim kahkaha göz yaşlarımı silerken.
"Peki sonrasını hatırlıyor musun?" dedi kaşlarını kaldırıp. "Sonrasını mı? Sonrası mı da var?" dedim şaşırarak.
Yüzüne, ukala bir ifade takındı ve "Yani kızın elinden şekeri alıp yediğini ve 'Sancak sadece benimle evcilik oynar!' diye bağırdığını hatırlamıyor musun?" dedi.
Hatırladığım sahneyle, yanaklarım kızardı. Ah, bunu cidden yapmıştım.
Ama o zamanlar Sancak'ın sürekli abimle oynamasını çok kıskanıyordum. Bir de Elif'i çekemezdim sanırım.
"Hey, seni zorla evlenmekten kurtarmışım. Bana teşekkür etmen lazım." dedim gülerek.
"Bana daha çok, kıskanmışsın gibi geldi Alinciğim? Yoksa beni paylaşmaya dayanamıyor musun?"
Şeker yüzükle evlenme teklifi eden Elif'le mi? Kesinlike hayır.
"Şu 'Alinciğim' lafını bırakır mısın? Kendimi annemle konuşuyor gibi hissediyorum." dedim konuyu değiştirerek. Bunu fark ettiğini biliyordum, ama bana uyum sağladı.
"E sen böyle her hitap şekline karşı çıkarsan olmaz ki?"
"Sadece adımı söyleyebilirsin?" dedim soru sorar gibi.
"O zaman benimle diğer arkadaşların arasında ne fark kalır.." dedi omzunu silkerek.
Senden hoşlanıyor olmam farkı?
"Niye onlardan farklı olasın ki?" dedim salağa yatarak.
"Ben Sancak Adıgüzel'im. Kimse benimle bir olamaz." dedi yine ukala benliğine bürünürken.
"Git az ötede kendini öv." diyerek onu omzundan ittirdim ama pek etkili olmadı tabii. Bu onu sadece güldürdü. Biz bunları konuşurken, okula gelmiştik bile.
Son 1 haftadır, okula beraber yürüyorduk. Aramızda buna dair hiçbir konuşma geçmemişti ama iki taraf da bunu sorgulamıyor gibiydi. O, benim neden evden yarım saat önce çıkıp onu beklediğimi sorgulamıyordu; ben de onun neden okulun tam tersinde olan evime kadar geldiğini sorgulamıyordum.
Evden erken çıkmamın sebebi, abimle denk gelmemkti. Eğer Sancak'la beraber geldiğimizi öğrenirse o da bizimle gelirdi ve bu oldukça garip olurdu.
Hem, Sancak'la yalnız kalmak hoşuma gidiyordu. Etrafta kimse yokken, tamamem kendimiz oluyormuşuz gibi hissediyordum.
Okula girdiğimizde, erken geldiğimiz için kimsecikler yoktu.
"Alin, kahvaltı yapmak ister misin?" dedi Sancak kafasıyla kantini işaret ederek.
"Çok aç değilim aslında." dedim.
"Evde bir şeyler mi yedin?"
"Hayır yemedim. Ama yemek ye-"
"Olmaz öyle aç aç. Hadi gel, sen boyoz çok seversin." dedi ve beni kolumdan tutup kantine doğru peşinden sürüklemeye başladı. Ama bu sürükleme beni çekiştirmek gibi değildi. Daha çok bana yol gösteriyor gibiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
freckles | texting
Teen Fiction''Sana aşığım.'' diye fısıldadı usulca. Gülümsedim ve parmak uçlarımın üstüne yükselmeden önce fısıldadım. ''Biliyorum.'' - Kaan : Bundan nefret ediyorum Kaan : Sana kızgın, küskün kalamamaktan nefret ediyorum Kaan : Diyorum bu sefer bitti, unutacağ...