Alin
Kısa bir süre geçmesine rağmen, ben sanki bir ömür geçmiş gibi hissediyordum. Gerçi, ömrümü böyle geçirmek de fena olmazdı.
Sonunda, ikimizin de nefes alması gerekince geri çekildik. Sancak'ın dudakları dudaklarımda ayrıldığı anda üşüdüğümü hissettim.
Sancak, aramızdaki mesafeyi açmadan alnını alnıma dayadı. Hızla verdiği nefesler, benimkilere karışıyordu. Kapalı olan gözlerimi açıp suratına baktım. O da bana bakıyordu ve gülümsüyordu. Belimde duran elleriyle bel boşluğumu nazikçe okşuyordu.
''Berbat öpüşüyorsun Çilli.'' dedi alayla. Kahkahamı tutamazken, alınlarımızı ayırıp gülmeye başladım. O da bana katıldı. Gülüşlerimiz durulurken, belimdeki ellerini bana bastırdı ve aramıza giren mesafeyi tekrar azalttı. ''İstersen sana ders verebilirim.'' dedi yüzünde muzip bir gülüşle.
''Öyle mi?'' dedim ben de aynı onun gibi muzip bir tavırla. Gülümseyerek tekrar bana yaklaşırken ''Derslere hemen başlamaya ne dersin?'' diye fısıldadı. Ona cevap vermek istesem de beynim şu anda çalışamaz durumdaydı. Tek odaklanabildiğim şey sıcak dudaklarıydı.
''O-HA! OHA! OHA!''
Aramızda birkaç santim kala, bağırarak bu tarafa gelen sevgili arkadaşımız Atakan ile geri çekildik. İkimiz de şaşkınca Atakan'a dönündük. ''ALLAHIM SONUNDA SHİPİM GERÇEK OLDU!'' dedi koşarak yanımıza gelirken.
Ben ellerimi utançla Sancak'ın boynundan çekerken, o da aynı şekilde belimdeki ellerini kaldırdı ve benden yarım adım kadar uzaklaştı.
''40 BÖLÜM SÜRDÜ AMA SONUNDA OLDU LAN!'' dedi Atakan yüzünde kocaman bir gülümsemeyle.
''Ne saçmalıyorsun Atakan?'' dedi Sancak kaşlarını çatarak.
''Sonunda Civciv yengem oldu onu diyorum! Allahım Sancak'ın mürüvvetini de mi görecektim!'' dedi yerinde sevinçle zıplarken. Bizden bile daha heyecanlı gözüküyordu.
Aklıma gelen şeytani fikirle gülümsedim ve kollarımı önümde birleştirdim. ''Atakan, ne diyorsun sen? Ben Sancak'ı abim gibi görüyorum.''
''Efendim!?'' dedi Sancak şaşkınlıkla bana dönerken.
''Kanka Egemen'i de böyle öpüyorsan RTÜK bu kitabı kaldırır.'' O sırada Atakan'ın ne dediğini anlayamasam da, Sancak benim ne yaptığımı anladı. Gözlerini kısarak bana baktı. ''Seni kardeşim gibi görüyorum dediğim için intikam alıyorsun değil mi?''
''Yoo, ne alakası var? Ben cidden abi gibi görüyorum seni.'' dedim ona dönüp ciddi kalmaya çalışırken.
''Az önce çocuğun yüzünü vakumlarken öyle gözükmüyordu ama.'' dedi Atakan aramıza girip muzip bir şekilde kaşlarını kaldırıp gülümserken. Ciddiyetim bir anda kaybolurken, Atakan'a vurmak için elimi kaldırdım.
''Siktir git Atakan!''
''Tamam tamam, ben gideyim de aşk kuşlarını yalnız bırakayım.'' dedi ve geri geri bizden uzaklaşmaya başladı. Bizimle arasına güvenli bir mesafe girince ''Ha, bu arada! Korunmayı unutmayın sakın! Mazallah hastalık falan geçer!'' dedi ve arkasını dönüp hızla koşmaya başladı.
''Geri zekalı! Sik kafalı kaçma lan!'' diyerek Atakan'ın peşinden koşmak için davrana Sancak'ı kolundan tutup durdurdum. ''Gitme.'' dedim yalvarırcasına. Bana dönüp önde onu tuttuğum elime sonra da yüzüme baktı.
''Az önce abi diyordun?'' dedi bana dönüp sitemli bir şekilde tek kaşını kaldırarak.
''Şaka lan şaka gül diye.'' dedim. Daha fazla ciddi kalamayıp güldü ve başını onaylamaz bir şekilde salladı. Sonra da yanımda geldi ve kolunu omzuma atıp beni kendisine yasladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
freckles | texting
Novela Juvenil''Sana aşığım.'' diye fısıldadı usulca. Gülümsedim ve parmak uçlarımın üstüne yükselmeden önce fısıldadım. ''Biliyorum.'' - Kaan : Bundan nefret ediyorum Kaan : Sana kızgın, küskün kalamamaktan nefret ediyorum Kaan : Diyorum bu sefer bitti, unutacağ...