Zayn Malik, kazanan Zayn Malik, kazandı.
Ben kaybettim.
Duruşumu asla bozmamaya çalıştım ama sinirden gözüm seyirecekti neredeyse. Öyle öfkeliydim ki kıpkırmızı olduğuma emindim. Nefes almaya çalıştım ama etrafımdakilerin bana şaşkın dolu bakışları ve Zayn'in zafer gülümsemesi kanı beynime sıçratmıştı.
Nasıl olur bu?!
"Debroah?" Kevin'ın yanıma gelip kulağıma fısıldamasıyla ona baktım. "Kes sesini."
Kimseden tek kelime duymak istemiyordum. Tek amacım şu an buradan bir an önce gitmek. İnsanların benim bozulduğumu düşünmelerini de istemiyordum, bu yüzden sakin ve havalı adımlarla Zayn'in karşısına gittim.
"Tebrik ederim." dedim en sahici gülümsememle. Ona uzattım elimi nazikçe tuttu ve üstüne ufak bir öpücük kondurdu. Hemen elimi kendime çekip eteğime sildim. "Bu küçük zaferinin tadını çıkar, çünkü bu okul yeniliklere pek dayanamaz."
"Emin ol bu sefer dayanacaklar, eski kraliçe."
Seni ben şimdi-
Öfkeme yenik düşmemek için çabalarken elimi yumruk yapmıştım. Bana eski kraliçe dedi! Bu ne cürret!
Ama beni delirtmek istiyordu, hatta bunun bendeki etkisini gördükçe daha da keyifleniyordu. Ona bu zevki yaşatmamak için hemen arkamı dönüp yürümeye başladım. Koridora girdiğimde dolan gözlerimi saklamaya çalışarak hızlı hızlı yürüdüm. Sinirden ağlayacaktım.
Bu nasıl olur aklım almıyor. Seçimi kaybetmiş olmam okulda az da olsa etkimi sarsacaktı ve bunu düşünmek bile beni çıldırtıyordu.
Sonunda bahçeye çıktığımda derin bir nefes aldım. Sanırım ağlamaya başlamıştım.
"Debroah!"
Arkamı döndüğümde Justin'i görünce rahatlamıştım. Aramız hala bozuktu ama normal kardeşler gibiydik, eskisi kadar takmıyordum.
"Ne var, ne istiyorsun?"
Yüzümü kavradı ve gözlerime baktı.
"Ne oldu sana? Neden ağlıyorsun?"
"Ağlamıyorum." Ona arkamı dönüp göz yaşlarımı sildim. Burnumu çekip kollarımı birbirine bağlarken Justin de yanıma geldi.
"Deb, ne oldu diyorum?" dedi şefkatle. Kollarımı tutup yüzüme baktı.
"Seçimi kaybettim! Hem de Zayn'e! Nefret ediyorum ondan." diye bağırdım kendimi tutamayıp.
"Öyle mi? Açıklandı demek.."
"Nasıl kaybederim ben.." Elimi alnıma yaslayıp çaresizlikle etrafa baktım.
"Dünyanın sonu değil bu Deb. Ayrıca o eziğin yöneticilik falan yapacağını mı sanıyorsun? Sadece yeni bir isim olduğu için çocuklar oy vermek istedi, hepsi bu. Senin ve onun arasındaki farkı sorgulayan bir seçim değildi bu, emin ol." dedi gülümseyip omuzlarımı sıkarak.
Böyle konuşması beni yumuşatmıştı aslında. Şey, neyse. Olan oldu artık.
"Hadi eve gidelim, yarın sınavın var. Sen ona odaklan."
Başımı salladım ve onun koluna girdim. Onun arabasına ilerledik ve benim için kapımı açtı. Gülümseyip bindim, o da yerine geçti ve arabayı sürmeye başladı.
✨
Eve girdiğimizde Justin'in önüne geçip hızlı hızlı merdivenleri çıktım. "Ben odamdayım, dinleceğim biraz." Cevabını beklemeden odama girip kapıyı kilitledim ve ayakkabılarımla çantamı çıkarıp yere attım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deb's Game || Malik
Fanfiction"Kötü kızları yargılamak kolaydır çünkü onların hikayesi asla anlatılmaz, Malik." ✨ ─ IRWINSLOTUS & NATURALMALIK Kapak Tasarımı: Flawless Graphic [10022021 #1 malik]