Behind the scenes

287 42 234
                                    

Yazım hatası görürseniz söyleyin lütfen 🙏

-

Saat 23.08 geçe kafeyi kapatıp eve doğru adımladım. Yaklaşık 10 dakika uzaklıktaydı evimiz. Bu saatte yürümekten kurtulduğum için mutluydum.

Yanan ışıkları görüp Aera'nın uyumadığını anlamıştım. Ardından eve girip salona gittiğimde koltukta yatan Aera'ya bakıp tebessüm ettim. Uyumadığını biliyordum çünkü asla saat birden erken uyumazdı.

"Ben geldim." dediğimde ses çıkarmadı. "Uyumadığını biliyorum Aera." dedim tekrardan. Fakat yine cevap vermediğinde "Bugün Jinyoung'u gördüm." dememle koltukta doğrulup ayağa kalktı. "Ne?!" bağırmasına gülüp koltuğa oturdum. "Bir şey söyleyeyim mi?" deyip dizimi patpatladım. Kafa sallayıp dizime oturduğunda gözüne gelen saçları kulak arkasına sıkıştırdım.

"Ekranda gördüğünden daha yakışıklı." dediğimde gözlerini iri iri açıp "Sen ciddi misin?! Bende görmek istiyorum!" dedi bağırarak. Dudakları üstüne işaret parmağımı koyup "Bağırma... Yarın çekime götüreceğim seni." dediğimde dizimden kalkıp salonda koşuşturmaya başladı.

Onun bu haline güldüp yorgun olduğumdan dolayı oturduğum koltuğa uzandım. Sağ kolumu kafamın altına koyup gözlerimi kapattım. Birkaç saniye sonra yanımda hissettiğim küçük bedene dönüp "Yatağına yat. Eğer hemen uyumazsan yarın götürmem seni." dediğimde kafa sallayıp odasına gitti.

Bende biraz daha uzanıp en sonunda odama gittim.

-

Öğlen saat 14.38'de kafenin içine giren Aera'ya bakıp yanına gittim. Uykulu haline gülüp "Yeni mi uyandın?" dediğimde kafa salladı. Ardından yanımıza gelen Jaebeom hyunga kocaman sarılıp "Jackson'ı kaçırıyorum. Haberin var değil mi?" dediğinde güldük. "Yoksa Jackson izin alamadığını söylemedi mi sana?" diyen Jaebeom hyunga bakıp ardından bana döndü. "Ne yani? Sete gitmiyor muyuz?" dediğinde omuz kaldırdım. "Patron ben değilim. Ona sor." dediğimde "Ya... Lütfen. Kendim giderim o zaman." dedi Aera.

Jaebeom hyung gülüp "İyi hadi gidin. Jackson seni bekliyordu zaten." dediğinde hoplaya hoplaya dışarı çıkan Aera'ya gülüp üstümden önlüğü çıkardım. "Hyung, bir şey olursa ara hemen gelirim tamam mı?" dediğimde onaylayıp kovdu kafeden.

Setin yerini dün gece öğrendiğimden dolayı bulmak zor olmamıştı. Aera tüm yol boyu mutluluktan gülüyordu. Sete geldiğimizde oldukça kalabalıktı. Görevliler etrafta koşuşturuyor, oyuncular ise senaryoları gözden geçiriyordu.

Etrafta göz gezdirip Jinyoung'u görmemle istemsiz bir gülümseme belirdi yüzümde. Esmer, oldukça güzel fiziği ve herkesi peşinden kolayca koşturabilecek bir güzelliğe sahip kadın ile gülerek konuşuyordu. Ardından göz göze gelmemizle yutkunup Aera'nın elinden tuttum.

Jinyoung yerinden doğrulup yanımıza adımlarken Aera sessizce geliyor deyip duruyordu. Ardından yanımıza gelip Aera'ya el uzattı. "Merhaba, Aera değil mi?" dediğinde Aera el uzatmasına karşılık verip kafa salladı. Şuanlık tek sorun yanlış el ile karşılık veriyor olmasıydı.

Ardından Aera bana dönüp "Kal-kalbim duracak sanırım..." dediğinde Jinyoung duymuş olmalı ki gülmeye başladı. Bir dizini yere koyup çömeldiğinde boylarını eşitledi tamı tamına.

Aera seneye liseye geçecekti ama fizik olarak kısa ve zayıftı. "Aera, şey yapalım." diyen Jinyoung'a döndüm. "Biz birkaç haftaya çekimlere başlayacağız. Bu yüzden oldukça boş vaktim var." deyip bana döndü. "Eviniz... Buraya uzak mı?" dediğinde kafa salladım. Jinyoung da kafa sallayıp Aera'ya döndü tekrardan. "O zaman... Ben abinin çalıştığı kafeye gelirim orada buluşuruz seninle. Hem kafe yakın buraya. Orası bizim beraber vakit geçirdiğimiz özel yerimiz olur. Sadece sen, ben ve abin bilecek tamam mı?" dediğinde Aera kafa sallayıp Jinyoung'a sarıldı anında.

Let's rise together | jinson ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin