Bize kendilerini unutturmuşlardı... Peşimizde artık öyle birisi yok diye düşünmemizi sağlamışlardı. Biz oyun bitti sanıyorduk. Asıl oyun şimdi başlıyor... Bilmecelerinde dedikleri gibi kaderlerimizi kendimiz yazıyorduk. Hepimizi öldüreceklerini söylemişlerdi. Hepimizi öldürmek için herkesin aynı mekanda olası lazımdı ve o mekanda OKUL'du. Hepimiz buradaydık. Bütün vampir ve kurtlar herkes tek bir yerdeydi. Kolayca avlamak için... Deniz sadece bir yemdi...Biz onların devirleri bittiğini söylüyorduk. Ama anladım ki asıl devir şimdi başlıyor.
Berkay sinirle bir oraya bir buraya dönüyordu. "Kim bu? Bizi bitirmek isteyen kim!" diye düşünüyordu. Ama cevap çok açıktı. Bizi, sizi bitirmek isteyen bir kişi vardı. Bütün vampirleri ve kurtları bitirmek isteyen tek bir kişi vardı. Ve onlarda...Avcılardı. Hepimizin ortak düşmanı...
Yorgun bir şekilde Eylül'ün yanına oturdum. Sırtımı aynı içimde olduğu gibi yıkılmış duvara yasladım.
"Sence sevgilim. Çok açık değil mi? Bunu bizlere kimin yaptığı?" dediğimde hepsi bana döndü.
"Ya biraz mantığınızı çalıştırsanız, bizi bütün vampir ve kurtları bitirmek isteyen kim? Bizi bilerek buraya çektiler. Denizi bilerek yem seçtiler. Hepimizi öldürmek istiyorlar. Geçmişte hepimizi tek tek yakalamaya çalıştılar ama yapamadılar şimdi herkesi bir mekanda toplayıp öldürmek istiyorlardı. Ve amaçlarına da ulaştılar. Etrafınıza bakın. Öl kurtlar ve vampirler var. Sizce bizlerden kim nefret eder! İnsanlar gibi olmadığımız için" dediğimde hepsinin nutku tutulmuştu. O an Bahadır ve Berkay aynı anda " Avcılar" dediğinde ölüm gibi bir sessizlik oluştu.
"Bilmece de devirlerimiz bitti sanıyorsunuz dediler değil mi? Doğru biz onları bitti sanıyorduk. Ama onlar bizi bir oyunun içine attılar. "
"Peki şimdi ne yapacağız? Bu kadar vampir ve kurtlarla nasıl başa çıkacağız?" Egemene cevap vereceğim sırada bir ses duyuldu. İki okulun müdürü bir araya gelerek bütün herkesi etrafına toplamaya başladı. Yerden kalkıp onların yanına doğru yürüdük.
"Çocuklar hiç beklenmedik bir olay oldu. Bir saldırı oldu ve artık okullarımız kullanamayacağız. Bu yüzden sizleri okullarımızı tekrar inşaat ettirene kadar insan okullarına gideceksiniz" duyduğumuz şeyle ufak çaplı bir şok yaşadık. Etrafta bir sürü uğultular başladı. Berkay'a baktığımda aynı benim gibi o da şoktaydı.
Bahadır "Sizce bu kadar vampir ve kurt insanların içinde rahat edebilecekler mi? İllaki saldırırız ve ifşa oluruz" diye bağırdığında çoğu kişi onu desteklemişti. Şahsen bende destekliyordum. Kurtlar bir şekilde idare ederlerde peki vampirler özellikle de G sınıfı vampirleri daha yeni dönüşmüşler.
"Bahadır kaygını anlıyorum ama şuna için elimizden gelen bir şey yok. Yarın sizlere hangi okulda olduğunuzla ilgili mesajlar gelecek. Şimdi eve gidin dinlenin. Ağır yaralılarımız var. Ve ne yazık ki kayıplarımız da var" dediğinde etrafıma dikkatli bir şekilde baktım. İçimde bir boşluk oluşmuştu. Bahadır, Egemen, Gece ve Emreler buradaydı. Berkay yanı başımdaydı ama iki kişiyi bombalar patladıktan sonra hiç görmemiştim. Korku içinde Berkay'a döndüm.
"Yiğit ve Kumsal nerede?" dediğimde Berkay beni rahatlatmak için eli ile onları göstermişti. Onları gördüğümde derin bir oh çekmiştim. Bir an olsun onları da yaralıların yada ölülerin içinde sanmıştım. Kalabalık dağılıyordu. Profesörler kendi aralarında ne yapacaklarını tartışıyorlardı. Berkay elini belime atarak beni arabaya doğru sürüklemeye başladı. Bahadırın arabasına geldiğimizde hepimiz durduk.
"Şimdi ne yapacağız? İnsanların okullarına giderek normal gibi mi davranacağız?" dediğimde Berkay sorumu yanıtladı.
"Hayır tabi ki de, avcılar ensemizde" dediğinde kısa bir sessizlik oldu ve bu sessizliği Bahadır'ın telefonu bozdu. Telefonu açıp konuştuğunda gözleri dolmaya başladı. Hatta bir tane göz yaşı yanağından süzüldüğünü gördüm. Şuan şu durumda olmasak şarkı açar göbek atardım ama hepimiz yıkılmıştık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Melez Kız / Karanlık İz
VampireAnnesi kurt babası melez olan bir ailede iki tane ikiz kardeş. Biri hilal kurdu biri melez. Gittikleri okullardan sürekli atıldıkları için Mystic Falls daki Salvatore okuluna giderler. Tabi gittikleri günden itibaren Alara ve Egenin başından bela ek...