İçkimden bir yudum daha alıp masaya bıraktım. Gözlerimi bir an bile Zayn'den alamamıştım. Onu izliyor ve şu haline deliler gibi gülüyordum. Nasıl kandı ama, nasıl deli oldu benim için... Sanırım hiçbir şey beni bu kadar keyiflendirmemişti.
O şu anda herkes tarafından tebrik edilip hediyelerini alırken ben kollarımı kokteyl masasına yaslamış onu izliyordum.
Aptal.
"Debroah?"
Adımın seslenilmesiyle arkamı döndüm. "Merhaba Louis."
"Niye yaptın bunu?"
"Pardon?"
"Senin kafanda yine bir şey var değil mi?"
"Siz hepiniz kafayı yediniz herhalde, salak mısın sen? Ona güzel bir doğum günü partisi yaptım, suç mu işledim?"
"Bırak bu saf ayaklarını, sen asla kimseyi mutlu edecek bir şey yapmazsın."
Sinirlendim ve elimdeki bardağı sıktım. Hayır sakin olacağım. Bu ne hakla bana bunları söylüyordu? Ama yok, akıllandım artık, sinirle hareket etmeyeceğim.
Gülümsedim ve elimi koluna koydum. "Niye bu kadar sinirlendin? Ya da neden gerçekten Zayn için bir şey yapacağımı düşünmüyorsun? Onu kıskandığın için mi hazmedemiyorsun..Seni değil de onu seçtiğim için-"
"Kes sesini!" diye bağırdı öfkeyle.
Müziğin sesi onun bağırmasını kapatabilmişti ama ben de en az onun kadar sinirlenmiştim. Tuttuğum kolunu çekti ve benim koluma yapışıp beni çekiştirmeye başladı.
"Bırak!"
"Yürü."
"Louis bırak. Bağıracağım şimdi!"
"Beni tehtit etme Debroah."
Kolumdan çeke çeke beni behçeye çıkardı. Bir şey olmuş olmalıydı. Aklıma tek bir şey gelirken bile kanım çekilmiş gibi hissettim ama hızla toparlandım.
"Bırak ya bırak!" Bağırdım ve kolumu ondan kurtardım. "Madem istemiyorsun gelmeseydin! Zorla mı çağırdım ben seni buraya!" diye bağırdım.
"Sen beni kandıramazsın Debroah." deyince durdum. Louis dudaklarını ıslatıp öfkeyle konuşmaya devam etti. "Zayn ile yakınlaşmak istemenin altındaki sebep ne bilmiyor muyum sanıyorsun?"
"Saçma saçma konuşma. Benim onunla yakın olmak gibi bir derdim yok."
"Sen varya, öyle bir şeytansın ki şu an ne sormak istediğimi çok iyi anladın."
"Hayır anlamadım."
"O zaman anlatayım. Walihya'yı sen öldürdün değil mi? Lauren de ortaya çıkarmakla seni tehdit ediyor, sen de onu susturmak ve Zayn uyanmasın diye ona yaklaşıyorsun-"
Gözlerimin dolmasıyla ve yaşadığım öfke patlamasıyla ona sert bir tokat attım. "Ben kimseyi öldürmedim!"
Hem üzüntüden hem sinirden ağlamak üzereydim. Ellerim titriyordu. Konuşsam sesimden anlayacaktı. Hiçbir şey söylemeden birbirimize baktık. O da en az benim kadar öfkeliydi.
"Nasıl oldu ne yaptınız bilmiyorum ama Walihya'nın ölümünde senin de parmağın var. Adım kadar eminim buna Debroah. Sana bir şey diyeyim mi? Eğer Zayn bunu duyarsa, şüphesi bile seni öldürmesi için büyük bir sebep. O zaman ondan korkman gerektiğini anlarsın."
Ağlamamak için dudaklarımı ısırdım. Derin bir nefes aldım ve kendimi toparladım.
"Bunların hepsi saçmalık! Sen bu işlere hiç karışma Louis. Yoksa sen zararlı çıkarsın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deb's Game || Malik
Fanfiction"Kötü kızları yargılamak kolaydır çünkü onların hikayesi asla anlatılmaz, Malik." ✨ ─ IRWINSLOTUS & NATURALMALIK Kapak Tasarımı: Flawless Graphic [10022021 #1 malik]