Sancak : Napıyorsun çillim?
Telefonuma gelen bildirim sesi ile beraber önünde oturduğum masadan zıplayarak kalktım ve telefonuma koştum. Tüm gün boyunca Sancak'tan hiç haber alamamıştım. Yapışkan gibi gözükmemek için onu çok fazla aramamıştım ama yaptığım hiçbir şeye de odaklanamamıştım.
Alin : Hiiç öyle test çözüyordum
Sancak : Gerçekten çözüyor muydun yoksa cevap anahtarına bakıp 'ben de zaten böyle düşünmüştüm' diyip işaretliyor muydun?
Alin : Odama kamera falan mı taktın aq bu kadar nokta atışı atılmaz
Sancak : Hayır sadece seni avcumun içi gibi biliyorum
Sancak : Ve tüm gün seni aramadığım için endişenelendiğini de biliyorum
Alin : Bak ben o konuya hiiiç girmeyecektim ama madem sen girmek istiyorsun
Alin : Madem endişendiğimi biliyorsun niye aramıyorsun yarram
Sancak : Aaa insan sevgilisine yarram der mi hiç??
Alin : Benim sevgilim lan ister yarram derim ister göt lalesi derim ister yavşak derim
Sancak : Doğru senin sevgilin <3
Alin : Bak hala yavşıyo
Sancak : Napayım sana yavşamamak elimde değil
Alin : Of dur aklımı karıştırma benim
Alin : Niye tüm gün aramadın beni
Alin : Hani sikimde olduğundan değil de
Sancak : Anlatırım ama bi şartla
Alin : Şartı söyle bakarız
Sancak : Aşağı in
Alin : Nası yani
Sancak : Apartmanın önüne in işte soğukta bekletme beni
Sancak : Hadi hadi in aşağıya
Mesajına cevap verme gereği duymadan telefonu kapattım ve montumu giyip hızlıca kapıya yöneldim. Nereye gittiğimi soran anneme bakkala dedikten sonra hızlıca ayakkabılarımı giydim.
Çıkmadan önce holdeki aynadan aksime baktım. Yeni banyo yaptığım için saçlarım hala nemliydi. Düz gece geç saatlere kadar ders çalıştığım için göz altlarım uyuşturucu bağımlısı gibiydi ve soğuktan dolayı dudaklarım yara olmuştu. Kısacası hiç de hoş gözükmüyordum. Ama bunu umursamadım. Sancak'ın yanındayken nasıl gözüktüğümü umursamamayacak kadar rahattım.
Hızlıca aşağıya indim ve apartmandan çıktım. Sancak, karşı kaldırımdaki sokak lambasının altında duruyordu.
Montunun önü açıktı, elleri cebindeydi. Altında gri bir eşofman içinde de beyaz bir tişört vardı. Sokak lambasına yaslanmış, apartmanın çıkışına bakıyordu. Beni bekliyordu.
Farklı gözükmüyordu, her zamanki gibiydi. Ama bu hali yine içimi kımıl kımıl etti. Karnım heyecanla buruldu. İstemsiz bir şekilde kocaman gülümsedim, anında bana karşılık verdi. Hızla karşıya geçtim ve hiçbir şey demeden sıkıca sarıldım.
Ona biraz kızmış olabilirdim ama özlemim her zaman kızgınlığımdan ağır basıyordu. Görüşmeyeli sadece 2 gün olmuş olsa bile.
Ellerini belime koydu ve beni daha çok kendine çekip başını her zaman yaptığı gibi saçlarımın arasına daldırdı. Birkaç saniyenin sonunda gerçi çekilirken, "Saçların hala ıslak." diyerek beni azarlamayı ihmal etmedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
freckles | texting
Teen Fiction''Sana aşığım.'' diye fısıldadı usulca. Gülümsedim ve parmak uçlarımın üstüne yükselmeden önce fısıldadım. ''Biliyorum.'' - Kaan : Bundan nefret ediyorum Kaan : Sana kızgın, küskün kalamamaktan nefret ediyorum Kaan : Diyorum bu sefer bitti, unutacağ...