7 ➸ Like Old Days

649 70 49
                                    

"Ne işi vardı Louis'in burada?"

Justin hızlı hızlı bana yaklaşırken söyleyebileceğim yalanları düşünmeye başladım.

Kolumdan tuttu ve eve girene kadar hiç bırakmadı. Dış kapıyı sertçe kapattıktan sonra hala kolumu sıkmaya devam ediyordu.

"Deb, neler oluyor?"

"Bıraksana ya" Onu zar zor iterek kolumu ondan kurtardım.

"Lauren mesaj atmış, 'Bunu ağır ödeyeceksiniz.' diyor."

Kahkaha atmama engel olamamıştım. "Ve sende ondan mu korktun? Hala benim neler yapabileceğimi görmedin mi?"

"Bu son yaptığın çok ağırdı Deb. Benim de başımı yaktın. Ayrıca Lauren'ı susturmak zorundayız, biliyorsun."

Birden bire Lauren ile en büyük sırrımız geldi aklıma. Bu benim bile rengimin atmasına sebep oldu.

"Söyleyemez, korkma." Sesimin titrediğini yeni fark etmiştim. Sadece Justin'i rahatlatmak için demiştim ama ben de gerilmiştim.

"Siz o işi bilinçli yaptınız. Şimdi korkmuş gibi davranma." dedi.

"Söylemez, hiç bir şey yapamaz." Derin nefesler alıp Justin'e arkamı dönüp odama doğru çıktım.

Umarım öyle olur.

🌹

Jasmine'in açmasını beklerken yatağımda yuvarlanıp duruyordum. Birçok şey değişmiş olabilirdi ama Jasmine Hook'un beni telefonda bekletmesi asla değişmeyecekti.

Neredeyse kapatmak üzereyken Jasmine açtı ve "Debby?" dedi gülerek.

"Sonunda." diye homurdandım.

Kıkırdadı. "Kızım bu akşam manyaktı! Nereden aklına geldi?"

"Ben Debroah'ım. Damarıma basmayacak kimse." dedim keyifle.

"Evet sen Debroah'sın ama kabul et bu senin için bile biraz zalimceydi."

Görmeyeceğini bilsemde omuz silktim.

"Eee sıradaki hamlen ne? Lauren üstündeki şoku ve utancı atlatınca saldırır sana."

İç çektim.

"Şu anlık problemim Lauren değil, Zayn ama...var elimde bir şeyler. Neyse seçim kampanyama odaklanalım."

Bir süre sessiz kaldı.

"Bunun için pazartesiyi bekleyelim bence Deb." dedi sonra durgunca.

"Neden?" dedim biraz düşünerek.

Jasmine'de bana ihanet eder miydi? Bu geceden sonra bunu göze alır mıydı?

"Çünkü pazartesiye kadar bende bir şeyler düşünürüm."

"Pekala." dedim. "Şimdi Jasmine sana bir görevim var."

"Aklında bir şeytanlık olduğunu biliyordum Rosenrot!" dedi keyifle. "Dökül kuzum."

Güldüm.

"Sana dediğimi yaptın değil mi?" dedim kalkıp odamda yürürken. "Çünkü daha fotoğrafları atmadın."

"Ay duşa girmiştimde unuttum! Evet, evet, evet yaptım." dedi telaşla. "Louis ile resmen bir çift gibi çıktınız!"

Dediği ile bir an tüylerim diken diken olurken gözlerimi yumdum.

|FLASHBACK - İKİ YIL ÖNCE|

Mutluydum. Belki de hayatımın en güzel günlerini yaşıyordum. Sevmek, sevildiğini hissetmek insanın ayağını yerden kesiyor, aşktan başka hiçbir şey düşünmemesini sağlıyordu. Gözlerimi kapatıp gülümsedim, belki biri görse deli sanardı ama ben gülümsememe engel olamıyordum.

Elbisemin eteklerini düzeltip balodaki insanlara bir göz attım. Herkes güzeldi, ama ben en güzeliydim.

Beni buraya davet eden ve ilk kalp çarpıntımın sebebi olan kişiye baktım, Louis.

Beni davet edeceğini hiç düşünmezdim, onun da bana karşı boş olmadığını bilmek her şeye değerdi... Gözleri benimle buluştu ve gülümsedi.

Ayaklandığını ve bana doğru geldiğini görünce kendimi bozmadan kafamı başka tarafa çevirdim. Fakat yükselen sesi ile tekrar ona dönmek zorunda kaldım.

"Balomuzun onur konuğu Debroah." diye başladı.

Herkes bize döndü, insanlar her ne ile uğraşıyorsa bıraktı ve Louis'e döndüler. Louis yanıma geldi ve sözlerine devam etti.

"Kendisinin gerçekten sevildiği için burada olduğunu sanıyor. Ne komik değil mi?"

Titreyen vücudumu dizginlemek istiyordum ama mümkün değildi. Bedenim yanıyordu ve yüzümün kızardığını hissediyordum.

"Seni buraya davet ettik çünkü kaç kişinin senden nefret ettiğini görmek istedik." Etrafa baktı. Bende baktım. Balonun ne kadar kalabalık olduğunu yeni fark etmiştim.

Ne?

"Sen çok basit bir kızsın Debroah. İğrençsin. Seni sevebileceğimi düşünecek kadar da aptalsın aynı zamanda."

Sakin ol, sakin ol.

"O kadar aşağılık bir insansın ki kendi egon için insanların canını yakıyorsun. Fakat bu gece rolleri değiştik say. Şu an benden nefret ediyorsun değil mi? Tıpkı benim senden ettiğim gibi."

İnsanların kahkaha sesleri kulağıma geldi. Konuşamıyordum. Tutulmuştum. Tek kelime edemiyordum. Ne yani, benimle dalga mı geçmişti şimdi?

Ağlamamak için kendimi ne kadar sıksam, o kadar kasılıyordum. Ama omzuma dokunan iki el ile kendime gelebildim. Justin, beni kolunun altına almış yürütmeye çalışıyordu.

"Yürü, gidiyoruz."

İtiraz etmedim. Çok, çok fazla öfke doluydum. Kırılmıştım. Ama son sözü ben söylemeliydim.

"Bu yaptığını çok ağır ödeyeceksin Louis."

|FLASHBACK SONU|

"Güzel." dedim kelimeyi uzatarak. "Yarın sana geliyorum ve annenin o mükemmel keklerinden yerken planı başlatıyoruz."

"Ay eski günlerde ki gibi." dedi gülerek.

"Evet." dedim camdan dışarı, Zayn'in ilerideki evine bakarken. "Eski günlerdeki gibi."







SELAMLAR SELAMLAR SELAMLAR 🌹🌹🌹🌹

SİNSİRELLANDEB VS. İKON ZAYN KAVGASINA HAZIR MIYIZ? OYUN BAŞLIYOR!!! AJSKSŞFLSJFSĞFK

Neyse umarım bölümü sevmişsinizdir çünkü sevin yani, sevilmeyecek neyi var? Cadoloz Deb vardı, 'Deb ve Louis niye böyle?' sorusunun cevabı vardı, sinsi Deb vardı ama Zayn yoktu

Lütfen yorum yapın çünkü ortim sexorjustin ile en çok yorumlarınızı merak ediyoruz

Tşk

Deb's Game || MalikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin