Melez Kız / Karanlık İz

ŞİMDİ NEREYE GİDECEĞİZ?

"Siz yaptınız! Denizi o hale siz gelirdiniz!" diye Bahadır bize sinirle bağırmaya başladı. Berkay ona tekrar dalacağı sırada durdurdum.

"Neyi biz yaptık Bahadır. Dediklerinden hiçbir şey anlamıyoruz." Bahadır sinirle ellerini sarı saçlarına attı. Sakinleşmeye çalışıyordu.

"Egemen ne oluyor? Bahadırın dediklerini düzgün bir şekilde anlat"

"Ya ne anlatacağız. Yaptıklarınızı bilmiyor musunuz! Denizi hanginiz zehirledi! Gökay onu bir türlü kurtaramıyor!" derin bir nefes aldım. Ve Berkay'a baktım.

"Bana bakma melezcik. Ben bir şey yapmadım." Dedikten sonra Bahadıra baktı. "Ayrıca benim derdim bu it" diyerek üstüne yürümeye başladı.

"Ay! Yemin ederim cinnet geçireceğim." Diye bağırdığımda herkes durmuştu. "Biz Deniz'e bir şey yapmadık. Dünden beri kumsaldaydık. Kanıtımda var. Şimdi ikinizde sakin olun ve Denize ne olduğunu anlatın" dediğimde Berkay beni kendine çevirdi.

"Ne yaptığını sanıyorsun. Denizi mi merak ediyorsun."

"Saçmalama sevgilim. " dediğimde kolumu bıraktı. Egemen sakince bana döndü.

"Kumsalda olduğunuzun kanıtını göster ona göre size inanacağız " dediğinde sinirle elimi arka cebime attım ve telefonu çıkartıp video gösterdim. Bahadır video dikkatli bir şekilde izledikten sonra daha çok sinirlendi.

"Lan siz eğer burada iseniz. Denize bunu kim yaptı"

"Demek ki. Tek biz sizden nefret etmiyormuşuz." Dediğimde Egemen araya girdi.

"Tamam bizden nefret eden başka birisi var. Ama Denize bunu yapan kişi size de düşman. Kitabınız ortada yok aynı şekilde bizim kitap da " dediğinde bozulmuştum. Haklıydı. İlk kez Egemen haklıydı.

"Peki ortak bir düşmanımız var o zaman" dedi Berkay.

Bahadır " Bana bakın sakin yalan söylüyor olmayın-" dediğinde sinirle araya girdim.

"Bahadır beni delirtme. Kanıtımız var. Ayrıca sizi zehirleyecek olsak ilk seni zehirlerdik. "

"Emre yapmış olamaz mı? Zeki melez"

"Emre yapamaz çünkü tüm gün boyunca bizimle ve sevgilisi ile ilgilendi."

"Peki sana neden güvenelim"

"Ya sabır. Lan tam bir günün videosunu izlediniz. Ve hepsinde Emre var. Şimdi evimden defolun gidin." Dediğimde Egemen, Bahadırın kolundan tutarak dışarıya doğru sürükledi. Bahadır dışarı çıkmadan önce cebinden bir kağıt düştü.

Yere eğilip açılmamış kağıdı aldım. Berkay yanıma geldi. Kağıdı açıp okumaya başladım.

Alfamız zayıflıyor mu? Ne o süründen birisi gittiğinde deliye döndün.

Peki o çok kıymetli melez gider ise ne olacak. Karanlık kurtla mücadeleniz ne zaman başlayacak...

Kağıttakini okuduğumda beynimden vurulmuşa döndüm. Berkayla birbirimize baktıktan sonra arabaya binen Bahadıra bağırdım.

"Bahadır!" dediğimde durdu. Berkay anlam vermeyerek bana bakıyordu. Bahadırın yanına giderek kağıdı ona uzattım.

"Cebinden düştü. " dediğimde kağıdı aldı ve okumaya başladı. Kısa sürede Berkay yanıma gelmişti. Bahadır kağıttan başını kaldırıp Egemene baktı. Sonra bize baktı.

"Size de saldıracaklar "dediğinde Berkay'ın telefonu çalmaya başladı. Berkay şüpheli bir şekilde telefonu cebinden çıkarttı.

"Kim arıyor?" dediğimde telefonu bize doğru gösterdi. 'Bilinmeyen Numara' yazıyordu. Berkay tereddüt etmeden telefonu açtı. Soğuk bir şekilde karşıdaki ile konuşmaya başladı.