Alarmın sesi ile gözlerimi açmıştım. Her zamanki gibi yine aynı güne uyanmaktan bıkmıştım. Yatak dan doğruldum ve günlük rutinimi yaptıktan sonra üstümü değiştirdim. Aynanın karşına geçtiğimde elim saçlarıma gitmişti. Dün bir sinirle uzun saçlarımı omuz hizama kadar kesmiştim. Ve aralarını da yeşile boyamıştım. Derin bir nefes aldım ve makyaj masama doğru ilerledim ve çekmecemden maşayı çıkartıp fişe taktım. O ısınırken bende makyajımı yaptım. Maşa ısındığında saçlarımın dalgalı yaptım. Elim ile aralarını açtığımda doğal dalga gibi durmuştu. Bu hoşuma gitmişti. Aynada son kez kendime baktıktan sonra çantamı aldığım gibi odamdan çıktım. Aşağı indiğimde Ege kahvaltı yapıyordu. Beni gördüğünde öksürmeye başlamıştı.
"İ-ikiz sa-saçların"
"Değişiklik iyidir ikiz" diyerek güldüm. Ona olan sinirim ve kırgınlığım geçmişti. O yeni halime hayranlıkla bakarken bende buz dolabına doğru ilerledim ve elime bir tane kan torbası aldım. Tıpasını açtım ve içmeye başladım. Elimdeki kan bittiğinde çöpe attım. O sırada Ege de kahvaltı masasını topluyordu. İşi bittiği zaman masadan anahtarını aldı ve benimle beraber dış kapıya doğru ilerledi. Kendi arabalarımıza bindiğimizde camımı açtım ve egeye seslendim.
"Yarışa var mısın ikiz?" dediğimde gülerek motoru çalıştırdı.
"Her zaman" dediğinde ikimizde gazlara yüklenerek okula doğru sürmeye başladık. O benden biraz öndeydi. Okula ilk o girmişti ve arabasını kurtların bölümüne park etmişti. Artık bende kurt bölümünde olduğum için bende arabayı onun yanına park etmiştim. Arabadan inmeden önce dikiz aynasından son kez kendime baktım. "Bu günün iyi geçecek" diyerek fısıldadım ve çantamı alarak arabadan indim. Ege arabasına yaslanmıştı ve gülerek bana bakıyordu.
"Çok yavaşsın mikrop"
"Yenmen için yavaş kullandım. Hep ben yeniyordum. " Dedim alaycı bir sesle. Ege bu halime daha da gülmüştü.
"Hı hı arabam yaşlandı demiyorsun da"
"Ege" dediğimde gülümsemesi kahkahaya dönmüştü. "Tamam tamam hadi girelim okula" dedi. Onunla beraber okula doğru ilerlerken bir yandan saçıma bakıyordu bir yandan yürüyordu. "İkiz saçın güzel olmuş da. Sonra pişman olmayasın "
"Olmam Ege. "Dediğimde birisi arkamdan bağırmıştı. Arkamı döndüğümde bizimkilerdi. "Sen sınıfa git Ege ben birazdan geleceğim" dediğimde başını 'tamam' der gibi salladı ve okula doğru ilerledi. O okula girerken bende Eylüllerin yanına gittim. Kurt ve Vampir okulunu ortadan bölen sınırda duruyorlardı.
"Alara saçların"
"Kızım ne yaptın"
"Gitti güzel saçların" hepsi aynı ağızdan farklı şeyler söylediğinde gözlerimi devirmemek için kendimi zor tuttum.
"Çocuklar sakin olur musunuz? Ayrıca yakışmamış mı? "
"Harika olmuş da. Nereden çıktı bu kısa saç ve yeşiller "Yağız eli ile aralara attığım yeşilleri göstermişti.
"Birden çıktı. Hep uzun kullandım birazda kısa kullanayım"
Berk "Bu ani kısa saç olayın. Şu kurt bozuntusu yüzünden mi? " dediğinde gözerlerimi kaçırmıştım.
"Hayır alakası yok" dedim söyleyerek.
"Anlaşıldı. Onun yüzünden "
"Tamam neyse kapatalım konuyu. Ben yokken okulda neler oldu onu anlatın "diyerek konuyu değiştirdim.
Eylül "Her şey aynı. Sadece Busenin seni okuldan nasıl gönderdiği ile ilgili böbürlenip duruyor. Peki sende durum ne? " dedi.
"Her şey aynı. "Dediğimde Eylülün ve diğerlerinin gözü arkama kaymıştı. Ve hepsinin gözleri birden büyümüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Melez Kız / Karanlık İz
VampirosAnnesi kurt babası melez olan bir ailede iki tane ikiz kardeş. Biri hilal kurdu biri melez. Gittikleri okullardan sürekli atıldıkları için Mystic Falls daki Salvatore okuluna giderler. Tabi gittikleri günden itibaren Alara ve Egenin başından bela ek...