1.6

1.3K 60 27
                                    

Kaan : Okuldan sonra ne yapıyorsun?

Alin : Gereksizin biriyle yemek yemeye gidiyorum -_-

Kaan : Kim o gereksiz?

Alin : Sancak

Kaan : Niye Sancak'la yemek yemeye gidiyorsun ki?

Kaan : Ondan hoşlanmadığını sanıyordum?

Alin : Yok öyle bir yemek yemek değil

Alin : Ondan bir şey istemiştim de onun karşılığı olarak yemek ısmarlayacağım

Kaan : Sana zorla yemek mi ısmarlatıyor?

Alin : Evet bir bakıma -_-

Kaan : Sancak bana pek iyi biriymiş gibi gelmiyor

Alin : Geçen o tayfanın dışardan iyi insanlara benzediğini söylemiştin?

Kaan : Şimdi de fikrimi değiştirdim

Kaan : Bence o çocuğun yanında kendine dikkat et Alin

Alin : Kime güvenip kime güvenmeyeceğimi biliyorum Kaan

Alin : Daha karşıma çıkmaya bile cesaretin yokken böyle şeyler söylemen çok ironik gerçekten

-

Yavaş adımlarla merdivenlerden indim ve okulun kapısından çıkıp etrafıma bakındım. Sancak beni bahçe kapısının orada bekliyordu. Arkası bana dönük olduğu için beni görmemişti daha. Yavaş yavaş ona doğru ilerledim.

"Hadi gidelim." dedim yanına vardığımda.

Geldiğimi fark edince şaşırarak bana döndü. "Sorduğun için sağ ol. Yok hayır ya 10 dakikadır seni burada beklemiyorum. Hiç üşümedim de."

"Hem yemek ısmarlayacağım hem de seni mi bekleyeceğim?" dedim ve bahçe kapısından çıkıp yürümeye başladım. "Öyle dikileceğine gel peşimden."

"Yere kök saldım seni beklerken, hareket edemiyorum."

Ona belli etmeden güldüm ve arkamı dönüp hala az önceki yerde duruduğunu gördüm. "Hadi Sancak, tüm gün beklemeyeceğim seni!"

Yere bıraktığı çantasını alıp sırtına geçirdi ve hızlı adımlarla bana yetişti. "Sen çok kötü bir arkadaşsın, bunu biliyorsun değil mi Alin Gece?"

"Biz arkadaş değiliz Sancak Adıgüzel." dedim yan yana yürürken.

"Ne demek değiliz? Seni 17 yıldır tanıyorum. Muhtemelen o uyduruk arkadaşlarının hakkında bilmediği şeylerin hepsini biliyorum."

"Her konuda bu kadar egolu olmak zorunda mısın?" dedim gözlerimi devirerek.

"Egolu değilim. Sadece doğruyu söylüyorum. Sen okuması kolay bir insansın, ve ben de iyi bir okuyucuyum." dedi kendinden emin bir şekilde. "İnanmıyorsan bana kendinle ilgili bir şey sor."

"En sevdiğim renk?" dedim meydan okumasını kabul ederek.

"Mavi. Çünkü ilkokuldan beri sana verdiğim mavi atkıyı takıyorsun." Bunu fark etmesine şaşırarak devam ettim. "En sevdiğim film?"

"La La Land. Odanda posteri asılı." dedi omzunu silkerek.

"En sevdiğim yemek?"

"Dolma. Ne zaman size yemeğe gelsem annen sadece senin için dolma yapıyor."

freckles | texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin