"Bir devrin kapanışı...Yeni bir devirin başlangıcı..."
Güneş yavaş yavaş kendini dünyaya gösteriyordu. Berkay ve Gökay bir saattir baygın duruyorlardı. Berkay'ın kafasını dizlerime koymuştum ve saçlarını okşuyordum. Ne zaman uyanacaksın? Birden omzuna bir el hissettiğimde yerimden sıçramıştım.
Bahadır "Benim yavru kuş" diyerek yanıma oturmuştu. Ona aldırmadan Berkay'a bakıyordum. Hadi aç gözlerini, nefes alıyordu, kalbinin sesini duyuyordum ama açmıyordu o güzel gözlerini peki neden? Ege ve Gece içeriye geçmişlerdi. Bir şeyler arıyorlardı. Egemen de ortalarda yoktu. Bahçede sadece ben, Berkay, Gökay ve Bahadır vardı. O da Gökay'ın başında bekliyordu.
"Ona çok değer veriyorsun?" Bahadırın acı dolu sesi kulaklarıma dolduğunda kafamı kaldırıp ona baktım.
"Ne?"
"Ona diyorum" diyerek Berkay'ı gösterdi. "Baya değer veriyorsun" dediğinde başımı salladım.
"O benim diğer yarım. Kalbimin tek sahibi, onsuz bir hayat düşünemiyorum" dediğimde Bahadır beni dikkatli bir şekilde dinliyordu.
"Desene o zaman benim hiç şansım yok" dediğinde Berkay'a bakmayı bırakıp onun lacivert gözlerine baktım.
"Sadece sen değil. Bu dünyada ki hiçbir erkeğin böyle bir şansı yok." Dediğimde Bahadır susup önüne dönmüştü. Berkay'ın açık kahverengi saçları ile oynarken Bahadır yine konuşmaya başladı.
"Pes ediyorum." Dediğinde kaşlarımı çatarak ona döndüm. Bahadır bana bakmıyordu. Gözlerini Gökay'a dikmişti. " Berkay kazandı. " dediğinde şok içinde ona baktım.
"Anlamadım?"
"Anlatmak istediğim şu... Berkay'ı deli gibi seviyorsun onu öldürmeyi denedim. Başaramadım. Yani...O ölmüş olsa bile sen yine onu sevecektin değil mi?" dediğinde başımı salladım. Ama şimdi bu durup, dururken neden böyle konuşuyordu onu anlamıyorum.
"O ölse bile hala onu seveceksin. Başka kişileri sevmeyeceksin, bunu çok iyi anladım. Ve beni sevmeyeceğini de bana aşık olmayacağını da çok iyi anladım. O yüzden... Berkay kazandı... Aranızdan komple çekileceğim." Dur ben yanlış duymuyorum değil mi? Bahadır hayatımızdan çıkacağını söylüyor değil mi? Bir rüya mı? Lütfen bunun bana bir rüya olmadığını söyleyin. Lütfen...
"Hayatından çıkacağımı söyleyemem... Ama...Savaş bittikten sonra uzak duracağım... Gökay'ı sizden uzak tutacağımı pek sanmıyorum. Çünkü onun derdi ikiziyle... Ama ben bundan sonra seninle ve Berkay'la uğraşmayacağım" dediğinde içimden geçen soruyu sordum.
"Neden birden bu kararı aldın peki?" dediğimde acı bir şekilde iç çekti.
"Ateş kes yaptığımızdan beri bunu düşünüyordum. Size çektirmediğim kötülük kalmadı. Seni kaçırdım, Berkay'ı öldürmeye çalıştım, seni kontrol ettim... " sözlerine devam ederken Berkay öksürerek gözlerini açmıştı. Gözüne gelen güneş ışığına ilkte alışamadı. Gözleri beni bulduğunda gülümsedi.
"Cenneteyim sanırım" dediğinde gülümsemiştim. Ardından Gökay öksürerek kendine geliyordu. Berkay başını hafif kaldırıp Gökay'ı gördüğünde kafasını geri koydu. "Yok cehennemdeyim." Dediğinde daha çok gülmüştüm. Ama istemsizce sinirlerim bozulmuştu.
"Eee nasıl hissediyorsunuz?" dediğimde ikisi yerinden doğruldu. İkisi de aynı anda cevap vermişlerdi.
"Daha güçlü"
*********************
Tüm gün boyunca büyü çalışmıştık. Berkay bana farklı büyüler öğretmişti. Gökay ise bana kara büyü yapmayı öğretiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Melez Kız / Karanlık İz
VampireAnnesi kurt babası melez olan bir ailede iki tane ikiz kardeş. Biri hilal kurdu biri melez. Gittikleri okullardan sürekli atıldıkları için Mystic Falls daki Salvatore okuluna giderler. Tabi gittikleri günden itibaren Alara ve Egenin başından bela ek...