Boş bir sınıf bulup ponpon kızları, takım kaptanlarını ve Louis'i çağırdım. Bu okul seçimini kaybetmemem lazımdı; kaybetmekten nefret etmem bir kenara Zayn'e kaybedemezdim ve bugün son gündü. Son bir ayımız yemekhanede, sınıflarda, koridorda birbirimize laf atmakla geçmişti. O benim projelerimin olumsuz yanlarını ortaya çıkarmaktan geri kalmamıştı, ben de onun rezil ve ucuz planlarını sabote etmiştim.
''Sevgili destekçilerim ve arkadaşlarım,'' dedim ellerimi çırpıp onlara en şirin gülümsemem ile bakarken. ''Bildiğiniz gibi bugün seçimlerin son günü. Ne durumdayız, Kevin?''
''Bütün birinici ve ikinci sınıfları baştan çıkarıp senin için oy topladık.'' Dedi geniş ve kendinden emin bir şekilde. ''Yani baya bir oyun var.''
''Üçüncü sınıflar, üçüncü sınıflar bana lazım,'' dedim bir ileri bir geri gezinirken. Üçüncü sınıflarla diğerlerini göre fazla uğraştığım doğruydu ama ne yapayım, elimde olmadan onlardan daha fazla nefret ediyordum. Gözlerini üzerime dikiyorlardı ve ben olmaya çalışıyorlardı ama ben olmaya çalışma rekoru Lauren'e aitti.
''Onlara sana oy verirlerse onları takıma alacağımızı söyledik,'' dedi Jasmine genişçe gülümseyerek.
''Seni seviyorum!'' dedim kocaman gülümseyerek. ''Şey millet sanırım her şeyi yaptık. Malik'in kıçını tekmeleyelim!''
Hepsi birden gülüp bana tezahürat ederken bende saçımı geriye attım ve duruşumu düzelttim. Herkes kazanacağıma emindi, böğürtlenli kekim Louis hariç. Şimdi de duvara yaslanmış bana bakıyordu ve kesinlikle gülmüyordu. Yine de bir şekilde çekici sayılırdı.
''Evet Louis, sorun ne?'' dedim ona göz devirip. ''Lütfen söyle.''
''Madem ısrar ediyorsun,'' dedi duvardan çekilip. ''Zayn sizin bu yaptıklarınızı zaten yapmıştır sadece bilmiyorsunuz. Onu fazla hafife aldın Deb. Zayn'i tanırsın söylediği üç planı varsa yaptığı beş tane daha vardır.''
''Dedi Zayn'in arkadaşı.'' Jasmine kollarını bağlayıp Louis'e bakarken gözlerini kıstı. Başından beri Louis'in bizimle olmasını istemiyordu. Onu suçlayamazdım bende düşmanımın arkadaşına güvenmezdim ama Louis arkadaşları arasında tamamen dışlanmıştı ve benden başka kimsesi yoktu.
''Louis'e güveniyorum.'' dedim omuz silkerek. ''Pekala şimdi gidip oy atma zamanı. Gösteren Debroah takımı!''
Herkes gülerek sınıftan çıkarken derin bir iç çektim ve Louis ile beraber sınıftan çıktım.
''Kaybettiğinde fazla tepki verme Deb.'' Dedi Louis saçımı düzeltip. ''Bazen kraliçeler bile kaybeder.''
''Keşke sevginin gerçek olduğundan emin olsam Louis.'' Dedim bende gülümseyerek ona bakarken. ''Birbirimizden bu kadar tutkulu nefret ettiğimiz için bize hayranım.''
Louis tam bana laf sokmak için bir şey diyecekti ki Lauren dibimizde bitti. Son bir aydır üzerindeki 'Ben Terk Edilen Sürtüğüm' havasını atmıştı. Saçlarını tekrar boyamıştı, makyajını düzeltmiş ve kıyafetlerini yenilemişti. Birkaç çocuk bile peşinden koşmaya başlamıştı. Sırrımız yüzünden bu şekilde Lauren'in yeniden güçlenmesi beni rahatsız ediyordu.
''Ne istiyorsun?'' dedim ona bakarken. ''Çabuk ol, vaktim az.''
''Louis, tatlım, bize biraz izin verir misin?'' dedi Lauren gülümseyerek. Sürtük. Louis bir şey demeden sadece gülümsedi spor salonuna doğru ilerledi. ''Debby sana açıkça, son kez diyeceğim. Zayn ile uğraşmaya son ver.''
''Lauren beni rahat bırak, Zayn'i rahat bırak ve en önemlisi iğrenç parfümünü bırak.''Dedim gülümseyerek. ''Tanrı aşkına biraz büyü. Zayn seni terk etti evet ama bak toparlanmışsın. Yani Zayn ile ilgilendiğim falan yok, ona paylaşamadığımız bir oyuncak muamelesi yapma.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deb's Game || Malik
Fanfiction"Kötü kızları yargılamak kolaydır çünkü onların hikayesi asla anlatılmaz, Malik." ✨ ─ IRWINSLOTUS & NATURALMALIK Kapak Tasarımı: Flawless Graphic [10022021 #1 malik]