Skyway

200 22 261
                                    

iyi okumalar, sizi seviyorum...

*****

Yataktan doğrulup duşa girmiştim. Üstüme temiz kıyafetler geçirip çıktım banyodan. Yatağın üstüne oturup getirdiğim kitabımı aldım elime. Jinyoung yerinden doğrulup paytak adımlarıyla banyoya girdi ve kapıyı kapattı. Onun bu haline istemsizce kıkırdayıp kitabımı okumaya başladım.

Jinyoung çıkıp dolabından kıyafet seçerken konuşmuyorduk. Üstünü giyinip yanıma geldi.  Omzuma kafasını dayayıp ne okuduğuma bakıyordu. Bozuntuya vermeden devam ettiğimde birkaç dakika sonra parmaklarını karın kaslarımda hissettim. Umursamamaya çalışıyordum ama sanki imkansız gibiydi. Kitaba odaklanamadığımda dişlerim arasından "Jinyoung, siktir git." demiştim ama o da beni umursamıyordu.

Tişörtümün içindeki elini çıkarıp parmaklarını parmaklarıma geçirdim. Kitabı yanıbaşıma koyup kucağımı patpatladığımda hemencecik oturmuştu. "Çok ilgi manyağısın Jinyoung..." dediğimde kafasını göğsüme yasladı. "İlgilensene benimle..." dedi.

Bir elimi beline dolayıp diğer elimi ensesine koyup bir bebekmiş gibi sarıp sarmaladım ince bedenini. Jinyoung kucağımda oldukça rahat olduğunu belli eden sesler çıkarıyordu. Birkaç dakika sonra pozisyonunu bozmadan konuştu. "Sence Hyejin'in sevgilisi...çekimlere gelir mi?" "Yanında gelmemi ister misin?" dedim. Kafa sallayıp ellerini belime doladı sımsıkı.

***

Sabah erken saatlerde kasabaya geri dönmüştük. Bugün çekimler başlayacaktı. Beraber sete gidip Jinyoung'un karavanına oturdum. Makyajı bitip yanıma geldiğinde "Hyejin...gelmiş..." dedi. Stilistler Jinyoung'un kıyafetlerini ayarlarken yerimde doğrulup yanına gittim. Kimse sevgili olduğumuzu bilmiyordu ve hareketlerimize oldukça dikkat ediyor, temas halinde olmamaya çalışıyorduk.

"Tamam, git konuş." dediğimde kafa salladı. "Ne diyeceğim?" diye fısıldadığında "Sevgili olduğumuzu söyleyebilirsin." dedim sessizce. Tam cevap verecekken üstünü değiştirmesi için Jinyoung'u çağırdılar. Giyeceği şeyleri gösterip karavandan çıktıklarında Jinyoung önce kıyafetlere ardından bana baktı. Kısa süre göz temasından sonra "Çıkıyorum." demiştim ki hemen "Hoop, nereye?" diyerek durdurmuştu. "Yanlış anlaşı-" "Anlaşılmaz." diyerek sözümü kesti.

Kafa sallayıp oturdum. "Jackson, buradaki kimse benim ne yaptığıma bakmıyor. Nereden baksan en az on tane oyuncu var ve herkes kendi işi ile meşgul, kendini bu kadar kasma..." dedi. "Kasmamı gerektiren bir sebep yok. Sonuçta herkes Hyejin ile sevgilisin sanıyorlar ki kimsenin aklına benimle sevgili olacağın gelmez bence." dediğimde anlamaz bakışlar attı. Tişörtünü çıkardı ve eline giyeceği kıyafeti alıp "Ne demeye çalışıyorsun?" dedi.

"Ne anladıysan o Jinyoung." dediğimde alayla gülüp "Ergence davranma." dedi. Kıyafetlerini gösterip "Üstünü değiştir, seni bekliyorlar." dedim. Kafa sallayıp üstünü değiştirdi. Giyindikten sonra stilistler son dokunuşları yaptı ve karavandan çıktık.

Hyejin çoktan hazırlanmış ayakta dikiliyordu. Jinyoung Hyejin'in yanına gidip bir şeyler konuşurken boş bir sandalyeye oturup onları izledim. Ardından ikisinin gözleri beni bulduğunda yutkundum.

Zaten sonrasında prova yapmışlardı. Yaklaşık bir saat sonra da çekime başlandı. Jinyoung baştan aşağı simsiyah giyinmişti ve üstündeki kot ceketi güzelliğine güzellik katarken kulağındaki halka küpelerden gözlerimi alamıyordum. Yaklaşık on dakika sonra Hyejin yanına gelip elini Jinyoung'un koluna attığında senaryoyu canlandırıyorlardı. Birkaç saniye sonra elindeki sigarayı son kez çekip ince, kemikli parmaklarından aşağı bıraktı. Hyejin'in kolundan tutup bir şeyler demişti ama duyamayacak kadar uzaktaydım. Sonrasında ise ben serseriyim imajı bırakıp Hyejin'den uzaklaşmıştı.

Let's rise together | jinson ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin