the way i im

102 19 69
                                    

Sabah erkenden kalkıp üstümü değiştirdim. Youngjae ve Jaebeom hyung'u uyandırmamaya özen gösterip çıktım evden. Kafeye yakın bir yer kiralamak istiyordum. Bu yüzden her kafeye gidişimde gördüğüm, küçük ve şirin kiralık evin olduğu yere doğru gittim.

Evin sahibi ile konuştuktan sonra hemencecik kiralamıştım bile. İşlemleri halletmek zor olmamıştı. Jinyoung'un sevgilisi olarak bilindiğim için zaten ayrıcalıklı gibiydim.

Üç odası, mutfağı ve banyosu olan küçük güzel bir evdi. Şimdilik sadece odamı tamamlayıp bırakacaktım.

-

İki gün boyunca Jaebeom hyung'un evinde kalmıştım. O sırada odamın eksiklerini bitirmiştim. Sabah saat yediye gelirken uyandım ve toplu bavullarımı alıp yeni evime gittim. Saat sekize gelmişti. Yeni satın aldığım yatağıma uzanıp üstümü örttüm. İki gün içinde odamı bitirebildiğim için oldukça mutluydum, ama bir yanım hergün kanıyordu sanki...

Onu çok özlemiştim...

-

İki hafta geçmişti. İki hafta boyunca umudumu kesmiştim tabii ki...

Ağlamaktan başka çarem yoktu zaten. İki hafta boyunca evimi de yerleştirmiştim. Salonda oturup ağlarken çalan kapıyla gözyaşlarımı sildim bir çırpıda.

Ağladığımın belli olduğuna emindim, saatlerdir ağlıyordum çünkü. Kapıyı açtığımda karşımda Hari dikiliyordu. Elindeki yemek poşetini sallayıp gülümserken kaşlarımı kaldırdım. "Beni içeriye almayacak mısın?" dediğinde hemencecik yana çekildim.

Salonda otururken Hari "Gerçekten çok zayıfladın Jackson" kızaran gözlerimin altına başparmağını koyup hafifçe ovaladı "Gözlerin kıpkırmızı..."

Cevap vermediğimde boğazını temizleyip elindeki poşeti masanın üzerine bıraktı. "Bunu buraya koyuyorum, eve gelince yersin, şimdi kalk dışarı çıkıyoruz." elimden tutup kaldırdığında itiraz etmedim çünkü hava almaya ihtiyacım vardı.

Üstümü değiştirip çıktığımızda alışveriş merkezine gelmiştik. Bir erkek mağazasına girdiğimizde etrafıma bakındım." Jackson." "Hı?" "Yarın sevgilimin doğum günü ve parti vereceğiz. En yakın arkadaşım olarak gelmek zorundasın." dediğinde kıkırdadım. "O zaman kendime bir şeyler almalıyım." deyip kıyafetlere bakarken, bulduğum ilk takım elbiseyi denedim.

Hari gözlerini iri iri açıp yanıma gelirken "Erkeklerden hoşlanmasan peşinde koşardım..." dedi incelttiği ses tonuyla. "Kızlardan da hoşlanabilirim." deyip elimi beline koydum ve kendime doğru çektim. Birden gülmeye başladığımızda, elimi çekip aynadan kendime baktım.

Bunu almaya karar verdiğimde üstümden çıkarıp kasaya doğru gittim ve ödedim.

-

Ertesi gün kalktığımda saate baktım. Akşam dokuza geliyordu. Koca bir siktir çekip hızlıca yerimden kalktım.

Geç kalmıştım.

Kısa bir duş alıp üstüme dün aldığım takım elbiseyi geçirdim. Hafif makyaj yapıp aynadan kendime baktım. Tanrım, çok iyi görünüyordum!

Ayakkabılarımı da ayağıma geçirip merdivenlerden indim. Saat akşam ona gelmişti. Hari'nin defalarca aramasını gördüğümde onu aradım.

"Geliyorum, yoldayım. Geç kaldım özür dilerim." taksinin geldiğini görüp, kaçırmamak için cevap vermesini beklemeden telefonu kapattım.

Hari ve sevgilisinin evine geldiğimde taksiden inip içeriye girdim. Gözlerimle kalabalıkta Hari'yi arıyordum fakat, siktir!

Jinyoung buradaydı!

-

🏃🏻‍♀️

Let's rise together | jinson ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin