5 ➸ To Defeat Deb!

705 70 34
                                    

ZAYN

Merak ve heyecan içinde odama girip sandalyeme oturdum ve masanın üstündeki bilgisayarı açtım.Bu elimdeki zarf, Debroah'ın parti davetiydi. Peki ya bu CD? Zarfın içindekini çıkarıp bilgisayara taktım. Fakat ekran bir türlü açılmıyordu. Tekrar tekrar denedim. O kadar hızlı hareket ediyordum ki, neden panik yaptığımı bilmiyordum bile. Bilgisayar bozulacak bugünü bulmuştu, gerçekten sinirlenmemek elde değil. Dün çalışan bilgisayarın bugün bozulmasının tek sebebi canavar kılıklı bir kardeşten başkası olamazdı.

"Mike! Hemen buraya gel!"

Birkaç dakika bekledikten sonra odamın kapısı açıldı.

"Ne oldu abi?"

"Bu bilgisayarı sen mi bozdun?"

Önce cevap vermedi, kafasını eğdi.

"Ben sadece oyun oynamak istemiştim."

"Sonra?"

"Sonra bilmediğim yere bastığım için kapandı bende sana söyleyemedim."

Ayağa kalktım ve ceketimi giyinip zarfı elime aldım.

"Bir daha sakın benim eşyalarıma dokunma! Hatta odama bile girme, duydun mu?"

"Seni anneme söyleyeceğim! Bana bağırmaya hakkın yok."

Şaşkınlıkla gözlerim açılırken, küçücük ayaklarının üzerinde yükselip bana diklenmesine gülümsedim.

"Bu konu aramızda kalsın o zaman, ufaklık. Ben dışarı çıkıyorum. Sende uslu dur."

Ceketimi düzeltip koşar adım evden çıktım. CDnin içinde ne olduğunu görmeden rahat etmeyecektim. Belki de hiçbir şey yoktur veya boştur, önemsizdir hatta Debroah'ın can sıkıntısından yaptığı basit bir oyundur. Ne diye bu kadar abartıyorum mi? Neden izlemek için bu kadar can atıyorum? Sonunda yine ya sinirlenecektim veya hayal kırıklığına uğrayacaktım.

Hızlı hızlı yürürken en yakınımda oturan Niall'ın evine gidip izlemeyi düşündüm. Başka türlü bekleyemezdim.

"Pardon bakar mısın?"

Arkamdan gelen sese doğru dönmemle üç tane adam bana doğru koştu ve bir tanesi yumruk atarak beni yere devirdi. Diğeri elimdeki zarfı ve cüzdanı almaya çalınırken bende ayağa kalkıyordum. Adamı engellemeye çalışırken onlar vakit kaybetmeden koşmaya başladı. Kahretsin, bir bu eksikti!

İçi boş olan cüzdanımı yerden alırken adamlara sağlam küfürler geçiriyordum. Acıyan kolumu ovarak Niall'ın evine ilerlerken aklıma telefonum geldi ve çıkarıp kontrol ettiğimde ekranının kırılmış olduğunu gördüm. Babam evire çevire dövecekti beni.

Beni ilk gören kapıyı açan Niall oldu. Hemen içeri geçmemi söylerken

''Zayn ne oldu lan sana?'' dedi Louis biraz şaşkınlıkta.

Liam arkama birkaç yastık atarken karşımdaki aynadan yüzüme baktım. Gözümün altı biraz morarmıştı, dudağım kanıyordu ve üstüm başım dağılmıştı.

''Gelirken birileri saldırdı. Debroah yaptırdı kesin.'' dedim Niall buz torbası uzatırken.

''Yuh amına koyim, sende artık abartma. Seni dövdürüp eline ne geçecek?'' dedi Harry.

Louis onun kafasına vurdu.

''Bu ara sana fazla vurdum herhalde. Maziyi hatırlasana! Abisi ve arkadaşlarına bize dövdürüp hunharca gülen Deb'ti!''

Harry başının arkasını ovarken ofladı. ''Unuttum ben onu, pardon.''

''Ama şu an bunu yapmasının bir amacı yok. Artık daha sinsi ve zalim planlar yapıyor gibi.'' dedi Liam.

Deb's Game || MalikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin