time out

94 16 29
                                    

Jeongin'in tatili bittiğinden dolayı Jackson sabah erkenden kalkıp üstünü giyindi ve uyuyan Jinyoung'a baktı. Başının hemen arkasında minik bir ağrı vardı. İçinden ağrının büyüyemesi için dua ederken Jinyoung'un yanağına öpücük kondurdu ve Jeongin'in yanına gidip onu uyandırdı. Saat yedi buçuğa gelirken evden çıktılar. Boş bir taksiye binip okula vardılar. Ev ile okul arası yarım saatti. Tam vakitlerinde geldiklerinde Jackson Jeongin'i öğretmene teslim edip elini arka cebine attı ve telefonunun yanında olmadığını fark etti. Derin nefes verip başını ovaladı çünkü ağrısının arttığını hissediyordu. En yakın eczaneye yürüyüp ağrı kesici aldı. Saate baktığında dokuza geliyordu. Eve vardığında saatin ona geleceğini biliyordu, bu yüzden hızlıca bir taksiye binip eve gitti.

Jinyoung'un evde olmaması için dua ediyordu. Eğer evdeyse meraktan delirmiş bir durumda bile olabilirdi ve kavga etmek isteyeceği son şey bile değildi. Yavaşça eve girdiğinde koşarak gelen adım seslerini duyup iç çekti. Jinyoung Jackson'a sımsıkı sarıldı ve titreyen sesiyle konuştu. "N-neredeydin?! Telefonunu neden almıyorsun?!" Jackson bir adım geriye gidip Jinyoung'un yüzüne baktı. "Unutmuşum...Jeongin'i okula bıraktım ve eczaneye uğradı-" "N-neden?" Jackson elindeki poşeti yanındaki sehpaya koyup yüzünü ekşitti. "Ağrı kesici...aldım." Jinyoung aralarındaki mesafeyi kapatıp ellerini Jackson'ın başına koydu ve tam ağrıyan yeri o demeden buldu. Jackson'ın başı sık ağrımazdı ama her ağrıdığı zaman Jinyoung ona bakardı. Çünkü Jackson gün boyu uyurdu ve Jinyoung bu duruma alışmıştı. Yavaş hareketlerle ovarken, Jackson gözlerini kapattı ve elini Jinyoung'un beline koydu. Rahatlatıyordu.

Jackson koltuğa uzandığında, Jinyoung yanındaki koltuğa oturdu ve Jackson'a baktı. "Sete...gitmeyecek misin?" Jinyoung iki yana kafa salladı. "Uyu Jackson...Jeongin gelmeden önce uyandırırım. Seni böyle görürse ağlar..." Jackson kafa sallayıp gözlerini kapattı. Başındaki ağrı oldukça rahatsız ediyordu ama uyuyabilmişti.

Jackson uyandığında saate baktı. Akşam beşe geliyordu. Jinyoung neden uyandırmamıştı? Başındaki ağrı ile yüzünü ekşitip yavaşça doğruldu. "Jinyoung..?" mutfaktan sesler duyduğunda adımlarını oraya yöneltti ve mutfağa girdi. Jeongin sandalyede oturmuş Jinyoung'un telefonuna bakıyordu. Jinyoung ise bir şeyler hazırlıyordu. "Uyandın mı?" Jackson kafa sallayıp Jeongin'in yanına oturdu ve telefondan neler yaptığına baktı. Birkaç saniye sonra yanağında hissettiği el ile başını kaldırıp Jinyoung'a baktı. Jinyoung elini kafasına çıkarıp yavaşça parmaklarını derisine sürttü. "Başın nasıl? Hastaneye gidelim mi?" "Z-zonkluyor..." Jinyoung ellerini yıkayıp Jackson'ın önüne sandalye sürükledi ve oturdu. "Neresi ağrıyor?" cevap alamadığında derin nefes aldı. "Jackson...neresi ağrıyor?" Jeongin telefonu bırakıp Jackson'a döndü. "Baba..?" "Bebeğim beni duyuyor musun?" Jackson birden gelen bulantıyla yerinde doğruldu ve hızlıca mutfaktan çıktı.

Jeongin Jinyoung'a baktığında, Jinyoung alt dudağının titrediğini fark edip Jeongin'e öpücük kondurdu. "A-ağlama...bakıp geleyim tamam mı?" Jeongin kafa salladığında Jinyoung koşarak Jackson'ın yanına gitti. Banyodan gelen sesleri duyup oraya doğru adımladı ve içeri girdi. Kusuyordu. Yüzünü ekşitip ona doğru birkaç adım attığında Jackson boşta kalan kolunu gelmemesi için Jinyoung'a doğru uzattı. Jinyoung iki yana kafa sallayıp hızlıca yanına gitti ve sırtını sıvazladı. Jackson ağzını son kez çalkalayıp tükürdü ve Jinyoung'a döndü. Jinyoung yanındaki havluyu alıp usulca Jackson'ın yüzünü sildi ve gülümsedi. "Hastaneye gidiyoruz...hiç böyle olmamıştın." Jackson elini başına koyup mırıldandı. "Başımı koparasım var..."

Jeongin'i Jaebeom ve Youngjae'ye bırakıp hastaneye gittiler. Hastane kapısının yakınlarında Jackson durduğunda Jinyoung da durdu ve Jackson'a döndü. Jackson yanındaki duvardan destek aldığında Jinyoung hızlıca yanına gitti. Jackson birkaç adım geriye sendelendiğinde merdivenlerden düşmemesi için Jinyoung sıkıca tutup dolan gözleriyle Jackson'a baktı. "J-jackson..?" "B-başım...başım dönüyor." "İçeri girelim...geldik zate-" sözünü birden yere düşen Jackson kesmişti.

-

hep jackson mı jinyoung ile ugrasacak 🍌😏

kısa bir bölümdü bu yüzden belki bugün bir bölüm daha atarım ama belki 🍓

taejchanmin yeni bir minsung kitabı yazıyor, bakabilirsiniz 👐🏻

Let's rise together | jinson ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin