Alara'dan
Araba hızını düşürürken bakışlarım milyonlarca yere düşen kar tanelerindeydi. Tekrar dönmek çok garip bir histi.
Yıllar önce yaşadığımız her bir anı teker, teker zihnimde canlanıyordu.
Araba okulun önünde durduğunda içimde bir sızı oluşmuştu. Derin bir nefes alarak dolan gözlerimi yok saymaya çalıştım.
"Melezcik?"
Berkay'ın sesi kulaklarıma dolduğunda bakışlarımı ona çevirdim. Ela gözlerinin içi ilk gün ki gibi parlarken sesimi çıkartamamıştım. "İnelim mi?" dediğinde hızla başımı salladım ve zaman kaybetmeden arabadan inip okula baktım.
Avcılar yüzünden burası bambaşka bir okula dönüşmüştü. Her şeyi yakıp yıktılar ve eskiye dair hiçbir şey bırakmamışlardı. Tek bir şeyi yıkamamışlardı.
Oda yıllar geçse bile burada olan anılarımız ve atmosferi... Gözüm kurt okulunun bölümüne takılmıştı.
"Kimleri görüyorum burada? Bir melez ve sürü lideri mi?"
Arkamızdan gelen sesin kime ait olduğunu çok iyi biliyorduk. Sesin geldiği yöne döndüğümde Gece dolan gözlerle yüzüme bakıyordu.
" Vay vay vay bak sen, Yiğit görüyor musun? Burada bir vampircik var." Diye Yiğit'in koluna hafifçe vurmuştu. İkisi gülerek yüzümüze bakarken Gece sessizliğimden faydalanıp "Sana diyorum vampir kız! Buraya senin gibileri girmesi yasak" dediğinde koşar adımlarla yanına gidip sımsıkı bir şekilde sarılmıştım.
Ayrıldığımızda Gece'nin arkasından gelen Ege'ye odaklanmıştım. Gülerek " Niye geldiniz siz?" diye yanımıza gelmişti.
"Sana meraklı değiliz kırık yumurta." Dediğimde beni kendine çekerek sıkıca sarılmıştı. Birbirimize sarılırken Berkay ve Yiğit'te her zaman ki tokalaşmalarını yapıyorlardı.
Aramızda eksik birilerinin olduğunu fark ettiğimde çevreme bakındım. Ama yoklardı.
Gece "Eylül ve Emre birazdan gelirler, çocukları kontrol ediyorlar." Dediğinde sağ tarafımız da bir ıslık çalınmıştı. O tarafa döndüğümüzde Emre ve Eylül yanımıza geliyordu.
Emre "Yıllar geçti ve yine aynı yerdeyiz ha?" diye dalgaya vururcasına yanımıza geldiğinde hepsiyle sarılmıştık.
Eylül "Ee sizi hangi rüzgâr buraya attı? En son çocukları bıraktığınız da gelmiştiniz?" dediğinde unuttuğumuz tehlike aklıma geldiğinde bakışlarım Berkay'a kaymıştı.
Berkay ellerini beline atarak derin bir nefes aldı. " Tehlike de oldukları için geldik, onları korumak ve ne yapıp yapmadıklarını gözlemleyeceğiz." Dediğinde Emre ve Ege telaşla "Ne tehlikesinden bahsediyorsun?" diyerek sorularını bizlere yöneltmişti.
"Burada konuşamayız, ormanda ki yerimize gidelim her şeyi anlatacağız." Dediğimde hepsi başını sallayarak orman da ki gizli yere doğru koşmaya başlamışlardı. Vampir hızımla onlara yetişirken Berkay'da kurt hızı ile yanıma gelmişti.
"Örtü büyüsü hala üstümüzde değil mi?" diye soruduğumda başını iki yana sallamıştı. Büyü bir süreden sonra ağırlaştığı için kesmiş olmalıydı.
Kısa bir süre sonra her zaman ki toplaştığımız yere geldiğimizde hızlarımızı düşürmüştük. Ege sırtını ağaçlardan birine yaslayarak "Tehlike ne?" diyerek sorusunu tekrar sormuştu.
Berkay kendini karla kaplanmış çimenlerin üstüne atarken " Cadılar gün geçtikte bizimkileri arıyor. Onları durdurmaya çalışıyoruz ama gittikçe güçleniyorlar. Büyülerinde artık farklı bir zehir kullanmaya başladılar. Bu yüzden buraya geldik. Onlara dair bir iz arıyoruz. Bir süre burada olacağız çocuklara burada olduğumuza dair bir şey söylemeniz istemiyoruz." Dediğinde sadece onu onaylamışlardı. Sonra aklıma gelen şeyle konuşmaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Melez Kız / Karanlık İz
VampireAnnesi kurt babası melez olan bir ailede iki tane ikiz kardeş. Biri hilal kurdu biri melez. Gittikleri okullardan sürekli atıldıkları için Mystic Falls daki Salvatore okuluna giderler. Tabi gittikleri günden itibaren Alara ve Egenin başından bela ek...