ALTINCI BÖLÜM

50.5K 2.7K 377
                                    

Merhaba...

Önce bir yıldıza dokunup, parıldayalım mı? 🌟

Keyifle okuyun ve yorumlarınızı bırakmayı unutmayın.

💙

Afiş: siyahmucizeler

Geçtiğimiz iki günü annemi hasta olduğum konusunda inandırmış, değil dışarı çıkmak, balkona bile adımımı atmamıştım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Geçtiğimiz iki günü annemi hasta olduğum konusunda inandırmış, değil dışarı çıkmak, balkona bile adımımı atmamıştım. Sürekli yatıyor zihnimi oyalamak için diziler filmler izliyordum. Asla komodinimden eksilmeyen çikolata paketlerine sürekli yenisini ekleniyor yaşadığım regli dönemiyle birlikte içinde bulunduğum duygu karmaşası beni içten içe kemiriyordu.

Bir filmi bitirip diğerini açarken günlerimi geçirdiğim yatağım darmadağınık, terlediğim için çıkardığım tişörtlerim yerdeydi. Annem odamın dağınıklığını her gördüğünde kızacak gibi oluyor ama yüzüme bir kere baktığında hemen yumuşuyordu. Çünkü tamamen dağılmıştım. Günler öncesinde o'nunla yaşadığım olayın etkisinden çıkamamışken akşamında yaptığı itiraflar beni tepe taklak etmişti. Annem sürekli neyim olduğunu sorduğunda ise, hastalık işte diye geçiştiriyordum. Kendim bile kabullenememişken nasıl olurda beni öptü üstüne üstlük bana karşı duygularının değiştiğini söylediğini söyleyebilirdim ki?

Bir çikolatayı daha bitirip paketini kenara koyduğumda sırtımdaki yastığı alarak bacak arama sıkıştırdım. Dirseğimle yataktan destek alırken başımı elimin üzerine koymuş bilgisayar ekranında oynamaya devam eden filme odaklandım. Kadın adamın yüzünü ellerinin arasına alıp, 'seni seviyorum neden anlamıyorsun' diye bağırırken adam sessizce kadını dinliyordu. Adamın tepkisizliği kadının yüzüne hayal kırıklığı olarak yansırken gözünden bir damla yaş düştü. Tam kadın bir adım gerileyecekti ki adam kollarından tutup onu duvara yasladıktan sonra açlıkla dudaklarına kapandı.

Yaşadıkları an kafamın içinde önce bir şimşek çaktırdı ardından büyük bir bomba gibi patladı. Bilgisayar ekranını hızla kapatıp başımı yatağa bırakırken dudaklarımda hissettiğim karıncalanmayla derin bir nefes alıp geçmesini bekledim. Romantik sahneler olmasın, aklıma o gelmesin diye delice aksiyon filmlerine yüklenirken her şekilde karşıma çıkıyordu!

Ellerimi hırsla yatağın dağılmış çarşaflarına vurup tuttuğum nefesi gürültüyle bıraktım. Yataktan kalkıp odadan çıkmadan önce saate baktım. Beşe geliyordu. Annem birkaç saate dükkânı kapatır gelir diye düşünüp evde tek olmanın rahatlığıyla odadan çıkarken önce banyoya girip işlerimi hallettikten sonra mutfağa geçtim. Kocaman bir bardağa buzdolabından çıkardığım soğuk suyu döküp içimdeki yangını söndürebilmesi için hızla içtim.

Değil düşüncelerin oluşturduğu yangını geçirmek, sıcaktan terleyen bedenime bile iyi gelmeyen su dolu bardağı tezgâhın üzerine bırakıp mutfaktan çıktığımda odamda bıraktığım telefonumun çaldığını duydum ama umursamadan salona adımladım. Televizyon kumandasını alıp kendimi koltuğa bıraktığımda, altıma iç çamaşırından başka bir şey giyinmediğim için çıplak olan bacaklarımı önümde duran yuvarlak beyaz sehpaya uzattım.

LEYAN -MAHALLE HİKÂYESİ-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin