"Gökay beni deli etme!" diyerek yanımdaki vazoyu ona doğru fırlattım. "Ne işin var lan benim evimde. Ayrıca Berkay nerede!" Vazoyu büyü ile havada yakalamıştı.
"Doğum günüme geldim Alara. İkizim nerede bilmiyorum." Dedikten sonra vazoyu bana doğru fırlattı. Hızla vazondan kaçtığımda duvara serçe çarpıp parçalanmıştı. Sinirle ellerimi yumruk yapmıştım. Gökay hiçbir şey olmamış gibi etrafına baktı.
"Ee söyle bakalım Alaracık. Berkay benim gibi olmaya başladı mı?"
"O senin gibi olmadı. Olmayacakta Gökaycık" Gökay başını hafif eğdi ve dudağına belli belirsiz bir gülümseme yerleştirdi.
"Emin misin? Süpermarkette bir olay olmuş ama" dedikten sonra ela gözlerini kısarak bana bakmıştı.
"Ah Berkay sana söylemedi mi? Bir insana durduk yere saldırmış"
"Berkay bunu yapmaz" dediğimde gülerek yanıma doğru gelmeye başladı.
"Hm evet yapmazdı. Ama bunu eski Berkay yapmazdı." Dedikten sonra ağzında tuhaf kelimeler söylemeye başlamıştı. Sözleri bittiği zaman büyüyen gözlerle bana baktı.
"Ne o büyün işe yaramadı değil mi?" dedikten sonra gülmeye başladım. "Ah Gökay Ah ... Senin bunu yapacağını ve günümüzü mahvedeceğini adım kadar biliyordum. Bana büyü yapacağını, beni etkisiz hale getireceğini tahmin ettim. Ve senin o biricik ve nefret ettiğin Kuzey kardeşin bana yardım etti." Dedikten sonra sıktığımla yumrukla Gökay'ın dibinde durdum. "Bu evde büyün işleme" dedikten sonra sıktığım yumruğu yüzüne geçirdim. Afallayarak gerilemişti. Ama yere düşmemişti.
"Büyün olmadığı zaman bir hiçsin!" dediğimde gülmeye başladı. "Ben asla bir hiç olmadım!" diyerek hızla üstüme koşup beni yerle bir etmişti. Başımda keskin bir acı oluşmuştu. Gökay tepemde durup gülümsüyordu. "Sanırım hiç olan sesin" dediğinde bacağından tutup kendime çekmiştim. Beni gerçekten de sinirlendirmişti. Üstüne çıkıp yüzünü yumruklamaya başladım. Gökay elimi kolumu tutmaya çalışıyordu. İki kolunu da yakalayıp başında birleştirmiştim.
"Alara kola bulamadığım için gazoz aldım" diyerek Ege eve girmişti. Bizi göründe gözleri büyüyerek geri geri yürüdü.
"Yanlış zamanda geldim sanırım" gözlerimi devirmemek için kendimi zor tutuyorum!
"Geri zekalı, geri zekalı konuşma Ege! Git Berkayı ara"
"Şuan onun üstündesin Alara" yok ben bir gün seri katile bağlar isem Egeyi de o cesetlerin içine atacağım. Kesin!
"Ege! Beni delirtme sence bu Berkay mı?"
"Değil mi?" sinirle derin bir nefes aldım. "Değil!" diye bağırdığımda jeton yeni düşmüştü.
"Lan Gökayın üstünde ne işin var" birazdan sinirle bağıracağım yemin ederim! Ben ne diyorum o bana ne diyor!
"Ege" dedim sakin bir sesle "Beni delirtmeye mi çalışıyorsun. Git Berkay'ı bul!" dediğimde korkarak geriledi ve evden çıktı. Geri Gökaya döndüğümde gülerek bana bakıyordu.
"Üstümde rahatsın sanırım inkar etmiyorsun" dediğinde hızla kalktım ve bacak arasına sert bir tekme attım. Yerde iki büklüm olurken sertçe saçlarını çektim. "Aah!"
"Ne oldu Gökay? Büyün olmadığı zaman kurdun bana yenik mi düşüyor. Kıyamam" dedikten sonra midesinde sert bir yumruk geçirdim.
"S-sana söz veriyorum ... Bunun intikamını alacağım" dediğinde arkamda birini hissetmiştim. Hızla arkamı döndüğümde kimse yoktu. Geri Gökay'a döndüğümde yerden kalkmıştı. Ve sandalyelerin olduğu yere gitmişti. Bir sandalyenin bacağını kıracağı zaman amacını anlamıştım. Vampir hızımla yanına gideceğim zaman benden önce davranmıştı. Karnımda keskin bir acı oluşmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Melez Kız / Karanlık İz
VampierAnnesi kurt babası melez olan bir ailede iki tane ikiz kardeş. Biri hilal kurdu biri melez. Gittikleri okullardan sürekli atıldıkları için Mystic Falls daki Salvatore okuluna giderler. Tabi gittikleri günden itibaren Alara ve Egenin başından bela ek...